1 Kasım 2010 Pazartesi
FC VIKTORIA PLZEN
3 Ekim 2008 tarihinde Beşiktaş Metalist Kharkiv deplasmanından 4-1'lik mağlubiyetle döndüğünde insanlar "kim bu Metalist?" demişti. Ardından Ukrayna takımı kupada çeyrek finale kadar yükseldi. Galatasaray o ülkenin bir başka temsilcisine bu sezon başı elendi. Özellikle Rus futbolunun son 5-6 yılda yaptığı büyük atılım komşularını da hareketlendirmeye başladı ki, Shakhtar Donetsk'in uluslararası platformadaki başarısı ve Belarus temsilcisi BATE'nin son birkaç sezonda yaptıkları ortada. Bu çıkışın batıya doğru etki etmesi ve eski Varşova Paktı üyelerini de hareketlendirmesi süre alacak. İlginçtir, yıllardır Sovyetler Birliği'nden gelen sosyalist rejimi kendilerine uyarlayan Çekoslovakya, Polonya gibi ülkeler, futbolda o dönemin başarılı günlerine dönmek için yine doğularındaki büyük abilerinden gelecek bir itmeyi bekliyorlar (tabii burada kulüp takımlarından bahsediyoruz, yoksa Çek Cumhuriyeti milli takımının çıkışı, Ruslardan önce gerçekleşti).
Viktoria Plzen işte bu ivmenin hareketlendirdiği kulüplerden bir tanesi. Sezon başında, ne ilginçtir yine Beşiktaş'la eşleşti. Kartal, deplasmanda 1-1 berabere kaldığında yine bizim basından "kim bu köy takımı?" yazılarını okuduk. Neyse ki Metalist tarifesi yoktu rövanşta ve Beşiktaş tur atlamayı başardı. Ancak bu Çek takımının bu sezonki müthiş çıkışına dikkat çekmemize engel değil. Zaten geçtiğimiz yıl Çek Kupası'nı kaldırarak tarihlerindeki ilk büyük başarıyı elde etmişler ve hatta müzeye ilk kez bir kupa koymuşlardı. Önce takımın geldiği kasabaya değinelim. Plzen. Ne olduğunu isminden belli eden şehirlerden birisi. Bildiğimiz bira markalarındaki "Pilsen" veya "Pilsner" ifadesinin çıktığı yer işte burası. Yani Pilsen biralarının anavatanı. Plzen 173.000 nüfuslu, Bohemya eyaletinde yer alan bir kent ki bira le birlikte bir başka önemli geçim kaynakları var. O da Doğu Avrupa'nın en önemli otomobil üreticilerinden olan Skoda Works. Firmanın merkezi Plzen'de bulnuyor.
Arkasında böyle önemli güçleri bulunduran 1911 yılında kuruldu ve son olarak 2002-03 sezonunda 2.ligde şampiyon olarak Gambrinus Liga'ya yükseldi. Şu anda, FC Hradec Králové, FC Zbrojovka Brno ve FK Ústí nad Labem ile birlikte kadrosunda Çek ve Slovak oyuncular dışında bir yabancı futbolcuyu bulundurmayan takımlardan birisi durumundalar (yukarıdakı 3 takımın tümünün ilk 10 dışında olması ve hatta son ikisinin ligin de son iki sırasında olması Viktoria Plzen'in nasıl önemli bir iş başardığının kanıtı). Kadroda eski bir tanıdık da var, Galatasaray'ın Mehmet Cansun döneminin fiyasko transfer hamlelerinden birisi olan Jardel = Para+ 3 oyuncu takasının parçalarından olan Pavel Horvath, 35 yaşında ve 10 numaralı formayı üstlenmiş durumda. Takım en yakın rakibi Sparta Prag'ın 9 puan önünde ve 40 golle ligin en çok gol atan takımı. Ligde henüz, onların dışında 25 golü geçen bir takımın olmaması ne kadar formda olduklarını gösteriyor. Bunun sebebi de 2006-07 yılında MŠK Žilina'yı Slovakya şampiyonluğuna ulaştıran Pavel Vrba'nın sahip olduğu hücuma dönük futbol felsefesi. Sadece 1 kez mağlup oldular, düşme hattındaki Zbrojovka Brno takımına karşı.
Biracılar, sponsoru bira markası olan bir ligin (Gambrinus) zirvesinde. Bizim blogun lanetinden kurtulabilirlerse (1 ay önce zirvede iken ele aldığımız St. Etienne o günden beri oynadığı 4 maçta galibiyet alamayıp dördüncülüğe düştü) tarihlerindeki ilk şampiyonluğa ulaşabilirler.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
abi gecen sezonda Italya Serie B takimlarinda Sassuolo icin yazmishtin, o yazidan sonra adamlar art arda 3 mac mağlup oldular ve 2den 4cu siraya gerilediler ordanda playofflarda elendiler.Bu sezonda 9 puanla son siradalar.Demem o ki ortada gercekten bir lanet var galiba!! :):):)
2006-07 yılında MŠK Žilina'yı Slovakya şampiyonluğuna ulaştıran .....
zilinanın adının geçmesi yetti şuan dakika 75 kendi evinde marsilyadan 7 tane yedi Allah şerrinden korusun abi:D
Yorum Gönder