30 METREDEN SEVGİLERLE

Maçı Hollanda televizyonundan aktaran spiker de bugün İngiliz gazeteleri de "Londra doğumlu Kazım ve Deivid'in beklenmedik füzesi bizi yaktı" diyorlar. Deivid'in füzesi 2000 yılında Hagi'nin Monaco'ya attığı gole çok benziyor. Vurduğu yer ve ayağının üst-dışıyla vurması dışında, topun üst doksana girmesi, fazla dönmeden sabit bir şekilde hedefe gitmesi ve Deivid'in gerilmeden vurması bana Gica'yı hatırlattı. Maçtan sonra Guus Hiddink yayıncı kanalda yorumcu olarak konuktu. Türk futbolu hakkında oldukça olumlu şeyler söyledi. Türkiye'de insanların gece yarılarına kadar küçük halı sahalarda maç yaptığını, futbolun günlük hayatta büyük yer tuttuğunu belirtti. Hatta hoş biçimde, spiker "Önce Galatasaray UEFA Kupası ve Süper Kupayı kazandı şimdi de bu takım (deze team) çıktı" deyince "bu takım"ı "Fenerbahçe" olarak düzeltti. Fenerbahçe rüyanın gerçekleşebileceğini gösterdi dün akşam. Çok yoruma gerek yok. Şu anda çeyrek finaldeki takımların hepsinin kupayı alma şansı % 12,5, sarı-lacivertlilerin şansı ne onlardan fazla ne düşük. Her şeyi 1 hafta sonra göreceğiz. Maç başında bir İngiliz fırtınası olacaktır ama Fenerbahçe benzer bir fırtınada 2 gol yemesine rağmen bir önceki turda maçı döndürmeyi başardı.

Diğer ayakta pek zevkli bir maç izlemedik. Maç 5 dakika parladı sadece. Onda da Hypia'nın bir an Adebayor'u boş bırakması ve 4 dakika sonra Gerrard'ın insanüstü çabasıyla Kuyt'a attırdığı gol maçın skorunu belirledi. İki takım da İngiliz olunca deplasman gollerine pek önem vermiyorum. Anfield'daki maç bu maçtan pek bir etki taşımadan oynanır. Ama Liverpool'ın son yıllarda devler ligi konsantrasyonu ligden daha fazla. Tura yakınlar diye görüyorum.