Rangers'ın İskoç 4. ligine gidişinin İskoç futboluna ne gibi bir etki yapacağını yorumlamak için sanırım biraz daha zamana ihtiyacımız var. Bu sezona kadar en son bir İskoç takımının Şampiyonlar Ligi'nde bir sonraki yılı gördüğü sezon 2007-08'di. Celtic, Milan, Benfica ve Shakhtar Donetsk'in bulunduğu gruptan çıkmış ve 2. turda Barcelona'ya mağlup olmuştu. Ayrıca o sezon son kez 2 İskoç takımı da Şampiyonlar Ligi gruplarına kalmıştı. Rangers ise grubunda 3. olup UEFA Kupası'nda yoluna devam etmişti. O sezondan sonra İskoç takımlarının uluslararası arenada yüzü gülmedi. Geçtiğimiz sezon ise tam bir çöküş oldu ve 2 takım da bir sonraki yılı göremediler. Bu sezon ise Rangers ortalarda yok ve Celtic uzun süre sonra İskoç futbolunun kapağı bir sonraki yıla da atmasını sağladı. Son 5 sezonun en yüksek UEFA katsayı puanına ulaşmış durumdalar. Bu sezon başladığında listede geçen sezonki yerlerine göre 6 sıra gerilemişlerdi. Toparlanmaları ve tekrar Şampiyonlar Ligi'ne 2 takım gönderebilmeleri için en az 2-3 sezon en az 2 takımla 8.000-9.000 civarı puan toplamaları gerekiyor.
Bu sezonun Rangers'ın yokluğunda önemli bir farkı daha oldu. 1994-95 sezonunda Motherwell şampiyon Rangers'ın arkasından 2. olmuştu. O sezondan bu yana sadece 2005-06 sezonunda Hearts şampiyon Celtic'iş takip etti. Bunun dışındaki 16 sezonda 2 Glasgow takımı zirveyi paylaştılar. Bu sezon elbette farklı 2 takım zirvede olacaklar. Kimin olacağını lig sonunda göreceğiz ama yarınki maçların öncesinde dikkat çekmek istediğimiz takım İskoçya'nın kuzeyinden, 60 bin nüfuslu Inverness'den. Inverness Caledonian Thistle FC.
Bugünkü şekline 1994 yılında Caledonian FC ve Inverness Thistle kulüplerinin birleşmesiyle ulaşmış Inverness Caledonian Thistle FC aslında karşılıklı nefretten doğmuş bir kulüp. Kendisini oluşturan camialar 1885'te kurulmuş olan Inverness şehrinin birbirine düşman 2 kulübüydü. Ancak 1994'te İskoç Futbol Federasyonu ligi genişletme kararı aldığında, Non-League statüsütnde mücadele eden bu 2 kulüp, taraftarların yoğun itirazına rağmen birleşti ve bugünkü ismini aldı. Kurulduktan sonra sürekli bir üst kademeye çıkmak için mücadele ettiler ve 2003-04 sezonunda İskoç 1. Ligi'nde şampiyon olarak Premier Lig'e çıktılar. Üstelik o sezon ve bir önceki sezon İskoç Kupası'nda yarı finale kadar gelmişlerdi. Premier Lig'de de fena gitmediler ama üstüste gelen tablonun alt tarafı derecelerinin ardından 2008-09 sezonunda küme düştiler, ancak 1 sezon sonra geri döndüler. 2 sezon önceki 7.lik onların kuruluşlarından beri aldıkları en iyi lig derecesiydi. Bu sezon ise çok başka gidiyorlar.
İngiliz futbolunun efsanelerinden, Bobby Robson'ın yönetimindeki Ipswich'e 1981 UEFA Kupası finalinde Köln'e karşı galibiyeti getiren golü atan, meşhur "İngiltere formasını kanla ıslatan" Terry Butcher, 2008-09 sezonunda takımı küme düşme hattındayken devralmıştı. Küme düştüklerinde görevde kaldı ve geri döndüler. Bu sezonun başında ilk 4 maçta 3 puan alabildiler ve kendi evlerinde Celtic'e 4-2 mağlup oldular. Ama 15 Eylülden itibaren 8 maçta 4 galibiyet 4 beraberlik aldılar ve toplamda oynadıkları 14 maçta sadece 1 kez yenildiler. 24 kasımda Celtic Park'tan çıkardıkları 1-0'lık galibiyetten 1 ay önce de Rangers'ı Lig Kupası'nda Ibrox'da 3-0 mağlup etmişlerdi ve tarihlerinde ilk kez bu kupada yarı finale çıkmışlardı. 1 aydan kısa süre içinde 2 Glasgow takımını deplasmanda mağlup etmek pek fazla takıma nasip olmaz. Lig Kupası yarı finalindeki rakipleri Hearts olacak. İskoçya Federasyon Kupası'nda da son 16'ya kaldılar ve şubat ayında Kilmarnock deplasmanına çıkacaklar. Son 4 lig maçında 17 gol attılar. Toplamda 42 golle ligin en çok gol atan takımı durumundalar. Böyle olunca Billy McKay'in gol krallığı yarışının zirvesinde olmasına şaşmamak gerek. İrlandalı Aaron Doran da asist krallığında Celtic'li Adam Matthews'ı takip ediyor. Galli Owain Tudur Jones ve İngiliz Ross Draper'dan oluşan orta saha ikilisinin bundan önceki takımları İngiltere 3. ve 4. kademesindeydi. İspanyol kaleci Antonio Reguero (aşağıda), İspanya 3. ligi takımlarından Gandia'dan transfer edildi. 22 Aralıkta 4-1 kazandıkları Dundee maçında sahaya çıkan 11'de 5 İngiliz, 2 İrlandalı, 2 İskoç, 1 Galli, 1 İspanyol vardı. Takım kadrosunda bulunan 8 İngiliz oyuncuyla güney komşularından en çok oyuncu bulunduran takım durumundalar.
Yarın kendi evlerinde ligde 10. sırada bulunan St. Mirren'ı konuk edecekler. Motherwell, Hibernian ve Aberdeen ile lig ikincliği için çekişiyorlar. Lider Celtic 1 maçı eksik halde 5 puan önlerinde. Rangers'ın yokluğundaki ilk sezonda onlardan şampiyonluk yarışını sonuna kadar sürdürmelerini beklemek bir mucize beklentisi olur ama yine de İskoçya'nın ufak çapta bir evrim geçirdiği bu dönemde, Loch Ness ırmağının ağzında kurulmuş bu takıma sempati duymamak elde değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder