Bir forvet takımına ne kadar yararlı olabilir. Buyurun. Yıl 1990-91 Manchester City-Derby County önünde. İrlandalı dev Niall Quinn takımını 1-0 öne geçiriyor. Derken devre sonuna doğru Derby County'den Dean Saunders City kalecisi Tony Coton ile karşı karşıya kalıyor. Coton'ı geçiyor ama yere indiriliyor. Penaltı ve kırmızı kart. Coton oyundan çıkıyor. Ama kazağını ve eldivenlerini City'nin tek golünü atan İrlandalı deve teslim ederek. Quinn kaleye geçiyor. Düşürülen Saunders penaltı için topun başına geliyor ve çok iyi bir penaltı vuruşuyla topu köşeye gönderiyor. Ama Quinn müthiş bir refleksle topu köşeden çıkartıyor. Kalan 50 dakikada Quinn Manchester City kalesini koruyor. Daha sonra iki takım da karşılıklı birer gol atıyorlar ve City maçı 2-1 kazanıyor. O enfes anın videosu burada. Quinn şu anda vatandaşı Roy Keane'in kulübedeki kontratını uzatmayı planlayan Sunderland başkanı olarak halen futbol sahnesinde.
Zamanında buna benzer bir durumu Pierre Van Hooijdonk'la yaşamıştık. Hooijdonk yanlış hatırlamıyorsam bir Gençlerbirliği deplasmanında Fenerbahçe adına gol attıktan sonra, aslında orada değil rakip sahada olması gereken bir Gençlerbirliği atağında onu kim oraya ögnderdiyse kendi kalesine gelmiş ve bir topu çizgiden çıkarmıştı. Kendisine "Aziz" ünvanının (St.Pierre) verilmesine sebep olan maçlardan biridir. Quinn'e ne demek lazım. Peygamber herhalde. İnsanın bir Quinn'e bak bir de Kezman'a bak diyesi geliyor. Fazla mı abarttım?
1 yorum:
Sevgili FlyingDutchman, Pierre Van Hooijdonk bahsettiğin Gençlerbirliği maçında iki topu çizgiden çıkarmıştı. Hatta Çizgiden çıkardığı ilk top şu an Beşiktaş'ta oynayan Ali Tandoğan'ın volesiydi. Bu topu çizgiden çıkardıktan sonra golü attı, ilk yarı biterken de eski Beşiktaş'lı Mustafa Özkan'ın kafa şutunu çizgiden çıkardı ve, evet Aziz oldu.. 1-0 kazandı Fenerbahçe, maçın en önemsiz ayrıntısı kalede Recep Biler'in olması oldu sanırım.
Yorum Gönder