Serinin 5. halkasını yazalı neredeyse 1 yıl olmuş, dolayısıyla geri dönme zamanı.Geri dönüşü Hollanda ile yapıyoruz, yine başlıktaki "efsane" sıfatını sonuna kadar hakeden bir sezonla. Hollanda futbol otoritelerinin bir çoğu bu sezonun ülke tarihinin en çekişmeli lig sezonu olduğunu savunurlar. Zira 3 takım ligin sonuna kadar büyük bir çekişme içerisinde sezonu götürmüş ve şampiyonluk ancak son haftanın son düdüğü çaldığında belli olmuştur. Hikayenin birçok kahramanının hayatında önemli yer alan 2006-07 Eredivisie'ye yakından göz atalım.
2006-07 sezonunun başında şampiyonluk için esaslı 3 aday bulunuyordu. Louis van Gaal'in göreve gelmesiyle 15 yıl sonra tekrar şampiyonluktan söz edebilen ve bir önceki sezonun lig ikincisi AZ, Son 2 sezonda şampiyonluğu PSV'ye kaptıran Ajax ve Ajax'a 2004'te şampiyonluk kazandırdıktan sonra Portekiz'de Benfica macerası pek iyi sonuçlanmayan, Guus Hiddink'in yerine geçmesi için ülkeye geri getirilen Ronald Koeman yönetimindeki PSV. Bugün Avrupa'nın çeşitli kulüplerinde top koşturan bir çok önemli isim o yıllarda Eredivisie'de ter dökmektedir. Wesley Sneijder, Klaas-Jan Huntelaar, Maarten Stekelenburg, Jefferson Farfan, Danko Lazovic, Urby Emanuelson, John Heitinga, Alex gibi oyuncuların yanında Türk futbolseverlerin aşina olduğu Şota Arveladze, Ismail Aissati gibi oyuncular da bu 3 kulübün formasını giymektedir. Louis van Gaal ve Ronald Koeman'ın yanı sıra Ajax'ın başında, Barcelona'da yürüttüğü Frank Rijkaard'ın yardımcılığı görevini bırakıp doğduğu kent Amsterdam'a gelen Henk ten Cate bulunmaktadır.Lige PSV, 3-1, Ajax 5-1, AZ de onlara nazire yaparcasına 8-1'lik galibiyetlerle başlarlar. AZ liderlik koltuğuna oturur ve 5 hafta boyunca bu koltuğu kimseye bırakmaz. Ajax 6. hafta, AZ'in ADO ile kendi evinde 2-2 berabere kalmasını fırsat bilip zirveye oturur. 12. haftaya kadar orada kalırlar. Bu sırada PSV ligin başlangıcındaki beraberliklerini galibiyete çevirmeye başlamıştır ve ağır adımlarla sıralamada tırmanıp ikinciliğe oturmuştur. 12. haftada Ajax'ı deplasmanda Timmy Simons golüyle mağlup ederler. 1 hafta sonra Ajax yine puan kaybeder ve PSV liderliği devralır. Aynı hafta AZ, Feyenoord'a deplasmanda 3-2 mağlup olmuştur. Koeman'ın takımı ilk yarıyı da lider kapatır. AZ onu takip ederken, Ajax da üçüncü sıradadır. 26. haftaya kadar tablo pek değişmez. PSV liderlik koltuğunda kalırken bu 2 takım birbiriyle yer değişerek takibi sürdürmektedir. Ajax 27. haftada Twente'ye geçilip dördüncülüğe düşse de 1 hafta sonra geri döner. 28. haftada Twente'yi deplasmanda 4-1 mağlup ederler ve önlerindeki ikilinin puan kaybı sonrası biraz daha tepeye yaklaşırlar. Yine de PSV'nin önemli bir puan avantajı vardır.
29. hafta ligin kaderinin belirlendiği haftalardan biridir. AZ deplasmanda yine puan kaybeder. Ajax ise deplasmanda PSV'yi 5-1 mağlup eder. Ajax 62 puanla ikinciliktedir ama puan farkı 5'e inmiştir. AZ ise 60 puanla havlu atmış gibidir. Ancak PSV'nin bu 5 gollük mağlubiyeti onları bir anda tepetaklak eder. 1 hafta sonra NAC Breda deplasmanında PSV 1 puan alabilir ve takipçileri kazanır. Puan durumu PSV 68, Ajax 65, AZ 63 şeklindedir. 31. haftada PSV, NEC deplasmanında 2-1 mağlup olur. Ajax da RKC Waalwijk deplasmanında liderlik şansını teper ve 2-2 berabere kalır. AZ ise deplasmanda 4-1 kazanmış ve Ajax ile puanları eşitleyip averajla ikinciliğe oturmuş, PSV ile farkı 2'ye indirmiştir. 32. haftada 3 takım da kazanır. Sondan bir önceki hafta ise zirvede deprem olur. PSV, Utrecht deplasmanında 85. dakikada kalesinde gördüğü golle 1-1'e razı olur. AZ, Heerenveen'i 3-1'le geçer ve PSV ile puanları eşitler, averajları daha iyidir ve bir anda kendisini liderlik koltuğunda bulur. Ajax da Sparta Rotterdam'ı Sneijder ve Huntelaar'ın etkili oyunu ve golleriyle 5-2 geçer. 3 takımın da puanı 72'dir ve tam 20 hafta liderlik koltuğunda sefa süren PSV son haftaya girilirken üçüncü sıraya inmiştir. AZ + 53, Ajax + 47, PSV + 46 averajla sıralanmaktadır. Louis van Gaal'in takımı son hafta küme düşme play-off maçlarında mücadele etmesi kesinleşmiş olan ve ligde hiçbir motivasyonu kalmayan Excelsior deplasmanına gidecektir. PSV kendi evinde Vitesse'yi ağırlarken, Ajax da Willem II deplasmanındadır. 3 takımın da rakiplerinin ligde pek bir iddiası yoktur bu yüzden şartları daha da birbirine yaklaştırmıştır.29 Nisan 2012 tarihinde, sıcak bir bahar öğlesinde 3 takım da sahaya çıkar. Şimdiden söyleyelim o son günün dönüşümlü özeti yukarıdaki videoda. Henüz daha 8. dakikada liderlik koltuğu el değiştirir, PSV, Brezilyalı defans oyuncusu Alex'in kafasıyla 1-0 öne geçmiştir. Jefferson Farfan 1 dakika sonra durumu 2-0 yapar. Böylece PSV averaj olarak da Ajax'ı geride bırakmıştır. 13. dakikada sonradan Twente ve Ajax ile üstüste 2 şampiyonluk yaşayacak olan Vitesse'nin haşarı çocuğu Theo Janssen, Gomes'in hatasıyla farkı 1'e indirir. 5 dakika sonra Urby Emanuelson Willem deplasmanında Ajax'ı 1-0 öne geçirir. Ajax da puanını 75'e çekmiş ve averajı PSV ile eşitlemiştir ama daha fazla gol attığı için liderliğe oturmuştur. 3 dakika sonra Rotterdam'da Excelsior Luigi Bruins'ın penaltı golüyle 1-0 öne geçer. Dahası kaleci Waterman penaltıya sebebiyet verirken son adam olduğundan kırmızı kart görmüş ve AZ'i 10 kişi bırakmıştır. 70 dakika 10 kişi oynayacak olmanın şokuna rağmen Simon Cziommer 2 dakika sonra harika bir frikikle durumu 1-1'e getirir. Devre bittiğinde Ajax 75 puan +48 averaj, PSV 75 puan + 47 averaj ve AZ 73 puan + 53 averajdadır.
77. dakikada ligin kaderi belirlenir. Emektar kaptan Phillip Cocu, Farfan'ın frikiğinde ceza alanına düşen topa yatarak vurur ve durumu 5-1'e getirir. PSV averajı +50'ye çekip liderliğe oturmuştur. Ajax kalan dakikalarda yüklendikçe yüklenir. PSV maçı önce biter ve Philips Stadyumu'nda herkes Tilburg ve Rotterdam'dan gelecek haberleri beklemektedir. Ajax maçı da çok geçmeden biter. Ten Cate'nın öğrencileri kendilerine şampiyonluğu getirecek 3. golü bulamazlar. Saniyeler sonra Eindhoven bayram yerine döner. Çünkü 92. dakikada Excelsior, AZ önünde 3-2 öne geçmiştir. O maç da kısa süre sonra biter. PSV, 90 dakikada liderliğin 5 kez değiştiği son haftada şampiyon olmuş, Van Gaal'in takımı AZ 1 hafta önce eline düşen piyangoyu elinin tersiyle itmiş ve ligi üçüncü bitirmiştir. Maç sonrası bir gazetecinin sorduğu "PSV ve Koeman'ı tebrik edecek misiniz?" sorusuna Van Gaal her zamanki üslubuyla cevap verir. "Sen tebrik etmek istiyosan buyur et".
Ajax ve AZ Şampiyonlar Ligi'ne katılacak ikinci takımı belirleyecek play-off maçlarının finalinde karşı karşıya gelirler ve Ajax 4-2 kazanır. Koeman izleyen sezon ekim ayında Valencia'nın başına geçip Kral Kupası'nı kazanır ama ligde o kadar kötü bir performans gösterir ki sezon sonunu göremeden, St. Mames'de Bilbao'dan 5 yedikleri günün ertesi kovulur. Henk ten Cate da ekim ayında Ajax'dan ayrılır ve Mourinho'nun Chelsea'den ayrılışı sonrası göreve getirilen Avram Grant'ın yanına akıl hocası olarak oturur ve Moskova'da Şampiyonlar Ligi finali görür. Van Gaal ise travmayı kolay kolay atlatamaz. Takımı izleyen sezonu 11. bitirir. 2008-09 sezonuna da felaket başlarlar, istifanın eşiğindedir ama son anda futbolcuların isteğiyle kararından döner ve müthiş bir grafikle takımı tarihindeki 2. şampiyonluğa taşır. Wesley Sneijder Real Madrid'in yolunu tutar. Şota, Alkmaar kentine veda eder ve Levante'ye gider. Doğru dürüst forma giyemeden futbolu bırakır. Sezonun 34 gollü kralı Afonso Alves 6 ay sonra, Middlesbrough'ya transfer olur. Ajax şampiyon olmak için 4 sene daha beklemek zorunda kalacaktır.Efsane Sezon 1: 1988-89 İngiltere
Efsane Sezon 2: 1998-99 Almanya
Efsane Sezon 3: 2005 Japonya
1 yorum:
efsanevi olmuş keşke her sezon böyle olsa..
Yorum Gönder