22 Eylül 2007 Cumartesi

NİHAT KAHVECİ OTOMATİĞE BAĞLADI




Tugay Kerimoğlu’nun Avrupa’ya gidişi ve ada futbolunda halen performansını sürdüren bir ikon haline gelmesi ile birlikte Türkiye topraklarında yetişen ve Avrupa’daki istikrarlı iki oyuncumuzdan biri Nihat Kahveci. Nihat, Beşiktaş’ta ona çok güvenen ve her fırsatta sorumluluk veren John Benjamin Toschack’ın sezon ortasında Real Sociedad’a beraberinde götürmesi, ancak sezonun bitimiyle beraber görevden ayrılması ile tipik “eski teknik direktörün en güvendiği ismin yeni teknik direktörce kıyıma uğraması” pozisyonuyla karşı karşıya kalmasına rağmen Nantes ile Fransa’da büyük işler yapan Raynald Danouix‘nın gözüne kısa sürede girdi ve Sociedad’daki ilk sezonunda Sırp Darko Kovacevic ile birlikte belki de İspanya’nın en iyi forvet ikilisini oluşturdu. Real Sociedad o sene Sander Vesterveld, Xabi Alonso, Valery Karpin, Aitor Lopez Rekarte, Tayfun Korkut, De Pedro, Darko Kovacevic ve Nihat Kahveci gibi isimlerin inanılmaz üst düzey performansı ile son maça kadar götürdüğü rüya gibi şampiyonluk yarışını 1 puanla Beyaz Şimşekler’e kaybetti. Nihat o sene attığı 23 golle Ronaldo ile beraber Gol Krallığı yarışında 2. sırada yer alırken bir çok maçta attığı kritik goller ve Kovacevic’e yaptığı asistlerle San Sebastian kenti ve tüm İspanya’da büyük bir beğeni kazandı. Öyle ki her sene dağıtılan “altıntop” ödüllerinin adaylarından birisi oldu ve İspanya’daki bir çok futbol yayını tarafından yılın futbolcusu seçildi.

İzleyen sezonlar Nihat ve Real Sociedad için bir önceki sezon kadar iyi geçmedi. Özellikle Xabi Alonso’nun Liverpool yolunu tutması takımda büyük sarsıntıya yol açtı. Nihat Sociedad’da 2 sezon daha oynadıktan sonra geçtiğimiz sezon Villareal’e transfer oldu ancak geçirdiği sakatlık onu 1 sene boyunca formadan mahrum bıraktı.

Nihat Kahveci geçen hafta Mallorca deplasmanındaki frikik golüyle sahalara döndüğünün sinyalini verdikten sonra, geçtiğimiz Perşembe UEFA Kupası 1. tur maçında Belarus temsilcisi BATE Borisov karşısında 4-1 galip gelen Villareal’in 2 golüne imza attı. Onu ülkemizden Avrupa’ya giden ve hüsran yaşayan bir çok futbolcudan bir adım ileri taşıyan en önemli özellik her zaman golü düşünmesi ve vuruş tekniğinin tereddütsüz, net ve sonuca yönelik olması. Görünen o ki yıllar önce Galli teknik adamın Beşiktaş’ın başındayken Nihat’ı her oyuna sürdüğünde saha kenarına gelip neredeyse her pozisyonda kendisine direktif vermesi meyvesini vermiş görünüyor. Nihat bu formunu sürdürürse 2008 yılındaki Avrupa Şampiyonası Finalleri’ne (tabi milli takım finallerin vizesini alırsa) damgasını vurabilir.

Hiç yorum yok: