24 Eylül 2007 Pazartesi

TELE KUTU'YU MUMLA ARATIR OLDU BU PAZARLAR


Avrupa’nın önemli liglerinden Almanya’da Bayern Münih Hamit’in yine boş geçmediği maçta deplasmanda Karlsruhe’yi 4-1 ile geçerken, Man. Utd. Avram Grant’ın Chelsea’nın başında arz-ı endam eylediği ilk sınavında rakibini Tevez ve Saha ile 2-0’lık tarifeyle geçti. Arsenal’in resitali sürerken Liverpool teklemeye başladı. İspanya’da Barcelona kayıpsız Real ise 2 puan kaybıyla haftayı geçti. İtalya’da haftanın maçında Roma ile Juventus 2-2’lik beraberliğe razı olurken Hollanda’da sezon başlangıcının flaş ekibi Feyenoord’u PSV Eindhoven 4 golle bozguna uğrattı. İskoçya’da ise Celtic ilk mağlubiyetini Hibernian deplasmanında alarak koltuğu Glasgow kentinin Protestan ulemasına devretti. İçerde ise Galatasaray kayıpsız yoluna devam ederken, Beşiktaş tökezleyerek aldığı puanlara yenilerini ekledi. Fenerbahçe’de ise henüz çift haneli rakamlara ulaşamama sıkıntısı var. Bir de Sivas diye bir takım var tabi ki. Çift haneli rakamlara ulaşamayan Fenerbahçe’ye İstanbul’da kaybetmeselerdi şu anda liderlik koltuğundalardı.


Ancak bizim bahsetmek istediğimiz başka şeyler. Pazar gününde bu kadar hadise olup biterken bunun bize nasıl aksettirildiği. İki örnek sadece.

Fox Tv. Kült olma yolunda ilerlemeyi bıraktı ve giderek sevimsizleşmeye başladı. Newcastle-West Ham mücadelesi. Maç öncesi hafta içinde Newcastle Utd. Altyapısında top koşturan ancak kansere yenik düşen 15 yaşındaki Jordan Thompson’ın anne ve babası maç öncesi saha kenarında elele. Hakem Mike Riley aşağı yukarı 90 saniye süren bir saygı duruşu başlatıyor. Herkes ayakta, alkış sesleri. Gözyaşları içinde bir anne baba. Bizim Fox Tv spikerinin derdi ise başka: “Emre bu maçta sakatlığı nedeniyle (ne sakatlıkmış bu Türkiye’den İngiltere’ye gelince baş gösteriyor) maç kadrosunda yok. Saat 18:00’de ada futbolunu ada futbolu yapan Man Utd. – Chelsea maçı Fox ekranlarında.”....Sahada ne oluyor, kimin için bu kadar alkış, bu kadar organizasyon. Umurunda değil. Çünkü bilgisi yok. Çünkü bir kere araştırmamış. Bu tür maç anlatım odalarında her daim internete bağlı bir bilgisayar bulunur. Bari ona bak be güzel arkadaşım.

Kanal 1: Adnan Aybaba – Selçuk Yula. İzledik. 15 dakika tartıştılar. Ama ne konuştular, ne hakkında tartışıyolardı kendilerine sorsanız bilemezler. Sadece Aybaba’nın şöyle bir şeyler anlattığını gördüm 3 dakika içinde. “Bu Fenerbahçe’de 6 yabancıdan fazla var. Niye bu kadar adam alınıyor, Türk yapılıyor, yetim hakkının paraları bunlar. Bu kadar para sokağa atılmaz. Barcelona Chelsea’de bu kadar adam bu kadar para alsa hesabını soran vardır. Nerde bu basın, neden sormuyor. Bu yöneticilerde de suç var. Önce onlar değişsin. Ama onlar amigoların kontrolünde. Bak Selçuk Yula, amigo önemli adam, o yönetim kurulundaki 40-50 adamdan daha önemli. Peki Selçuk Yula soruyorum nerde devlet? Devlet niye müdahale etmiyor......”

Baktık Aybaba’nın motor soğumadı ben TV’nin motoru soğusun diye kapatma tuşuna basmak zorunda kaldım.

Hiç yorum yok: