Çin’de devam eden Bayanlar Dünya Kupası finallerinde dün akşam oynanan maçlar sonunda Brezilya, Amerika Birleşik Devletleri’ni 4-0, Almanya da Norveç’i 3-0 mağlup ederek finalde birbirlerinin rakibi oldu. Bir anlamda 2002 Dünya Kupası’nın karşı cinsler arasındaki oynanacak rövanşı diyebiliriz
Tabi ki turnuva boyunca göze çarpan en önemli konu Brezilya Milli Takımı ve oynadıkları eşsiz futbol. Grup müsabakalarında 10 gol yiyip kalelerinde gol görmediler. Çeyrek finalde Avustralya’yı 3-2 yarı finalde ise AB.D.’yi 4 golle geçtiler. Final maçının da kesin favorisi durumdalar. Özellikle takımın gol krallığında ilk iki sırada yer alan oyuncuları 7 gollü Marta ve 5 gollü Cristiane’yi izlemek ayrı bir zevk. Eğer vaktiniz varsa video izleme sitelerinden birini açın. Arama butonuna “FIFA Women’s World Cup 2007” yazın. Brezilya’nın gruplarda 5-0 kazandığı Yeni Zelanda ve dün akşamki A.B.D. maçlarını izleyin. Sonra da yukarıda saydığımız bu 2 oyuncunun kendi “erkek” takımınızda oynamasını ister misiniz diye bir sorun. Bacak araları, uzaktan şutlar, göze hoş gelen paslaşmalar, topuk hareketleri. Açıkçası ben kendime sordum ve ne yalan söyleyeyim bayan futbolunun yükselişi böyle devam ederse, yıllar sonra zamanında Perguia ve Siena’nın çılgınlık olarak nitelendirilen görüşleri birer serbestiye dönüşebilir. Bu iki kulüp, takımlarında bayan futbolcu oynatmak için İtalyan federasyonun başvuruda bulunmuşlardı. Özellikle Siena, Hanna Ljungberg ve Victoria Svensson adlı 2 İsveçli oyuncuyu kadrosuna katmak için büyük çaba sarfetmiş ama başarısız olmuştu. En büyük gerekçe bayanlardaki kondisyon problemleri ve çabukluk eksikliğiydi. Fakat bu turnuvayı izleyince bir Galatasaray’lı olarak “Servet’in arkasında bir Renata ve Ümit Karan’ın arkasında bir Marta yedek kulübesinde otursa. Şöyle son yarım saatte oyuna girse” diye düşünmeden edemiyor insan
Final Pazar akşamı
Tabi ki turnuva boyunca göze çarpan en önemli konu Brezilya Milli Takımı ve oynadıkları eşsiz futbol. Grup müsabakalarında 10 gol yiyip kalelerinde gol görmediler. Çeyrek finalde Avustralya’yı 3-2 yarı finalde ise AB.D.’yi 4 golle geçtiler. Final maçının da kesin favorisi durumdalar. Özellikle takımın gol krallığında ilk iki sırada yer alan oyuncuları 7 gollü Marta ve 5 gollü Cristiane’yi izlemek ayrı bir zevk. Eğer vaktiniz varsa video izleme sitelerinden birini açın. Arama butonuna “FIFA Women’s World Cup 2007” yazın. Brezilya’nın gruplarda 5-0 kazandığı Yeni Zelanda ve dün akşamki A.B.D. maçlarını izleyin. Sonra da yukarıda saydığımız bu 2 oyuncunun kendi “erkek” takımınızda oynamasını ister misiniz diye bir sorun. Bacak araları, uzaktan şutlar, göze hoş gelen paslaşmalar, topuk hareketleri. Açıkçası ben kendime sordum ve ne yalan söyleyeyim bayan futbolunun yükselişi böyle devam ederse, yıllar sonra zamanında Perguia ve Siena’nın çılgınlık olarak nitelendirilen görüşleri birer serbestiye dönüşebilir. Bu iki kulüp, takımlarında bayan futbolcu oynatmak için İtalyan federasyonun başvuruda bulunmuşlardı. Özellikle Siena, Hanna Ljungberg ve Victoria Svensson adlı 2 İsveçli oyuncuyu kadrosuna katmak için büyük çaba sarfetmiş ama başarısız olmuştu. En büyük gerekçe bayanlardaki kondisyon problemleri ve çabukluk eksikliğiydi. Fakat bu turnuvayı izleyince bir Galatasaray’lı olarak “Servet’in arkasında bir Renata ve Ümit Karan’ın arkasında bir Marta yedek kulübesinde otursa. Şöyle son yarım saatte oyuna girse” diye düşünmeden edemiyor insan
Final Pazar akşamı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder