11 Ekim 2007 Perşembe

ALPLER'E YOLCULUĞU KAÇ KİŞİ TARTIŞIYOR?


Türk Milli Takımı önümüzdeki Cumartesi ve Çarşamba günü 2008 Avrupa Şampiyonası elemlerinde sırasıyla Moldova ve Yunanistan maçlarına çıkacak. Milli takımın her mücadelesi öncesinde olduğu gibi basın yine kulüplerin ara transferleriyle, Galatasaray’ın UEFA Kupası grubuyla, Kezman’ın psikolojik sorunları ile uğraşıyor. Bu filmi daha önce de izledik. Maçın son gününe kadar işler böyle gider, son gün Milli takım’ın ilk onbir fotoğrafı ana sayfaya konur, altına da “Haydi Türkiyem” li bir gaz fotoğrafı üstüne de teknik direktörün fotoğrafı konuldu mu olay biter. Onun dışında ne bir taktik ne bir oyuncu değerlendirmesi maç gününe kadar olmaz. Hele görevde Fatih Terim gibi eleştirilmesi zor bir karakter olunca bu daha da uzak bir ihtimal.

Yine aynı durumdayız. Türkiye’den sonra en fazla seyirci potansiyeline sahip olacağımız Almanya’daki turnuvayı tartışamadan kaçırdık. Şimdi yine seyircisi sayımızın muhtemelen çok olacağı İsviçre ve Avusturya'daki turnuvanın elemeleri için dönüm noktasındayız. Önümüzdeki iki maçtan gelecek 6 puan bizi büyük ihtimal finallere götürecek. Belki de lider olarak. Ama kaç kişi bunun farkında. Ya da bunun tartışmasını yapıyor. Kaç kişi oynadığımız son iki maçta bizden en az 3 gömlek aşağıda takımlardan birine puan verip diğerini hakemin doğrudan yardımıyla yenebildiğimizi göz önüne getirip Yunanistan maçını tartışıyor. İşin kolayına kaçmak daha mantıklı. Bahanemiz hazır olacaktır. Galip gelirsek harikayız, yenilirsek Yunan Lobisi’ne atıf yaparız.

Türk Milli Takımı Hakan Şükür’ün varlığından veya yokluğundan başka hiç bir şey tartışılmadığı için Ersun Yanal’ı kaybetti, İsviçre’nin, ne kadar ayak oyunları yapan, karaktersiz bir ülke olduğunu tartışmaktan “neden Dünya Kupası’na gidemedik”i tartışma hakkını kaybetti. Şimdi de kaç maçtır hiç bir varlık gösteremeyen Milli Takım eğer önünde gruptaki direk rakibi olan 2 takımla 2 ay içinde oynayacağı maçlardan boynu bükük ayrılırsa, Dünya Üçüncülüğü’nden sonra üstüste gidemediğimiz üçüncü uluslararası turnuvayı tartışma hakkını kaybedecek.

Basını zaten geçtik. Onların ay-yıldız aşkı tirajla ölçülüyor. Görev bizlerde.

Hiç yorum yok: