Spartak Moskova Başkanı’nın Hırvat oyunculara hediye ettiği 4 Mercedes, tüm dünyada patlak veren bahis çılgınlığı sebebiyle sürekli ortalıkta dolaşan skandallar, ülkemizde Fatih Tekke ve Gökdeniz Karadeniz hakkında çıkan söylentiler, Liverpool-Beşiktaş maçı hakkında ortada dönen dedikodular, son olarak Arnavutluk Futbol Federasyonu Başkanı Armando Duka hakkında bizzat başbakanın yaptığı suçlamalar.
Bahis işine ilk çıktığı andan beri büyük bir şüpheyle bakanlardanız. Bir kalecinin takımının kendi sahasında zayıf bir takıma karşı oynadığı ve rakip takım galibiyetine 10 küsür ganyan verilen bir maçta servetini ona katlamak için herhangi bir eyleme girmemesini tamamen o insanların vicdanına bıraktık. Üstüne üstlük bu iş öyle derinleşti ki artık ganyan tahmini bile yapılıyor. Geçtiğimiz günlerde bizzat bir otobüste şahit olduğum olayda 4-5 tane 16-17 yaşlarındaki genç Fenerbahçe-Galatasaray maçının ganyanlarının ne olacağını tartışıyorlardı. Bu gençler önlerindeki 7-8 yıl boyunca iddaaobur bir şekilde büyüyecekler. Bunların adı futbolsever olmayacak tabi ki. Bu rüzgar tüm dünyada var. Liverpool Beşiktaş maçı için Beşiktaş’ın maçı sattığına dair dedikodular var. Bu bize bir ders olmalı. Şike ve maç satışıyla hiç alakası olmayan bazı insan ve takımlara asılsız iddialarla sadlırmak o insanlarda nasıl bir etki bırakıyor biraz anlamışızdır. Beşiktaş’ın böyle bir şey yapmayacağını bir tek biz biliyoruz, ama başkaları bilmiyor. Bu iş böyle.
Maalesef dışarıda olup biten şeyi sorgulamadan absorbe eden Türk gençliği bu bahis işini giderek abarttı. Artık herhangi bir takımın taraftarı olan insanlar bazı maçlarda desteklediği takımın rakibine para yatırıyorlar. Yani “yenilsek bile paramızı alıp teselli bulalım” hesabı. Futbolseverlik ve takım, renk aşkı adına ne kadar aşağılık bir düşünce. Ama maalesef bu haldeyiz. Bu iş daha da büyüyecek, bundan 10 yıl sonra geleceğimiz yeri tahmin bile etmek kabusa yol açıyor. Dünya futbolunda kendi ligimizde şikayet ettiğimiz “bir kaç takımın hegemonyası” tablosunun bulaşmadığı lig kaldı mı? Futbolun ta içlerine kadar giren para artık “aslolan futboldur” sloganını tarihe gömmek üzere. Biz ise hala ganyan hesabındayız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder