22 Ocak 2008 Salı

BURNT BY THE SUN



Orijinal adıyla "Utomlyonnye solntsem". Filmin yönetmeni Nikita Mikhailov bugün açıklanan Oscar Adayları arasında, "12" isimli filmi ile Yabancı Dilde En İyi Film ödülünün adayı. Oscar'ı her sene izlerim ama ödüllerin gözümde zerre değeri yoktur. Bol yahudi lobili (bu sene de hiç bir şeye benzemeyen Beaufort'un ödüle aday oldu, İsrail'in film yapması yabancı film dalında adaylığı için yetiyor), bol Hollywood endüstrisi soslu, bol kırmızı halıda yürüyenlere elbise tasarlayan modacıların şovundan ibaret olan ve 7000 civarındaki üyenin beğendikleri Amerikan Filmleri'ni ödüllendirmesiyle ilgili bir törendir. Star Wars, Se7en, Fight Club, The Thin Red Line gibi filmler bir kaç teknik ödülle (bazıları "sıfır"  ödülle), Alfred Hitchcock, Akira Kurosawa, Orson Welles gibi adamlar avucunu yalayarak, Stanley Kubrick gibi bir usta tek bir Görsel Efekt Oscar'ıyla (2001:Space Odyssey) bu törenin işlediği büyük suçlar olmuşlardır.

Dolayısı ile Oscar'ı alacaklara hayırlı olsun o apayrı bir konu ama 1995 yılında En İyi Yabancı Film Oscar'ından başka aynı dalda BAFTA'yı (İngiliz Sinema Ödülleri) ve Cannes Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülü’nü kazanan Burnt By The Sun, Mikhailov'un asıl baş yapıtıdır. Stalin dönemi Sovyetler Birliği'nin halkın üzerindeki etkilerini anlatan bu dokunaklı yapıtın aynı zamanda başrolünde oynayan Mikhailov yanına gerçek hayatta da kızı olan Nadezhda Mikhalkova'yı da alarak muhteşem bir hikayeye imza atar. Stalin dönemi Sovyetler Birliği ile ilgili yapılmış en güzel filmlerden birisi. CNBC-E zaman zaman filmi yayınlıyor. Bir yerde rastlarsanız kaçırmayın derim.  

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Devaminin cekilecegine dair soylentiler girla gidiyor.
Sinema'ya az cok gonul vermis her insanin mutlaka izlemesi gereken bir filmdir.
Izleyin, izlettirin!