15 Ocak 2008 Salı

DAHA NE KADAR BEDEL ÖDEYECEĞİZ?



Ünlü film eleştirmeni Roger Ebert "Pearl Harbour" filmini izledikten sonra "Titanic için daha ne kadar bedel ödeyeceğiz" demişti. Sebebi de gerçekten iyi bir film olan Titanic'in tanınmamış oyuncular, ihtişamlı görsel efektler ve uzun süre politikasının sürekli taklit edilmesiyle ortaya çıkan ucube filmlerden gına gelmesindendi.

Aynı şeyi şimdilerde Türk Sineması yaşıyor. 1990'lı yıllarda yapılan film sayısının 4-5 katı yapılıyor artık senede. Ama her dönemde biz 1 bilemediniz 2 tane elle tutulur film çıkardığımızda bunun bedeli 5-6 tane saçma sapan film müsveddesi oluyor. Babam ve Oğlum zamanında Hababam Sınıfı Askerde ve Maskeli Beşler Irak diye iki tane müsveddeyle uğraşmak zorunda kaldık. Şimdi de Kutsal Damacana,Çılgın Dershane ve Maskeli Beşler Kıbrıs diye iki tane ucube eserle uğraşıyoruz. Dikkat ettim bu Şafak Sezer hangi filmde oynasa ortaya bir felaket çıkıyor. Türk sineması için tehlike bu tür "popüler isimleri filme koy, az biraz küfür ekle, biraz baldır bacak göster sür vizyona" politikasının ürünlerinin fazlalaşması. Henüz Türk Sineması adı altında bir tarz yaratamadan, sinema kültürümüzü bu filmlere teslim edeceğiz.

Hiç yorum yok: