2 gündür ağır bir griple boğuşup duruyorum. Bu öğlen vakti yeni yeni kendime gelebildim. Sürekli bir ıhlamur ve meyve kürü destekli bir kaç hap tedavisi ile ancak ayağa kalkabildim. İki günde 9 tane portakal 10 tane mandalinayı nasıl tükettim hatırlamıyorum. Tabi Hollanda’da ha deyince doktora gidip, kendini muayene ettirip durumun kötüyse kıçına iğneyi vurup seni ayağa dikmiyorlar. Önce aile doktoruna gidiyorsun. O sevke gerek görürse, sevk oluyorsun ama onun randevusu da 1 hafta sonra falan oluyor. Böyle garip bir durum.
Küçüklüğüm 12 yaşlarında geçirdiğim zatürre nedeniyle 6-15 yaş arası doktorlarda geçtiği için yediğim iğnenin, yurt dışından getirilen ilaçların haddi hesabı yoktur. Doktorların ta o zamandan aklımda kalan gerici hareketleri vardır. Muayene ederken orana burana bastırıp “acıyor mu” deyip dururlar, sol işaret parmağı ile sırtın orta bölgesine vurup bir “hmmm” çekerler. Hele iğne vururken ki hareketleri öyle korkutucudur ki niye her korku filminde hastanede geçen bir sahne vardır kanıtıdır adeta. O ilacın olduğu kapsüle böyle işaret parmağı ile bir kaç kez vururlar. Sonra ucunu kırarlar. İğneyle ilacı içine çekip şöyle bir ışığa tutarlar, son bir kaç fırt ilacı attırırlar. Bunları yaparken de daimi soğuk bir yüz ifadesi ve sessizlik olur. Sanırsın seni ömür boyu uyutacak iğneyi vuruyor. Sonra da iğneyi batırır. Doktor ve hemşirelerin bu iğneyi batırdıktan sonraki en sinir olduğum yalanı daha batırır batırmaz “bitti, bitti, bitti,” diye sözde moral vermeleridir. O bitti dedikçe ilacın verdiği acı artar. Sonlara doğru “bitti”ler yerini “tamaaaaam”a bırakır. Bacağın ilaçtan kasılır, kalktıktan sonra bir 5 dakka rahat yürüyemezsin. Ha tabi hakkını verelim, ne kadar insan vücudunun direncini kırsa da “Novalgin” denen mikropların can düşmanı bir ilaç vardır ki kaç tane yediğimin sayısını bilmiyorum. Bacağına çimento dökmüşler gibi olursun iğneyi yediğinde. Ama şu da bir gerçektir ki, yatağın içinde kıvranan beni bir Novalgin üstüste 3 tane 90 dakikayı çıkarabilecek hale getirirdi. Yanlış hatırlamıyorsam artık doktorlar bu ilacı pek tercih etmiyor. Çok güçlü bir ilaç * olduğundan yan etkileri görülebiliyor.
Tabi böyle anlattık ama doktorlara saygımız sonsuz tabi. Bana göre dünyanın en zor mesleğidir. Tanrıyı oynamaktır. İnsan hayatının kaderinin doğrudan bağlı olduğu başka bir meslek bilmiyorum.
* düzeltme için papiblue'ya teşekkürler
1 yorum:
Sevgili flyingdutchman
Öncelikle hazirladigin bu guzel blog icin sonsuz tesekkurler. Senin ve de baska birkac tane daha guzel insanin hazirldigi bloglar buradaki mahrumiyet gunlerimizde bizleri spor gazetesi adi altinda satilan pacavralara mahkum olmaktan kurtariyor. Kolay gelsin diyorum.
Simdi gelelim bu yorumu yazma sebebime. Ben futbola gonul vermis bir hekimim. Hem de hergün senin bahsettigin gibi cocuklara igne yazan bir cocuk hekimiyim.:) Agri da görev yapiyorum. Söylemek istedigim Novalginin gercekten guzel bir ilac oldugu ve özellikle yüksek atesi olan cocuklarda cok guzel sonuc verdigi. Ancak Novalgin bir ates dusurucu - antibiyotik degil - ve antibiyotikli ignelerin icine zaman zaman atesi dusurmek icin katilabilir ve beraber enjeksiyon yapilabilir. Umarim omur boyu saglikli olursun ve bir daha hicbir sekilde igne yemezsin. Kendine iyi bak..
Yorum Gönder