19 Şubat 2008 Salı

İETT vs. CONNEXXION



Dün Amersfoort istasyonuna vardığımda evime giden otobüsün kalkmasına 3 dakika vardı. Sıkı bir deparla otobüse yetiştim, sağolsun şöför tam kalkacakken (normalde bunu Hollanda’da şöförler yapmaz, sen uzaktan koşarken elini kaldırsan da yolun karşı kaldırımından “bekle” işareti yapsan da eğer otobüs 12:17’de kalkacaksa ve saat 12:17 ise bir saniye bile beklemez) durdu ve ben otobüse binip kartımı çıkaracakken kafamı kaldırdım. Otobüsün şöförü 25 yaşlarında, 1.80 boylarında, yeşil gözlü sarı saçlı güzel bir bayandı. Aslında pek şaşırmamak lazım çünkü Hollanda’da otobüs şöförlerinin % 30’u bayan. Hemen hepsi son derece güler yüzlü, son derece kibar ve dün şahit olduğum üzere orta kapıdan bebek arabası ile binecek bir bayana direksiyonu bırakıp orta kapıya kadar gelip yardım edecek kadar da yardımsever.

Sonra aklım bir an Topkapı-Cevizlibağ hattına gitti. Ordan Kayışdağı-Kadıköy hattına gitti. Ordan da Samandıra-Dudullu hattına gitti. Sigara içmekten sararmış dişler, kirli sakal, gömleğin iki düğmesi açık halde burnuma gelen şöför kaynaklı ter kokusu, şöförün yamağı bilet kesicisinin cep telefonu fetişizmi, jöleli saçları, “arkaya ilerleyelim, çift sıra yapalım beyefendi” çıkışları. Bir an yer değiştirseler dedim. 25’lik sarışın bayan Topkapı-Cevizlibağ hattına, bizim Kayışdağı şöförü Centraal Station-Bilthoven hattına. İkisinin de sonuçları pek hoş olmaz kanaatindeyim.



Hollanda’da her otobüste çöp kutuları ve sabahları herkesin okuyabileceği bedava gazeteler mevcut, okuyan gazeteyi yerine koyup yoluna gidiyor. Bu uygulamanın aynısı gün boyu trenlerde 2-3 çeşit gazete ile devam ediyor. Tabi kimse akşam evde kuru fasulyenin altına sereriz diye gazeteyi çantaya atıp gitmediğinden hangi saat trene binseniz gazeteyi okuyabiliyorsunuz. İlla "gazeteyi çok beğendim alıp eve götüreyim" derseniz sabahları istasyonlara aynı gazeteleri içinden bedava alabileceğiniz kutular koyuluyor ya da resimdeki gibi elle dağıtılıyor. Alıp gidiyorsunuz.


Yorum üzerine not: Bir de yazının yorumundaki "garrincha" imzalı görüşleri okumanızı salık veririm. Farklı bir yandan bakış. Anlattıklarına ben hiç rastlamadım, umarım da rastlamam :) 

1 yorum:

Gökçe dedi ki...

Selam,

Hollanda'da 4 yildir yasayan bir iolarak Hollanda'da otobus 8.17 de kalakacaksa kesinlikle kalkar tespitinize katilmam mumkun degil... Amsterdam icin konustugumuzda, kar yagar metro, tramvay calismaz, sicaklik 25'in uzerine cikar metro, tram calismaz, yagmur yagar metro, tram calismaz, yaz gelir gunes acar kaloriferler yanar metro, tram calismaz... Trenler de mutlaka ciddi rotarlar olur. 10 durakli metro da bizim Sirkeci Halkali hattindan eski trenler calisir, devamli bozulur. Trenler otobusler pislik icindedir, hatta koltuklarda taze(!) insan diskisi bulmak veya etleri siyrilmis kemikler bulmak normaldir...

Hollanda'lilara gelince, otobuste metroda asla bosluklara ilerlemezler insanlar duraklarda istasyonlarda binemezler arkasi bombos otobuslere... Ya da otobuse binerken sira falan tanimazlar duragin arkasindan dolasip onunuze gecerler...

Iste Hollanda:))

Ben geldikten sonra ogrendim ki, bize Turkiye'de Avrupa diye ogretilen hersey aslidna Almanya imis, digerleri pek bizden farkli degil,

Benim goruslerim boyle, sevgi ve saygilar...