KALIBINA KURBAN

Yazmaya başladığımdan beri bu adamı nasıl anmadım hayret. Bizde bir deyim vardır, "baston yutmuş" diye. Zamanında Orhan Gencebay için söylenirdi. Çünkü Orhan Baba şarkı söylerken eğilmez, hareket etmez hatta zaman zaman sazı ayakta çalar, her daim ağır abi havasında takılırdı. Ama Steven Seagal isimli şahsın ben gençliğinde hakikaten bir baston yuttuğunu düşünüyorum. Şöyle ucu kıvrık olanlardan. Zira bir insan sürekli 2 metre boyunda hissi vermek için kaskatı yürür ve adam döverken bile eğilmez mi arkadaş? Tamam filmlerinin konusu hep aynıdır. Bu abimiz ya eski uzak doğu dövüş sanatları şampiyonudur sonra şiddeti bırakmıştır, ya eski donanma mensubudur emekli olmuştur, ya da ilk Amerikan Samuraylarındandır kılıcını asmıştır. Sonra birisi gelir karısına, bacısına, kardeşine sarkar bu da yeminini bozup adamların alayının defterini dürer. Hatta Under Siege serisinde donanmada görevli aşçıdır.

Gerçek hayatında koyu budist ve an itibarı ile 58 yaşına gelmiş bu abimizin 6 biyolojik çocuğu yanında bir de Tibet öğretisine uymak için, Tibet siyasetinde önemli bir yeri olan 27 yaşındaki Yabshi Pan Rinzinwangmo'nun da manevi koruyucusu durumundadır. Son yıllarda Country ve Blues'a da merak sarmıştır. Nitekim Seagal'in "Songs From Crystal Cave" ve "Mojo Priest" adında (isimleri bile apayrı bir yazı konusu) iki adet de albümü vardır. Ama biz köşeli hareketlerini beyaz perdede görmek istiyoruz. Nitekim 2 Eylülde yeni filmi gösterime giriyor. "Born to Raise Hell"...Yine amcam suçluların peşinde kol bacak kırıyor işte. Yalnız filmin adına takıldım. 58 oldun arkadaş, hala neye doğuyorsun...