Fransa ve Hollanda'da düğümler çözüldü gibi. Fransa'da son 6 yılın şampiyonu Lyon, Hollanda'da son 3 yılın şampiyonu PSV, rakipleriyle aralarındaki puan farklarını bu hafta kapatılması çok zor seviyeye taşıdılar. Lyon 9, PSV 7 puan farkla zirvenin sahipleri. Hollanda Ligi'nin bitmesine sadece 4 hafta kaldı. Fransa'da da 8 hafta var ancak iş orada da bitti gibi. Bu iki ülke geçtiğimiz bir kaç senenin tekerrürüne şahit olacaklar.
İngiltere'de Manchester United bir hayli yol aldı. Liverpool'ın çok ufak, kırıntı halindeki şampiyonluk umutlarını resmen yıktılar ve Arsenal'in Stamford Bridge'den eli boş dönmesi ile onunla iki Londra temsilcisini 5 ve 6 puan arkasına alarak son düzlüğe giriyor. 18 Nisan'daki Manchester United-Arsenal maçı bu senenin son noktasını koyacaktır. United'ın 3-0 kazandığı Liverpool maçında dikkat çekilmesi gereken şey Wayne Rooney'di. Gol atmadı Rooney, ama bir forvet oyuncusu nasıl gol atmadan da etkili bir hücum silahı olurun dersini verdi. Boş koşularıyla, paslarıyla. Şunu da gördük ki, Premier Lig'de de oynasa bazı futbolcular profesyonelliği unutuyorlar. Mascherano hakem Bennett'a kendini attırmak için özel bir çaba gösterdi, Bennett da onu kırmayınca yaklaşık 1 saatlik bir süreyi Liverpool 10 kişi oynamak zorunda kaldı. Benitez Mascherano'yu uyarmak için kenardan çırpındı durdu ama nafile.
Almanya'da da Bayern işi bitirmek üzere. Hitzfeld teknik direktörlük kariyerindeki (ulusal ve uluslararası) 17. kupasına doğru gidiyor. İşini bitirip Alpler'de huzurlu bir 2 yıl geçirecek. Bayern'in altındaki 3 takım, Hamburg, Leverkusen ve Bremen nöbetleşe puan kaybediyorlar. Dolayısı ile de puan farkı her hafta en azından birisiyle açılıyor. Artık en yakın rakibi Hamburg'la puan farkı 7 Bayern'in. Bitime 9 hafta var ve onlar da hedefe emin adımlarla yürüyorlar.
İtalya ve İspanya'da işler ufak çapta da olsa karıştı. Inter Giuseppe Meazza'da Juventus'a teslim olunca Roma aradaki puan farkını 4'e indirmiş oldu. Inter 4 Mayıs'a kadar zorlu bir döneme girecek. 6 lig maçının 4'ünü deplasmanda oynayacaklar (Milano derbisi dahil) ve içeride oynayacakları maçlardan birisi Fiorentina. 4 Mayıs günü Milano derbisi ardından Serie A'nın fotoğrafı netleşecektir.
İspanya'da ise Koeman Valencia'ya geldiğinden beri en iyi haftasını geçirdi sanırız. 3 gün arayla İspanya'nın en büyük 2 takımını aynı skorla (3-2) mağlup etti Valencia. Kupada Barcelona'yı üzdü ama ligde sevindirdi. Real'in bu mağlubiyeti Barcelona'nın ve hesapta olmayan biçimde Villareal'in nefesini zirvede hissettirmelerine sebep oluyor. Tamam Villareal pek şampiyon bir takım havasıyla oynamıyor zaten ama fikstüre bakıldığında Real ve Barca'ya göre lig sonuna kadar daha rahatlar. İspanya'da da şu anki takvime göre bitime 2 hafta kala Real-Barca maçı var. Mayısın ilk günlerinde İtalya gibi İspanya'da da fotoğrafı çekeceğiz.
Avrupa'nın büyük liglerine bakıyorum. Sanırım bu sene halizhazırdaki en heyecanlı lig Türkiye'de. Zirveye 4 ortağın olduğu başka bir lig yok bu sene. Liderin bir maç kaybedince 4. lüğe düştüğü bir ligden bahsediyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder