29 Nisan 2008 Salı

55 SANİYENİN ÖĞRETEMEDİKLERİ



Gölcük depremi sırasında İstanbul Ümraniye'de idim. Hayatımda yaşadığım en korkutucu saniyelerdir onlar. 55 saniye sürdü sadece. 55. Ama her biri cehennem ızdırabı gibi gelen o saniyeleri kimse unutmadı. İstanbul o haldeyken depremin merkez üssü olan Gölcük'te hissedileni tezahür bile edemiyorum. Bir çoğumuzdan bir şeyler alıp götürdü o gece. Tüpraş 2 gün boyunca yandı. 15.000 insan o geceden sonra hayatta değil. Mucize ve yıkım hikayelerini hala dün gibi hatırlıyorum. İnsanoğlunun huyudur. Bir şeyin değerini onu kaybedince anlar. O gece bize aslında değer vermemiz gereken çok şey olduğunu gösterdi. Peki biz bu dersi aldık mı?

İTÜ Öğretim üyesi Naci Görür 3 yıldır bas bas bağırıyor olası İstanbul depremi hakkında. Rahmetli Aykut Barka da vefat etmeden önce bu tehlikeye parmak basmıştı. 2001'den beri biz ne yapıyoruz? Hiç bir şey. Bu ülkeye gelmeden önce oturduğum binayı biliyorum. Gölcük depremindeki aynı şiddetle meydana gelecek bir depremde o bina orada olmayacak. Yine gelmeden önceç alıştığım iş dolayısıyla Türkiye'de kaç tane yapının kaçak yapıldığını, ya da üstüne kaçak kat çıkıldığını çok iyi biliyorum. Kaç tanesinin deprem sigortası olduğunu çok iyi biliyorum. 1999 yılından ber 9 yıl geçti. Bu ülkenin en büyük kentinde, 25 milyon insanın yaşadığı kentte çok şiddetli bir deprem olacak.

Sokaktaki sıradan vatandaşı geçtim, karar verme gücünü elinde tutanlar bile görmezden geliyor. "Allahın takdiri" diyen de vardı, "deprem havalar sıcak olduğunda oluyor" diyen de, saat 03:02'yi bekleyip deprem olmayınca yatan da. Ben "bu bilim adamları böyle konuşmak için devletten para alıyor" diyene bile rastladım memlekette.Müspet ilimlere zaten zerre kadar değer vermiyoruz. Kendi hayatımıza değer verelim bari.

Bugün bir haber daha vardı basında.

İstanbul'u tehdit eden fayı gözleriyle gören Prof. Dr. Naci Görür, "fay ürkütücü. Marmara'nın altı fokur fokur. Bu özellikleri ile tıpkı 1999 Gölcük depreminden önce Körfez'deki fayın belirtilerini sergiliyor" dedi. Çok bariz bir çatlak, belirgin bir kırık. Tıpkı 1999 depremlerindeki o fay hattı gibi. Fay ürkütücü. Bazı noktalarından gaz ve su çıkışı var. Hatta bu yönüyle Marmara'nın altı fokur fokur. Bu özellikleri ile tıpkı 1999 Gölcük depreminden önce Körfez'deki fayın belirtilerini sergiliyor. Günün birinde Marmara'nın altındaki fay da uyanacak. 2029'a kadar herhangibir anda Marmara'yı deprem bekliyor. 1999 depremleri Marmara'nın altındaki fayı tetikledi. Normalde 220 senede birikmesi gereken stresi, 1999'daki Düzce ve Gölcük depremleri 55 saniyede Marmara'nın altındaki kabuğa yükledi. Dolayısıyla Marmara'nın altındaki kabuk çok stres altında. Bu kabuk bu stres ile daha fazla dayanamaz. Bekleyeceğimiz depremin boyutu 7 ile 7.6 arasında olabilir " dedi

Hiç yorum yok: