GETAFE:3 - GETAFE:3

Getafe dünya futbolunda yılın sürprizini gerçekleştirmek üzereydi ki Bayern'in sezon başında Luca Toni'ye saydığı paralar meyvesini verdi. Tabi Getafe'nin kendi elleriyle altın tepside sunduğu fırsatlar sonrasında. Bayern'in 89. dakikada Ribery ile bulduğu golün asisti Getafe'li David Cortes'den. 115.dakikadaki ikinci golde Abbondanzieri kucağına aldığı topu Luca Toni'ye ""al da at diye bıraktı. 120. dakikadaki üçüncü golde de Arjantinli kaleci bir kalecinin yapmaması gereken ilk şeyi, yan topa 2 adım atıp geri çekilmeyi yapınca tek ayak üstünde yakalandı ve Laudrup'un takımı tura veda etti. Getafe 3. golü kalesinde gördüğünde Laudrup'un ağzından çıkan "puta" ifadesini ben bile okudum. Acı olan her iki maçta da Getafe'nin Bayern'den daha iyi olması. Hem de bu sefer 114 dakika 10 kişi oynamalarına rağmen. Durum 1-0 iken 2 kez boş kaleye topu gönderemediler. Valencia'dan kiralık Jaime Gavilan, Bayern defansıyla dalga geçti adeta. Ama olmadı. Maç boyu yüzünde bir gülücük olan Laudrup'un durum 3-2 iken endişeli biçimde saate bakışları korktuğunun başına geleceğinin göstergesiydi adeta. Toni üçüncü golü attığında Oliver Kahn da rakip ceza sahası içindeydi. Golü sevinci ile Van Bommel'e de bir tokat patlattı. Cosmin Contra, Alaves'ten sonra bir başka İspanyol orta sıra takımıyla mucize yaratabilirdi ama olmadı. Favori yoluna devam ediyor.

Zenith formalite maçını kaybetse de yarı finalde Bayern'in rakibi. Rangers Lizbon'dan 2-0'lık galibiyet ve turla dönerken (İskoçların yeni bir "Lisbon Lions" hikayesi daha oldu) Whittaker'ın 90. dakikadaki golü 2 gün önce The Walcott'un müthiş solosunun golle süslenmiş hali. Son yarı finalist ise Fiorentina. Mutu'nun 38'deki füzesini görün derim. Hollanda'da yılın futbolcusu seçilen Gomes topu sadece 90'da gördü. Romen ikinci yarıda bir gol daha atıp takımı Rangers'ın karşısına taşıdı. Getafe 3-1 önde iken Rangers ile güzel bir final oynayabileceklerini düşünüyordum. Şimdi madem orada büyük ihtimal Bayern olacak, karşısına Fiorentina dikilse hiç fena olmaz.