15 Nisan 2008 Salı

ÇOCUKLUĞUMUZU DEĞİŞTİREN ÇİZGİ FİLMLER 10/10: CLEMENTINE



Serinin finalini o dönemin efsanesine bıraktık. 80 kuşağının hayatında ilk defa tuvalete veya evin karanlık odalarına tek başına gitmemesinin ilk sebebi bu çizgi filmdir. Çizgi filmin jeneriğini izleyen ve müziği duyan yeni bir Heidi geliyor sanır. Ama heyhat, Fransızların animesi tam bir psikolojik gerilim örneğidir. Zaten konusunu okuyunca "bu ne psikopat bir senaryo yahu" diyorsunuz.



Tam adı "Clémentine : les merveilleux voyages de Clémentine et ses amis" olan anime Clémentine adındaki bir kızın etrafında geçer. Onun yaşadığı şehire aslında Malmotte (Malmot) adında ateşten bir şeytanın kontrolü altında olan Molâche (Molaş) adında bir sirk gelir. Malmotte'un aynı zamanda sadık bir hizmetkarı olan Molâche, Clémentine'in bineceği uçağı sabote eder ve uçak yere çakılır. Çarpışmadan sonra Clémentine kendini Malmotte'nin mağarasında bulur. Ama mavi bir balon içinde uçan Héméra adındaki bir "peri" tarafından kurtarılır. Héméra, Clémentine'e onu zaman içinde yolculuklara çıkarmaya söz verir. Clémentine gözlerini bir hastanede açtığında acı gerçeği farkeder. Artık yürüyemeyecektir, çünkü çarpışmanın ardından ayakları felç olmuştur. Gündüzleri tekerlekli sandalyeye mahkum yaşayacaktır ama geceleri Héméra ile zaman yolculukları yapıp maceralara atılacak ve Malmotte'un kötülükleriyle savaşacaktır.

Çığlık serisinin yönetmeni Wes Craven'in ateşten canavar Malmotte çıkınca kanal değiştirdiği gelen rivayetler arasındadır. Nitekim episode isimlerine bakıldığında bile X-Files mı izliyorsunuz çizgi film mi ayıramazsınız. İnsan Avı, Kızıl Dullar, Şeytan'ın Operasyonu, Malmotte'un İntikamı, Bin Yankı Boğazı, Toros'un Donanması, Kılıcın Yolu.....ne oluyoruz arkadaş.

Jeneriği yukarıdaki linkte şarkısının sözlerini de koyayım.




clémentine, quand tu fermes les yeux
tu devines le merveilleux
clémentine, prends nous dans ta bulle bleue
tant pis si c'est dangereux

quand on a seulement 10 ans
souvent on voudrait bien être plus grand
pour partir en avion en s'envolant d'un coup de vent
tout là-bas vers l'horizon
on fait comme la p'tite clémentine
on rêve de nuits de chine, de nuits câlines
et tout va beaucoup mieux quand hemera vous tend les bras
le mal fuit, le mal s'en va

clémentine, tu te bats jour et nuit
tu défies la maladie
clémentine, on ne te quitt'ra pas
et un jour tout s'arrang'ra

la terre est si belle vue du ciel
ca donne envie de vivre près du soleil
a chaque tour d'hélice, on pousse des cris, on s'émerveille
comme c'est bon d'avoir des ailes

allons ensemble nous promener
et faire le tour du monde sans nous presser
il y a tant d'amis qu'on a envie de rencontrer
clémentine va nous guider


Serinin tümü için

1 yorum:

turhanatakan dedi ki...

çok severdim clementine'i çok, müziği ayrı bir efsaneydi hani böyle hoş sözler söyleyip de arkadan sizi bıçaklamaya çalışan tipler vardır ya onun gibi. kuşlar, ağaçlar, böcekler diye girerdi dizi, arkasından korku dolu dakikalar.

neyse sonuçta favorim clementine'dir, psikopatlığımızın sebebi de bu olsa gerek.

bu arada son yazdıklarım ve daha önceki bir düşünce sonucunda aklıma geldi. küçüklüğümüzdeki çizgi filmler gerçekten şu anda yaşı 25-30 arasında olanları etkiledi. çünkü hem herkes aynı çizgi filmi izlediğinden çizgi film bitse dahi okulda, sokakta konuşuluyordu. voltran yüklediler, bir dolu bilimkurgu fanatiği çıktı. clementine yüklediler, benim gibi korku-polisiye manyakları türedi (cinayet dosyasını da atlamayayım). velhasıl güzel günlerdi.