6 Mayıs 2008 Salı

NOTTINGHAM'IN GERİ DÖNÜŞ YOLCULUĞU BAŞLADI



Futbolcularda olduğu gibi isim karizması olan takımlar var. "Borussia Monchengladbach" lafını duyduğumda ben koltukta şöyle bir pozisyon değiştiriyorum. Gönül verdiğimiz Tottenham Hotspur'da da bu var mesela. Bunların başta gelenlerinden birisi de "Nottingham Forest"dır. Dile oturuyor resmen takımın adı. Takım bundan 29 yıl önce Avrupa'nın zirvesine çıkmıştı üst üste kazandığı 2 Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası ile. Bu olaydan 26 yıl sonra İngiltere 3. ligine düştüler. Takım finans olarak battı. Bu düşüş ve buhran geçen cumartesi son buldu. Forest ligin son maçında kendi evinde Yeovil Town'ı 3-2 mağlup edip ikinci sırayı alarak 2. lig yani Championship'e geri döndü.

Bunun şerefine bundan yaklaşık 1 yıl önce yayına sürdüğümüz Hayatım Futbol'un Mart 2007 sayısında Ahmet yavuz'un "Kaybolan Şampiyonlar" yazısındaki Nottingham Forest bölümünü buraya taşıyalım dedik.


Nottingham Forest: Sürpriz bir efsane



İniş ve çıkışlarla dolu yaklaşık bir buçuk asırlık tarih. Bu tarih boyunca zirveyi de, en dibi de gören Nottingham, özellikle 1970'li yılarda Avrupa futbolunda birdenbire söz sahibi oluyordu. 'Birdenbire' bu başarıyı anlatmak için en doğru kelimelerden biri. Çünkü 1977-1978 sezonuna kadar Nottingham Forest, adı sanı duyulmamış küçük bir kulüptü. O sezona kadar kulüp, tarihinin çoğunu alt kümelerde geçirmişti. 1976-77 sezonunda ikinci ligden birinci lige yükseliyorlardı. Birinci lig biletini alan üçüncü takım olarak hem de. Yani öyle iddialı bir tavır yoktu. Bu keskin ivme burada sona ermeyecekti.

Bir anda İngiltere'nin zirvesine yerleşen kulübü yine mucize bir sezon bekliyordu. Bu kez sahne Avrupa'ydı. Avrupa Kulüpler Şampiyonası. İlk kez bir Avrupa macerasına çıkıyordu Nottingham. Kendi liginde bile şampiyonluğu ilk kez tadan bu 'gelişmekte olan kulüp' bir anda Avrupa'nın zirvesine oturdu. Avrupa için gerçek bir sürprizdi bu. Final maçında Münih Olimpiyat Stadı'nda Malmö'yü 1-0'la devirmişlerdi.
İlk kez bir Avrupa macerasına çıkıyordu Nottingham. Kendi liginde bile şampiyonluğu ilk kez tadan bu 'gelişmekte olan kulüp' bir anda Avrupa'nın zir-vesine oturdu. Avrupa için gerçek bir sürprizdi bu. Final mücadelesinde Munich Olimpiyat Stadı'nda Malmö'yü 1-0'la devirmişlerdi.

Bu sezon kendi liginde şampiyon olamamıştı Nottingham. Ama Malmö galibiyetiyle alınan bir Şampiyon Kulüpler Kupası bileti vardı cebinde. 1979-1980 sezonunda yine Avrupa'nın yolunu tuttular. Bu yılda kazanılan üst üste ikinci Şampiyon Kulüpler Kupası şampiyonluğu, sersemleyen Avrupa'nın Nottingham'ı artık bir dev olarak kabul etmesine yol açıyordu. O sezon finalde Hamburg'u yine 1-0'la geçmişlerdi. Bu dönemde kazanılan başarıların en büyük mimarı kuşkusuz 1975 yılında göreve gelen Brian Clough oldu. Kaleci Peter Shilton'un üstün performansı da yine takıma büyük katkıda bulundu. İngiltere Milli Takımı'nda forma giyen ilk siyahi oyuncu, sağbek Viv Anderson, bugün Aston Villa'da teknik direktörlük kariyerine devam eden Kuzey İrlanda milli takımı kaptanı orta saha oyuncusu Martin O'Neill, kanat oyuncusu John Robertson ve forvet Trevor Francis de, o dönem öne çıkan oyuncular arasında yer alıyordu. Brian Clough ve takımının başarıları bununla da sınırlı kalmayacaktı. 1989'da kazanılan Lig Kupası bu başarılardan biriydi. Kulüp, aynı sezon ligi Arsenal ve Liverpool'un ardından üçüncü sırada tamamladı ve FA Kupası'nda yarı finale kadar yükseldi. Bir sonraki sezon Nottingham, Lig Kupası'nı yeniden müzesine götürüyordu. 1991 yılında ise FA Cup'a finalde veda ediyordu. 1992 yılı Lig Kupası finali Nottingham'ın parlak yıllarının sonuncusu oluyordu. Finalde Manchester'a eleniyorlardı. 1992-1993 sezonu Brian Clough'un da son yılıydı. Clough görevini 908 maçta 418 galibiyet, 256 beraberlik ve 234 mağlubiyet gibi parlak bir karnenin ardından bırakıyordu.

Brian Clough'un görevden alınmasının ardından Nottingham inişli çıkışlı performans sergiledi. O günden bu yana Saunders, Van Hooijdonk, Kevin Campbell gibi tanıdık futbolcuların da forma giydiği kulüp bugün Colin Calderwood teknik direktörlüğünde Birinci Lig'de mücadele ediyor ve bu sezon Championship'e çıkmak için oldukça iddialı.

1 yorum:

Unknown dedi ki...

güzel yazıymış,sağolasın.geçen sene play-off yarı finalinde yeovile depalsmanda 2-0 yenmesine rağmen içerde 5-2 kaybedince elenmişti,bu sene hadım vardı,wembleye gelirse gidicektim play-off finaline kalırlarsa gitcektim,ki 4 hafta önce 7 puan gerideydiler,helal olsun çıktılar,artık seneye qpr deplasmanına geldikleri zaman 2 efsaneyi aynı anda izlerim.