5 Mayıs 2008 Pazartesi

SİVAS'IN KABADAYISI



Daha önce de belirtmiştik, bu kadar sempati toplayabilecek bir kulübü, sezon boyu yaptığı tüm açıklamaları ile nefret edilen bir kulüp haline getirmeyi başardı Bülent Uygun. "Mehmet Yıldız'ı alan şampiyon olur", "Kalli kalsa şampiyon olurduk", ilk 30 hafta "Sivas'ın hedefi şampiyonluk değil" son 4 hafta "Sivas şehrinde şampiyonluk havasını göremiyorum" demeçleri, kızını basın toplantılarına getirmesi ve bir dizi hareketi ile her yerinden gerçk dışılık akıyordu Uygun'un. Dün bu zinciri tamamladı. Galatasaray maçında kenardaki halini gören var mı? Üzerindeki zevksiz giyim tarzına değinmeyeceğim. Maç içerisindeki hareketleri. Galatasaray 3-2 önde iken 4. hakem Yıldıray Arslan'a tüm kameraların önünde horozlandı Bülent Uygun. Ağzından çıkan "ne var?, ne oldu? ne?" haykırışları ile Arslan'ın tepesine dikilip meydan okumasını tüm Türkiye gördü. Hiç bir şey olmadı Uygun'a. Hakem Halis Özkahya Bülent Uygun'u hayret verici bir biçimde tribüne yollamadı. Halbuki sahadaki otoritesini bundan daha başka ayaklar altına alacak hangi olay olabilirdi ki?

Olayın nerden baksanız elle tutulmayan bir sürü yönü var. Böyle bir muameleye maruz kalıp cezasını vermeyen bir hakemin içinde bulunduğu hakem camiası nasıl saygı bekleyebilir ki herkesten? Maçın 1 numaralı otoritesinin yetkisine resmen tecavüz eden bir şahısa ceza verilemiyorsa biz bundan sonraki uygulamalara nasıl güveneceğiz? Hakemlerin verdiği kararlarla ilgili yorum yapmaktan hiç hoşlanmıyorum. Çünkü biliyorum ki 90 dakika boyunca her pozisyonu %100 doğru süzmek imkansıza yakın bir ihtimal. Hakemleri eleştirdiğim nokta bu örnekler işte. Otoritesini zedeleyen pozisyonlardan bağımsız hareketler.

Daha önce de örneğini vermiştim.İngiltere'de değil genç, yeni antrenör İngiltere Kraliyet ailesinin en prestijli unvanlarından biri olan "Sir"i isminin arkasına almış bir teknik adama bile Premier Lig yetkilileri gerektiğinde cezayı basabiliyor. Daha bu sezon Alex Ferguson bu cezalar sebebi ile tribünlerde belli bir süre geçirdi. Bizdeki durum ne?

6 yorum:

Fuzzy Logic dedi ki...

Bülent Uygun hafta ici yaptigi aciklamalarda sivas halkinin sampiyonluga inanmamis olmasindan dem vurarak kenti elestirmisdi fakat kendisi bir hafta once oynanan galatasaray-fenerbahce derbisinde fenerbahcenin yenmesini istedigini belirtip rengini aciklamisti.
Oysa sivasspor'un sampiyon olabilmesi icin galatasaray'in fenerbahceyi yenip, kendi takiminin da galatasaray'i yenmesi gerekecekdi. Simdi gercekten kimin sampiyonluga inanip inanmadigi aciktir.

Bu tutarsizliklarla teknik direktörlük kariyeri futbolculuk kariyerine benzeyecek gibi görünüyor. bir sezonda zirveye, üc sezonda dibe (umarim yaniliyorum)

Unknown dedi ki...

seneye görürüz artık,bakalım sivasta kalacak mı,kalırsa seneye orta sıralarda gezinince takımı bırakıp gider mi,gideceği takıma faydası olur mu?keşke bi senede teknik direktör olunsaydı.
ben sivas takımına bakınca teknik direktörlük bişey göremiyorum.en azından artı yönde.lig üçüncüsü olmuş takımdan insan biraz düzen bekliyor ama ne beşiktaş maçları,ne fener ne de cimbom maçlarında istenildiği zaman gol atılan bi takım gördük.en basit örnek,dediğin gibi 90 dakka bağırdı çağırdı,be adam,senin takımın 1 dakkada 2 gol yedi,gol attı 1 dakka sonra gol yedi,bidaha attı 5 dakka sonra yedi.e şimdi nerde kaldı motivasyon nerde kaldı konsantrasyon,kime bağırıyon,dördüncü hakem mı oynuyo sahada.fener maçına bakalım,10 gol bile atardı fener o maçta,o kadar rahattı.
uzun lafın kısası,bu takım bariz mohamedle mehmet yıldız birazda musanın ayağına bakıyor,baskı varken,yenmesi gereken maçlarda durum ortada.diğer maçlarda kendi sahasındaki son maçlara bakarsak 70li dakkalara kadar 0-0 getirdikleri bi dolu maç var,belki onu işte sölüyodur maçtan önce,çocuklar geride sağlam oynuyoruz,ilerde yıldızla mohamede verin topu,sanmıyom ki başka bi taktik versin.

Adsız dedi ki...

bu hareketleri ertuğrul sağlam'ından ersun yanal'ına kadar herkes yapıyor emin olun. yani var her takımın bir teknik kabadayısı. burda gene bardağın boş tarafı işlenmiş galiba.

Flying Dutchman dedi ki...

@isimsiz yorum yapan arkadaşa hitaben;

yanlış bir hareketin herkes tarafından yapılması, o hareketin yanlışlığından hiç bir şey götürmüyor. O hareket hala yanlıştır. Zaten yazıda gayet net belirtilmiş sizin mantığınızla, "Alex Ferguson'un bile bu hareketleri yaptığı", sorun hareketleri kimin yaptığı değil, bu tür hareketlerin hakem camiası üzerinde sağlanması düşünülen saygıyı yine hakemler tarafından ayaklar altına alması ve cezasını bulup bulmadığı, yoksa bu hareketi Bülent Uygun, Etuğrul Sağlam, Yılmaz Vural, Jose Mourinho yapmış pek bir önemi yok

Sanırım açıklayıcı olmuştur

Adsız dedi ki...

teşekkür ederim, elbetteki bende biliyorum bir yanlışın herkes tarafından yapılmasının onun yalnışlığından bir şey götürmeyeceğini. zaten ben de bardağın boş tarafı derken bülent uygun'u kastettim. neden hep bülent uygun da diğerleri değil di benim ereğim.

evet fazla konuşuyor, haddinden fazla -belki de çoğu kere fuzuli- gündemi meşgul edebiliyor olabilir. ama geçen sene takımı sadece iyi futbol oynuyor -kime göre, neye göre- diye program program dolaşan yılmaz vural'ı düşünüyorumda -ki herkesin bildiği üzre künme düştü o sezon antalyaspor- bu biraz da hakkı galiba. büyük bir iş çünkü becerdiği. hangimiz olsak bu durumdan o kadar nemalanmazdık acaba? evet belki farklı metodlarla yapardık bunu ama emin olun hepimiz o kadar bülent uygunlaşabilirdik. bu tip şeyler, başarısından daha fazla zikredilmesin, önüne geçirtilmesin. yegane isteğim bu.

shadow dedi ki...

sempatik olmak zorunda mi bu adam? ben anlayamiyorum ki sizi. ridvan gibi her yorumunda fenerbahcelilik akan bir insan dururken, hagi gibi cirkef bir futbolcuyu(kalitesini tartismiyorum) bastaci ederken, bulent korkmaz gibi bir sokak serserisini efsane yaparken kimsenin aklina bir sey gelmiyor elestirmek icin. ama is diger takimlarda one cikan isimlere gelince vay anam bu nasil bir giyim zevkidir, vay anam bu nedir vay anam su nedir. bu ikiyuzluluk de artik kabak tadi vermeye basladi.

bulent uygunun teknik adamligini falan elestirebilirsiniz. ama lutfen yani bu kadar da tarafli olmayiniz. teessuf ediyorum!