25 Haziran 2008 Çarşamba

RISE OF THE MACHINES



"Futbol böyle bir oyun işte" diye diye bir yerimiz çatladı. Turnuvada en iyi oynadığımız maçı ve ilk öne geçtiğimiz maçı kaybettik. Aslında ikinci yarının ortasından itibaren oynadığımız mahkum oyunu gözardı etmemek lazım. Teknik, taktik açıdan çok da açık vermediğimiz bir maçtı aslında. Ama buraya "ne yapacağı belli olmayan takım", "pes etmeyen takım" , "sürprizlerin takımı" gibi unvanlarla değil, "kanat akınları öldürücü olan takım", "pas trafiği baş döndüren takım", "hava toplarında etkili takım" gibi unvanlarlagelmek isterdik. Olmadı. Yediğimiz gollerde, golden bir pozisyon önce pası veren oyuncunun en yakınındaki adamımızın en az 5 metre uzaklıkta olduğunu da belirtmek gerek.

"Yıllar sonra bu turnuvadan biz hatırlanacağız" muhabbetine pek prim vermiyorum. Hoş hatırlanacağız tabi, nasıl 2000'in yarı finalindeki İtalya-Hollanda maçı finalden daha çok hatırlandıysa. Ama dünya tarihine geçen, gelecek nesilere aktarılacak türden bir hatırlanma olacağını sanmıyorum. Zaten Avrupalı'nın Türk'e ait bir şeyleri hatırlamaktan çok unutma konusunda niyeti varken, bundan 10 yıl sonra bu turnuvadaki performansımızdan çok bahsedileceğini sanmıyorum. Evet renk kattık, ama dedik ya renk katan değil, ana renkleri belirleyen takım olmak çok daha yerinde olacaktı.

Hakem Bousacca'ya değinmek lazım. Bir Türk hakem, bir Anadolu takımı ile İstanbul'un 3 büyüğü arasındaki herhangi bir maçı nasıl yönetirse maçı öyle yönetti. Semih'e çıkardığı sarı kart ise eğer, Almanların o dakikaya kadar en az 3 sarı kart görmesi gerekiyordu. Vermediği penaltının etkisinde kalarak o dakikadan sonra neredeyse maçı tek taraflı götürdü. Yine de bu yenilginin mazereti değil.

Lahm ve Schweinsteiger muazzam oynadılar. Özellikle hücum hattında Lahm'ın ileri çıktığı her atak tehlike oldu kalemizde. Bu turnuvayı bitirdik. 2010'a bakacağız. Yut dışına daha fazla oyuncu pazarlayarak ve "geri dönüşlerin takımı" olmaktan ziyade bu tür turnuvalara bir kaç ay kala adam gibi bir sistem oturtarak. Zira ne dersek diyelim 6 ay önceden favori dediğimiz ve 2 senedir aynı iskeletle oynayan makine karakterli Almanlar yine finaldeler. Bu tarihin kaçıncı tekerrürü?

1 yorum:

Adsız dedi ki...

pisi pisine yenildik :(( bugun canım hiç işe elimi sürmek istemedi ve oturdum gün boyu tavana bakıp,bugune kadar hep bala g... çıktık buraya demiştim ama semih atınca o golu dedim ki kendi kendime "yok aga bu ne bal ne de şans,çatır çatır oynuyoruz" ama 2 dk sonra puffff,masal bitti,roman fin dedi...
sağlık mağlık olsun diyorum,Fatih Terim,teknik ekibi,bu takıma emeği geçen federasyonda ki ilgililer ve tabiki en çok da bütün futbolcularımıza teşekkür ediyorum yaşattıklarından dolayı.

Ferman Ateş