skip to main |
skip to sidebar
80’li ve 90’lı yılların çocukları (ki bunlardan dördü de dutchman, forzabrian, barad ve ben oluyoruz) vakitlerinin çoğunu sokakta top peşinde ya da atari salonlarında geçirirdik. Açıkçası top sezonu hiçbir zaman bitmezdi ama havaların soğuması ile beraber beton sahalar ve dükkan kepenkleri rahat bırakılır yavaş yavaş atari salonlarına göç başlardı. Birkaç gün önce Dutchman haberini vermişti. Bu seriyle, ve tabi ki yüzde yüz subjektif bir tutumla sizlere atari salonlarının efsane oyunlarını hatırlatacağız.
Seriye efsanevi dövüş oyunlarından Street Fighter ile başlayalım. Zira mekana girdiğimizde kurulu makinesi hiçbir zaman boş olmayan, salon sahibine en çok para kazandıran ve en önemlisi hastası olduğumuz oyunların başındadır.
İlk versiyonunda 8 farklı dövüşçü ile başlar ve tüm rakipleri alt ettikten sonra oyunu bitirebilmek için sırasıyla Balrog, Vega, Sagat ve Mr.Bison ile karşılaşma fırsatı elde edilirdi. Ayıptır söylemesi bu oyunda sensei mertebesine ulaşanlardan biri olarak oyuncu seçme ile ilgili herhangi bir takıntımız yoktu, her oyuncu ile oynardık. Ancak tabiki ikili kapışmalar için en adil eşleşme Ryu ve Ken’di. Aduketlerin, ooryuket’lerin havada uçuştuğu müsabakalar hep derbi havasında geçerdi. Klasik “ kardeş, bir dur da, hareketlere bakalım “ faslından sonra aduket savaşı başlar, sonra genelde ilk “büyü” yü yiyenin saldırması ile devam eden bir süreçti.
Oyun içerisinde, nedense hep Toyota’ya benzettiğim bir arabayı parçalamak, yukarıdan atılan fıçıları kırmak ve alevler içerisindeki varilleri devirmek gibi farklı bonus stage’leri vardı.
Blanka’nın “top”una, Honda’nın “kuk-kuik”ine oryuket çekmek, hiç enerji kaybetmeden rakibini yenerek “perfect çekmek”, enerjinin bitmesine bir gıdım kala rakibini yenip “kırmızı perfect çekmek” oyunun müdavimleri arasında statü sembolü hareketlerdi. Chun Li’ye “kız”, Guile’a “tarakçı” denirdi bizim oralarda.
Başka semtlerden gelen bazı arkadaşların yenilgiyi hazmedemeyip “ şu yaptığın hareket Kadıköy ve civarında yasak! ” nidalarından anlaşılacağı gibi, her salonda bu oyunu oynamanın ayrı bir raconu vardı.
Dövüşçüler her karşılaşma sonrası, ağzını burnunu kırdıkları rakiplerine özlü sözler söylerlerdi. Benim favorim Dhalsim’inkiydi; “I will meditate and then destroy you”, hani birazdan geliyorum, buralarda ol kabilinden.
Her oyuncunun hikayesi oyun sonunda ortaya çıkardı. Babasının mezarı başında fatiha okuyan Chun Li ile üzülür, iri cüssesi ile dans eden Zangief’e şaşırırdık. Günbatımına doğru yol alan Ryu’nun karizmasına kapılıp, taze damat Ken’i sırtına vura vura gerdek odasına gönderirdik.
Sonraları Sreet Fighter III, Alpha gibi saçma olduğunu düşündüğümüz garip versiyonları çıktı ve yeni karakterler eklendi, ancak bir, iki ve ikibuçuk diye tabir ettiğimiz versiyonlar favorimizdi. Son olarak oyunu kaybedip yeni jeton atmak için verilen on saniyenin acıklı geri sayımını yapan arkadaşı da hatırlatalım, “naaaayyyynnnnn, eyyyyyt, sevıııııınnnnnnn....”
by gorky.
12 yorum:
Depdep çekmek, "Raaunnddd oaannn" diyen adamın anormal karizmatik sesi, Chun-Li'nin uzakdoğu kızlarına özgü zıplayarak sevinci, Zangief'in vücudu ile sıkıştırma hareketini Chun-Li'ye yapınca izleyici kalabalığın yorumları... böyle uzar gider.
Güzel yazı olmuş, tebrik ediyorum. :)
Ahaha süper yazı olmuş tebrikler=) Bu arada seride olmazsa olmaz 2 oyun var, bana göre.
1- Cadillacs and Dinosaurs
2- Snowbros
Az para dökmedik bunlara yahu.
hagar ı unutmayın
Şahsi Listem:
1-Street Fighter
2-Hagar
3-Golden Axe
4-Cabal
5-Shinobi
6-Morta Kombat
7-Pole Position
8-Out Run
9-Paperboy
10-1942 (monitör enlemesine dururdu)
Tam ismini hatirlayamiyorum ama yanilmiyorsam Tecmo 98 World Cup diye bir futbol oyunu vardi. Brezilya`da banana sut falan vardi, shiga vardi. Onu da yazarsaniz iyi olur.
zangefin chun li ye sıkıştırma hareketinde bizim orada şeddeli bir "d....k altıııı" çekilirdi topluca :)
En sevdiğim Street Fighter versiyonu ''zero'' idi. Bide bazı salonlarda oyunun zorluğu -level- daha yüksek oluyordu
Listede olması gereken diğer oyunlardan bazıları
mortal kombat
tekken
king of fighters
ilk ateri salonuna gittiğimde jetonlu ateriler yoktu zamanla çalışan kırmızı ışığın yanıp söndüğü msdos tipi oyunlar vardı
vay bee
Oyunu oynamayalı yıllar olduktan sonra ligimize gelen Tita'nın ilk görüldüğü anda Blanca'yı hatırlatması ve her pozisyonda elektrik vercekmiş gibi durması; fakat hiç vermemesi..
bu listede metal slug cıkmassa aglarım..
favorim Guile`di.. herkes Ryu ve Ken`i secerken.. Ayrica bizim Kasimpasa taraflarinda devamli buyu atmak yasakti. Haberiniz olsun :))
Fikret
"here comes a new challenger !!! " :))
flying dutchman bu listede kesinlikle "king of fighters" da olmalıydı bu efsane nasıl unutulur anlamıyorum :D
Yorum Gönder