11 Temmuz 2008 Cuma

TOP 10 UNDERRATED OYUNCU



















Bu adamların tipik bir unvanı vardır "isimsiz kahraman". Nedense bir takımda uzun süre oynayan oyuncular bu unvana yaklaşırlar. Örneğin Ryan Giggs yaşayan en büyük kanat oyuncularından birisi olmasına rağmen Cristiano Ronaldo'nun onda biri kadar şöhreti yoktur. Zira "transfer" tanınmışlığı ve oyuncunun piyasasını artıran önemli bir etken. Dolayısıyla zaman zaman yeteneğin yanında başka unsurlar da gerekebiliyor. Ama tabi bunlar o oyuncuya gereğinden çok değer verilmesine, yani "overrated" olmasına yol açabiliyor. "Overrated" listesine de bir göz atarız ama önce, bana göre şu an aktif oyuncular arasındaki "değeri bilinmeyen en iyi 10 oyuncu" aşağıda.

1-Xavi Hernandez: Orta sahanın ortasında oynayan ve topla cambazlık yapmayan her adam bu unvana mahkum aslında. Her milli takımdan, her kulüp takımından böyle bir oyuncu bulabiliriz. Xavi Hernandez bu akımın en önde gelenlerindendir. Bu unvanı o kadar çok hakeder k, EURO 2008'in en iyi oyuncusu seçilmesine rağmen ortalıkta dönen bir dolu transfer dedikodusunda adı hiçbir zaman geçmez. Halbuki gerek Barca'da oynamadığı maçlarda Barca orta sahasının darmadağın olması gerekse de İspanyol milli takımı için aslında aynı kaderi paylaşan Inıesta ile birlikteki rolü ne kadar önemli bir oyuncu olduğunun kanıtıdır.

2-Mikael Arteta: Bir başka İspanyol. Bir kaç rakam vereceğim. 2006-2007 sezonunda Everton formasıyla attığı 9 golün yanı sıra 13 asist yaptı ve bu asist sayısı onu Premier Lig'in ikincisi yaptı. Onu geçebilen sadece Cristiano Ronaldo idi. Geçtiğimiz sezon Everton'ın attığı 52 golün 14'ü onun kullandığı duran toplardan geldi. Everton'ın son yıllardaki en yetenekli oyuncusu. Tim Cahill ile beraber David Moyes'in o bölgede en güvendiği adamlardan birisi. Onun transfer pazarına uzak oyuncu olması geleneği bu sene bozuldu gibi. Atletico Madrid'in onu İspanya'ya geri getirmeyi istediği konuşuluyor.

























3-Michael Essien:
Birisi bana gelip dünyanın en iyi sağ beki kim diye sorsa, Michael Essien'den önce 10 isim sayarım herhalde. Ama aynı kişi "Michael Essien dünyanın en iyi sağ beki mi?" diye sorsa "evet" deme ihtimalim de çoktur. Böyle bir oyuncu Essien. Bu seneki Şampiyonlar Ligi finalinin ikinci yarısında sezon boyunca Ronaldo rüzgarını durduran tek isim oldu Joe Cole ile beraber. Çok iyi bir sağ bek, çok iyi bir fizik, sürat, dayanıklılık...Böyle bir oyuncunun çok gündemde olmaması ilginç.

4-Ivica Olić: Euro 2008 öncesi Olic'i pek tanıyan yoktu. Aslında hala çok tanıyanın olduğu konusunda şüpheliyim. Kariyerinin çoğu doğu blokunda geçmiş ve 28 yaşında çıkış yapabilmiş bir oyuncu. Doğrudan bir golcü olmamasına rağmen Hamburg formasıyla iki sezonda 20'nin üstünde gole imza attı Olic. Tüm Almanya bu başarıyı Ven der Vaart üzerinden konuşurken aslında onun rolü büyüktü. Turnuva sonrası ondan da bir transfer bekliyordum ama şu anda pek bir rüzgar yok.


















5-Brad Friedel:
37 yaşında Brad Friedel. Bana kimse onun Casillas veya Buffon'dan daha kötü kaleci olduğunu iddia edemez. Oynadığı süre boyunca etraftaki en iyi 5 kaleciden birisi olmuştur hep Amerikalı. Galatasaray'a geldiği sezon Fenerbahçe derbisinde Atkinson'dan 3 gol yeyince Selim Soydan onun için "gelsin Rüştü'den kalecilik öğrensin" demişti. Friedel çok değil 6 ay sonra Türkiye Kupası'nı finalde Fenerbahçe'yi yenerek kazanan Souness'ın takımının başarısının mimarıydı. Houllier onu Liverpool'da Westerveld'in arkasında 3 sene yedek bekletti. Bugün Westerveld Sparta Rotterdam'da oynuyor. Friedel ise hala Blackburn'ın kalesinde ve her sene takımının kalesinde devleştiği en az 3-4 maç oynuyor.

6-Paul Scholes: O olmasa ne Roy Keane, ne David Beckham ne Eric Cantona bu kadar ünlü olamayabilirdi. Eğer bu 3 oyuncu bazı virüsleri yakalayamazsa Scholes bir nevi firewall görevi görürdü. Hala görüyor. Alex Ferguson Ronaldo'nun, Tevez'in, Rio Ferdinand'ın olduğu bir takımda onun için "Moskova'daki finalde oynaması garanti olan tek oyuncu Scholes" diye demeç veriyorsa düşünün.

7-Andrea Pirlo: Alın size bir başarı mimarı daha. İtalya'nın 2006'daki dünya şampiyonluğunun sebebi ne Luca Toni ne Francesco Totti idi. Gattuso-Pirlo ikilisi takımlarını zirveye taşıdılar. Gattuso pek underrated sayılmaz, Sicilya eşrafından olması onu bir hayli konuşulan bir adam yapıyor. Ama Pirlo öyle değil. Sessiz, sakin, işimi yaparım gerisine karışmam modunda. Bu mod da onu dünyanın en iyi bir kaç orta saha oyuncusundan birisi yapıyor. Korner atıyor, çok tehlikeli frikikler kullanıyor, çok iyi paslar atıyor, iyi şut çekiyor, adam kovalıyor, pres yapıyor. Eeee...Bunların hiçbirini tam olarak yapamayıp sadece süratli top sürüyor diye örneğin Arjen Robben'i Pirlo'dan iyi oyuncu saymak çok büyük haksızlık.

8-Kim Kallström: Bu adamın değerini dünyada bir tek CM fanatikleri bildi. Oyun başlayınca ilk yapılacak iş Hacken'den 20.000 euroya alınıp 3 sene sonra 20 milyon euroya satılacak bu oyuncuyu almaktı. Haksızlık etmeyelim biraz da Lyon bildi değerini. Kariyeri boyunca hep yükseldi Kallström. Ama Lagerback onu Euro 2008'de yedek kulübesinde kullandı.

9-David Trezeguet: Crespo 10 senedir İtalya'da oynuyor. attığı gol sayısı 150'yi bulmadı. Trezeguet 8 senedir orda 160 gole ulaştı ve Juventus tarihinin en çok gol atan 5. futbolcusu durumunda. Ama haklarında çıkan haberleri toplasanız Crespo tahminim ansiklopedi boyutunda bir arşiv yaparken Fransız ancak bir dergi kadar olabilir. Son 3 sezon hiç bir zaman 30 maçın ve 15 golün altına düşmemiş bir adam. Fransa'nın son kazandığı milli takım başarısında son vuruşu yapan adam. Onu hale beğenmeyen bir dolu adam var etrafta. Ama onu beğenmeyen bunu da beğenmedi. Bir madde aşağı inin.

10-Semih Şentürk: Son madde bizden. Zico'nun Kezman ısrarını doğrulamak için "Semih sonradan girdiğinde daha iyi işler yapıyor, ilk onbir başlatmamak lazım" zırvasını icat edenler bile oldu. Ben Galatasaraylıyım. Dostlar alınmasın ama Zico-Kezman-Semih üçgenine bakınca Fenerbahçeli olmadığıma şükrediyorum. Zira geçtiğimiz sezon Samandıra'ya taarruz başlatabilirdim. Taktik, şöhret, teknik, sonradan oyuna sokma taktiğinin tutması, şu bu. Benim için farketmez. Türk futbol tarihinin belki de oynadığı dakika bakımından en etkin forveti Semih Şentürk. Sezonun yarının sonradan oyuna girerek geçirip gol kralı olan başka adam varsa buyurun getirin. Bu adamı yedek bırakmak, sarı, lacivert, kırmızı, siyah, beyaz farketmez futbolun ruhuna cinayettir. Belirtelim yılların asparagas gazetecilik abidesi İngiliz "The Sun" bile turnuvanın 10 yıldızı arasında onu 5. sıraya yerleştirdi.

8 yorum:

Adsız dedi ki...

Listeye en çok yakışan ikili Paul Scholes ve Xavi Hernandez hiç şüphesiz.

Listenin geri kalanı biraz yavan geldi bana sevgili Flying Dutchman.Ha ben otursam bundan iyisini hazırlayamazdım muhtemelen ama ilk başıkta öyle geldi nedense.

PS: "overrated" listeni bekliyoruz sabırsızlıkla.Becks banko! Ronaldo kesinlikle o listeye sokulmamalı.Çok büyük haksızlık edilmiş olur, baştan uyarayım. :p

Ortega dedi ki...

Benim bu konudaki 1 numaram kesinlikle Pirlo'dur..

sinan dedi ki...

Gattuso Sicilyali degil yalniz.

Stan "The Man" Collymore dedi ki...

Underrated = Guti Haz.

Protanopia dedi ki...

Xavi kesinlikle bu konuda dunyada bir numaradır bence de...

Bunun Turkiye'deki karşılığının da Ayhan Akman olduğunu düşünürüm.

Bir de Essien'e sozumuz olmamakla birlikte Ronaldo iki Barça maçında da yokları oynamıştı. Hatırlatayım dedim...

Blogspor dedi ki...

Aslında listeye Gökhan Gönül'ü eklesen daha güzel olurdu =)

Thermo Rheumon dedi ki...

Ivica Olic aslında ilgilenenlerce bilinen bir isim. 2002 Dünya Kupası'nda da Hırvatistan 11'indeydi. Sonra CSKA Moskova ile UEFA Kupası kazandı.

Yani çok da duyulmamış bir adam değildir.

bc6 dedi ki...

bu yazı Hürriyet Spor'da da yayınlanmıştı. Hem de kapaktan. Sayfanın proof'unu ben okumuştum. Oradan hatırladım.