6 Ağustos 2008 Çarşamba

KÜFÜR ETME HAKİME SÖYLERİM
















Bu olaya ben oldum olası şaşırmışımdır zaten. İki arkadaş kolkola bir derbiye giderler. Daha sonra stadyum kapısında birbirleriyle vedalaşıp farklı tribünlere girerler. Sonra girer girmez birbirlerinin annelerini gayet güzel dileklerle maç boyu anıp maç bitince tekrar o birbirlerinin anasına küfredenler hiç onlar değilmiş gibi kolkola gidip eve giderler. Zira ilginç bir psikolojidir ki topluluk halinde diğer topluluğa küfür edince bu bireysel olarak algılanmaz. Ancak yüzümüze karşı söylenmesi gerekir. Benim için hiçbir farkı yok, ha yemek yerken arkadaşımın sülalesini dilime dolamışım, ha karşı tribünde otururken, sonuçta sülale aynı sülale, arada 105 metre ve tartan pisti olunca küfürün şiddeti azalmıyor. Peki hiç kendisine karşı tribün tarafından küfür edildiği için rakip takıma dava açan taraftar profili düşünebiliyor musunuz? Misal bir Fenerbahçe taraftarının gidip, "Ali Sami Yen'de hepimizin hayat kadını çocuğu olduğumuzu söylediler hakim bey" diye mahkemede hakkını arayacağını? Modern futbol bunu da gördü.

Geçtiğimiz sezon San Siro'da oynanan Inter-Napoli maçında ev sahibi taraftarlar (nam-ı diğer Nerazzurriler) Napoli taraftarlarını ve kentini kastederek "İtalyanın kanalizasyonu", "Güle güle koleralılar", "Tüberkülozlu Napolililer" şeklinde pankartlar açınca adını açıklamayan bir Napoli'li taraftar soluğu mahkemede almış. Bir de yanına iyi bir avukat alınca Inter kulübünü kendisine 1500 euro ödemeye mahkum ettirmiş. Gerekçe maç boyu açılan söz konusu pankartlar ve yapılan tezahüratların Napolili taraftarı "duygusal açıdan derinden yaraladığı". İtalyan federasyonu Inter'in 2-1 kazandığı maçtan sonra söz konusu taraftarların davranışlarından ötürü Nerazzuri grubunun yer aldığı tribünü 1 maçlığına kapatmıştı. Bu da üstüne tuz biber oldu. Bu emsal davaların da önünü açabilir hatta tüm Avrupa'ya yayılabilir. İlk derbi maçta bir küfür duyayım, anında tutuyorum zaptı.

Hiç yorum yok: