Çağdaş futbolun gerçeğidir istatistik ancak bazıları için pek birşey ifade etmez. Çünkü çok zaman istatistikleri alaşağı etmiştir bu oyun. Ben de futbolun ilim kısmına pek itibar etmeyenlerdenim ama bir çırpıda Galatasaray'ın bu sezon Turkcell Süper Ligi'nde attığı 17 golü oynadığı maç sayısına böldüğümde yazının başlığına ulaştım. Aslında bu matematiksel durum, belki de bu sezon için bizlere bazı ipuçları sunuyor. Zira Galatasaray, şu ana kadarki 4 Avrupa Kupası maçında da 2 gollük bir ortalama yakalamış durumda.
Aslında herşey Trabzon maçında atılan son gol ile başladı. O 4 paslık varyasyon ve golün atılışındaki rahatlık çorap söküğü gibi getirdi bunları aklıma.
Benim yaşımın yettiği kadarıyla, bu kadar çok bitirici ayağın olduğu bir kadro hatırlamıyorum bu kulüp adına geçmişte. Hatta diğer kulüpleri de bu işin içine katabilirim. Ne Tanju-Uğur-Prekazi'li ne Kosecki'li, ne Kubilay'lı ne de Hakan-Arif-Hagi üçlüsünün yanına yer yer Adrian Ilie’nin de monte olduğu son efsane kadro dahil hiçbir kadro görüntü itibariyle bu bolluğu yaşamadı.
Lincoln-Baros-Kewell'ı bir nefeste sayıp, ardına hafızanız Nonda ve Arda'yı ekliyorsa sanırım yukarıdaki tespit yeterince anlam kazanmış oluyor. Ve tüm son vuruş istikrarsızlığına rağmen Ümit Karan'ı. Bundan tam 20 sezon önce Fenerbahçe 36 maçta attığı 103 golle ve maç başına 2.8’lik gol ortalamasıyla şampiyon olmuştu. O günden bugüne de 50. sezonunu yaşayan resmi ligimizin bu rekorunu kırmaya en yakın kadro yapısı Galatasaray'da oluştu bu sene. Olur veya olmaz onu bilemem de bu takımın maçlarında bol gol izleneceği aşikar. Bir de bu durumun defans ayağı var ki onu da hesaba katınca durum daha da ilginçleşiyor.
Günümüzde kollektif futbol her açıdan oyunda dağılımı öngörüyor olabilir, ama gözler de her daim becerisi yüksek, göze hitap eden bu tarz adamları aramıştır geçmişten günümüze. Zira bu ayakların attığı goller de bir başka olmuştur hep. İstenir ki her golün anonsunda bu isimler söylensin. 34 maçlı ligimizde 3 gol ortalaması pek kolay görünmese de bu isimlere bakınca imkansız değil gibi geliyor bana.
“Valla kombineye o kadar para verdik, çuvalla gol izlemek hakkımız” der, bugünkü maçta "Banane, kalkın burası benim koltuğum" zırlamasına haiz taraftar pardon sorumlu müşteri sıfatıyla (!) da yazımı tamamlarım.
by forzabrian
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder