2 Ekim 2008 Perşembe

4 DUVARIN HOLİGANLARI



















Endüstriyel futbol denen illetin (kimi zaman bir çok yararı olmakla birlikte) futbol seyircisi ve oyunun kalitesi üzerindeki etkisi sürekli keskinleşti. Liglerin kalitesizleşmesi, ülkelerdeki büyükler ve orta karar ile küçük takımlar arasındaki uçurumun maddi olarak artması ile başarı miktarında da büyük farklılıklar oluşması, yıldızların devasa, sıradan oyuncuların da gereğinden fazla rakamlara transfer görüşmeleri yapmaları ve daha reşit olmayan genç oyuncuların büyük kulüpler tarafından zaman zaman birer gaspçı gibi kapılması. İletişim teknolojisinin gelilmesi de buna çok büyük bir katkıda bulundu. Tabi katkısı futbol izleyicisi açısından son derece kötü oldu. İngiltere tribünlerinde elde edilen bir çok rakam bunun göstergesi. Premier Lig'in kurulduğu 1992 yılından bugüne kadar geçen zamanda sadece 4 farklı şampiyon görebildik. Üstelik bu 16 sezonun 13 tanesi iki takım arasında paylaşıldı. Bir önceki 16 yıllık periyodda ise tam 7 farklı takım şampiyon olmuştu. Yani neredeyse yarı yarıya düşen bir rekabet ortamı söz konusu. Bunun yarattığı çok büyük bir sorun var. Stadyuma gelen kalabalık sayısı. Geçtiğimiz haftalarda bir İngiliz taraftarının maç günü yaptığı harcamaların giderek artmasının onları tribünden uzaklaştırdığını yazmıştık.Şimdi de somut rakamlara girelim.

İngiltere'de 2010 yılına kadar Premier Lig'in yayın haklarına sahip olan Sky Televizyonu senelik 2.7 milyar pound gibi muazzam bir rakamla ihaleyi kazandı. Bunun karşılığında İngiliz futbolseverler maçları televizyondan izlemek için yılda 400 poundluk bir rakamı ceplerinden ödüyorlar. Son 16 yılda % 800 artan maç bilet fiyatlarıyla karşılaştırıldğında iyi bir çözüm gibi görünüyor. Tabi Sky tüm takımların maçlarını yayınlamıyor. Bunun seyir zevki yüksek olan Premier Lig'deki seyirci sayısına bir zarar vermeyeceğini düşünebilirsiniz. Ama kazın ayağı öyle değil. Premier Lig'de geçtiğimiz haftalarda Manchester United, Chelsea, Liverpool, West Ham, Tottenham, Hull City ve West Bromwich Albion olmak üzere sadece 7 takımın stadları tamamen doldu. Geri kalan 13 takım önemli boşluklara oynamak zorunda kaldılar. Sunderland 11.000, Bolton Wanderers Arsenal'le karşılaşılmasına rağmen 6.000 ve Blackburn Rovers 12.000 kişilik boş koltuklara önünde maçlarını oynadılar. Manchester City Portsmouth'u 6-0 mağlup ettiği, üstelik televizyondan yayınlanmayan maçta dahi City Of Manchester Stadı'nın tribünlerini dolduramadı ve 7.000 koltuk boş kaldı. Son 16 yılın 15 şampiyonluğunda isimleri olan Chelsea, Arsenal ve Manchester United'ın ise şimdilik bir sorunları yok. Halen sezonluk biletleri için sırada bekleyen bir çok insan var ve bu gidişten en az yara alan ve alacak takımlar olarak görünüyorlar. Zaten söz konusu tabloyu onlar yarattılar. Kulüpler arasındaki uçurumun artışının bir başka göstergesi daha bu durum. Kulüpler bu gidişi önlemek için bazı önlemler aldılar. Blackburn bu sezon belli bir yaşın altındaki gençlere çok önemli fiyat inidirmleri yapıyor. West Bromwich Albion geçtiğimiz seneye oranla bilet fiyatlarını % 11 düşürdü. Tabi bunda kulüplerin bulunduğu şehirlerin ekonomik durumunun da büyük etkisi var. Benzer bir durumun Türkiye'de geçerli olması tesadüf değil. 3 büyüklerin sezonluk bilet fiyatları yüksek seviyede seyrederken, diğer kulüplerin rakamları İstanbul kulüpleri ile karşılaştırıldığında çok komik kalıyor. Üstelik bu son 5 yılda süregelen bir durum ve aynen İngiltere'deki gibi tribünlerdeki boşluklar giderek çoğalmaya başladı. Türkiye'nin en çok seyirci çeken stadı Şükrü Saraçoğlu dahi bu sezon geçtiğimiz seneye oranla daha büyük boşluklara oynuyor. Galatasaray ve Beşiktaş'ın bu sorunu uzun süredir var.

Ekonomi ve finans politikalarının futbol üzerindeki etkisi olumsuz yönde ve ağırlığını artırarak hissettirmeye başladı. 3-4 haftada bir bu yönde yazılar yazıyoruz ama gelen tehlike hakikaten büyük.

Hiç yorum yok: