Yıl 97-98… Biraz daha tecrübelenmişiz Şampiyonlar Ligi serüveninde. Ya da en azından biz öyle sanmışız. Galibiyetle başlayıp gruptan çıkarız hesaplarına dalmışız. Sonrası ise rakibin sürklase edildiği bir maçın 74. dakikasında Bülent Korkmaz’ın ıskası ve Chapuisat’ın golüyle gelen acı mağlubiyet. Yeni Açığın sağ köşesinden hafıza kayıtlarıma geçen tek olay bu değil. Bir de 90’da Hagi’nin üst direkte patlayan frikiği ve Gorky’yi o andan itibaren tutamayışım. İsyandı bu. O oyuna, o haketmişliğe karşı gelen mağlubiyete isyandı.
Dün de isyan ettik Gorky’le… 10 sene yaşlanmış olarak ve stadın bir başka köşesinden. Ama bu isyan hiç de 10 yıl öncekine benzemiyordu aslında. Beyaz şort üzerine parçalı ne de güzel bir görüntüydü. O formalar salınırken yeşilin üzerinde gözlerimiz parıldıyordu, içimiz titriyordu. Ama kim anlardı ki bizim gibi binlercesinin bu halinden. Anlamadılar da… İsyan edilecek başka şeyler vardı bu sefer. Acz içindeki bir hoca ve beraberliğe razıyım hali mesela. Ya da yenik girdiği son dakikalarda ileri koşmayan, önündeki adama pas bile atamayan topçular vardı. Başındaki Alman ekolüne (!) inat disiplin fakiri bir takım.
Ben taktik konuşmayı, kadro kurmayı sevmem. O işi yapan yüzlercesi var piyasada, hatta tribünlerde sağımızda solumuzda. Ruhunu kaybediyorsa bir takım hangi taktik çözer birşeyleri? Ezeli rakip deplasmanında açığa çıkan dün de tavan yapan bu ruhsuzluğu. Re re re ra ra ra haykırışını duyduğunda bile geçmişine ihanet eder gibi yürümeye devam edenleri nasıl affeder peki bu bünye? Nasıl içine sindirir?
Bari o parçalıya ihanet etmeyin de turuncudan devam edin bu sene. Ne Bülent, ne de Hakan abinizin tırnağı olamazmışsınız onu da anladık sayenizde.
by forzabrian
28 Kasım 2008 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
7 yorum:
inanın gözlerim doldu yazıyı okuyunca bu takımı bu hale kimler getirdiyse allah hepsinin belasını versin.
"Galatasaray bence bu sene kendi dinamiklerine, kültürüne, karakterine ters işler yaptı. Kadro iyi ve derin ama idare edilmesi de bir o kadar zor. Skibbe'nin bu zor takımı idare edebilecek kapasitede bir teknik direktör olup olmadığını göreceğiz ama belli ki bu sene Galatasaray'ın da işi çok kolay olmayacak."
http://stereocipolla.blogspot.com/2008/09/galatasaray-1-1-antalyaspor.html
ve
Galatasaray’ın bu sene kendi karakterine ters işler yaptığını ve bunu bünyenin kabul etmeyebileceğini düşünüyordum. En büyük motivasyon kaynakları olan yokluk içinde mücadele etmek artık söz konusu değil. Sahaya çıkan kadro da geçtiğimiz yıllardan farklı, artık Galatasaray’ın karakteri haline gelmiş mücadeleci futbolunu, çok koşan ve saldıran agresif takımını bu oyuncularla görebileceğimizi pek sanmıyorum. Bu yeni Galatasaray eskisini unutturabilir ama aratması da beni şaşırtmayacak..
http://stereocipolla.blogspot.com/2008/09/kocaelispor-1-4-galatasaray.html
***
Bu sezon başından belliydi aslında..
yapma etme hocam, işler iyi gitse yine söyleyebilecek misin bunları ya. yapma gözünü seviyim. başından belliymiş. ne belli başından.
"Ruhunu kaybediyorsa bir takım hangi taktik çözer birşeyleri? Ezeli rakip deplasmanında açığa çıkan dün de tavan yapan bu ruhsuzluğu. Re re re ra ra ra haykırışını duyduğunda bile geçmişine ihanet eder gibi yürümeye devam edenleri nasıl affeder peki bu bünye? Nasıl içine sindirir?"
"Bari o parçalıya ihanet etmeyin de turuncudan devam edin bu sene. Ne Bülent, ne de Hakan abinizin tırnağı olamazmışsınız onu da anladık sayenizde."
demiş forzabrian.
İşte bu belliydi.
"Bari o parçalıya ihanet etmeyin de turuncudan devam edin bu sene" bu lafın üstüne hiç bir şey demiyorum.
hangi maçtı o bayern maçı mıydı? bülentin hata yaptığı. birde gs geretsle şampiyon oldu ertesi sene berbat haldeydi. geçen sene şampiyon oldu bu sene berbat halde. bana göre gsde oyuncuya dayalı bir oyun sistemi var. herkes kafasına göre takılıyor buna en güzel örnek servet çetin.
Hocam belki bana laf söylemek düşmezde,verdiğin fotoğrafda ki taraftarların pek çoğuda turuncu giymiş hali hazırda.
Ferman
Yorum Gönder