KADJI SPORTS ACADEMY

Ajax Futbol Akademisi ve Feyenoord'un Talent Pool'undan bahsettik daha önce. Bu iki kulüpte hem pilot takımlar hem de futbolcu avcıları aracılığı ile Afrika ile yakın ilişkiler içindeler. Avrupa'nın büyük kulüplerinin peşlerine düştüğü yıldızların kapılmayanları bazen Afrika'nın kendi akademilerinden çıkıyorlar. Bunlardan en önemlisi Kadji Spor Akademisi. Merkezi Kamerun'un başkenti Yaounde'de bulunan akademinin arkasında Kamerun'un önemli şirketlerinden 1970 kuruluş tarihli Kadji Grubu yatıyor. Kadji grubu daha çok gıda sektöründe öne çıkan ve alkollü, alkolsüz içecekler üreten bir firma. Kamerun çapında 1000 adet işçileri var ve yılda 500.000 litre alkolsüz 800.000 litre alkollü içecek üretimi yapıyorlar. Tüm Kamerun çapında 23 adet depoları var. Bunun yanında yine grubun yönettiği hayvan yemi, un, şeker üretimi yapan ve 19 milyar dolarlık bir ciroya sahip olan fabrikalar, 199 odalı bir otel de aktiviteleri arasında. Başkent Douala yönetim merkezleri ki şirketin yönetim kurulu başkanı Joseph Fu'a Toula Kadji Defosso Kadji spor akademisinin arkasındaki isim. Douala'nın batı sınırına yakın bir yerde 40 hektarlık bir alana yayılmış olan akademinin aynı zamanda aynı simi taşıyan bir de futbol takımı var. Takım 2006 yılında Kameun 1. ligine çıkmasına rağmen aynı yıl ikinci ligin yolunu tutmuştu. Ancak Kadji Akademisi'nin asıl işlevi dünya futboluna önemli yıldızlar sunmak. Samuel Eto'o, Eric Djemba Djemba, Stéphane Mbia, Carlos Kameni, Aurélien Chedjou bu isimlerden sadece birkaçı. Akademi genç yetenekleri çok küçük yaştan bünyesine katarak onların erkenden yoğurulması konusunda önmli çaba harcıyor. Takım 2006'da 1. lige yükseldiğinde tamamen gençlerden oluşan ve akademide öğrenim gören gençlerden oluşan bir kadroyla sahaya çıkmışlardı. Tabi akademinin daha önce mezun ettiği oyuncuların bugün geldikleri yerler şu anda öğrenim gören gençler için bir model aynı zamanda.

Aynen Feyenoord'un Talent Pool projesi gibi bir öneri getirmek lazım. Bunları anlattıktan sonra. Türkiye'de büyük holdingler bu tür akademileri açıp yürütme gücüne sahip durumdalar. Üstelik Türkiye'nin yönetsel yapısı gereği bu imkana sahip bir başka kurum daha var. Belediyeler. Hatırı sayılır ölçüde belediye takımı var Türkiye liglerinde. Ama bu takımların politikaları belediye bütçesinden ayrılan rakamların futbolcu transferina ayrılması şeklinde işliyor. Belediyelerin kendi içlerinde açtıkları hafta sonu okulları tam bir komedi. Tesis yetersizliği, sosyal imkanlar, yetkili personelin bir çok açıdan yetersiz kalması futbol ve diğer spor dallarının okullarını oldukça işlevsellikten uzak bir hale getiriyor. Afrika, "açlık" kelimesi ile özdeşleşmiş bir kıta. Bu kıtanın işi bu derece sistematik hale getiren kurumları varken, oldukça yüklü bir maddi kaynağı elinde tutan Türkiye'deki holding ve belediyelerin düzenli olarak futbolcu yetiştiren ve bunu çok genç yaşlarda yetenekleri keşfederek yapan futbol okulları açmaması, Türk futbolundaki altyapı eksikliğinin sebeplerinden sadece bir tanesi.