13 Kasım 2008 Perşembe
KUPA
Daha önce bu kupa statüsü ile ilgili bir çok şey yazdık. Belki Avrupa'nın en çekişmeli ligi değil Hollanda Ligi ama Hollanda Kupası Avrupa'nın kesinlikle en zevkli federasyon kupası organizasyonlarının başında geliyor. Bir kere bizde de birkaç senedir uygulanan acaip grup sisteminin uygulanmasını bırakın gündeme bile gelmedi Hollanda'da. Yıllardır eleme usülü oynuyorlar. İkinci olarak elemeler çift maç usülü değil. İspanya'nın ve İtalya'nın bu anlamda statüsünü sevmiyorum. Zaten bu atmosferde bir Avrupa Kupası oynuyorlar, çift maç eliminasyonlu bir kupaya daha ihtiyaç yok. Ayrıca bu kupayı almak isteyen takımın maç trafiğini otomatik olarak iki katına çıkartıyor. Üçüncüsü ve en önemlisi de bazı ülkelerde olduğu gibi (Türkiye, İtalya) seribaşı denen bir uygulma yok.
Bu seribaşı hadisesine takmış durumdayım. Türkiye Kupası'nda seri başı diye bir uygulama var. Neye göre belirleniyor bu seribaşları? Bir önceki sene lig sıralamasında ilk dörde giren takımlar seri başı oluyorlar. Yani diyorlar ki "biz bir Türkiye Kupası düzenliyoruz, ama bu Türkiye Kupası'nda bazı takımlara kıyak geçeceğiz, bunu da bir önceki senenin lig performansına göre belirleyeceğiz". Bunun anlamı şu "4 büyüklersiz bir kupa düşünülemez". Kupanın ligin gölgesinde kalmasına sebep olan bir başka uygulama var. Kırmızı kart hadisesi. Kupada kırmızı kart gören ilk lig maçında, kupa maçından önceki son lig maçında kırmızı kart gören o kupa maçında oynayamıyor. Bunun sebebi nedir? Kupada bi kart görüldüğü zaman bunun cezası yine kupa maçında çekilir. Örneğini çok gördük, herhangi bir takımın önemli bir oyuncusu hafta sonu bir lig maçında kırmızı kart görüyor, hafta içinde görece kolay olan veya bizim ülkemizde de örneği görülen takımının gruptan çıkmayı garantilediği bir maçta cezasını çekip 3 gün sonraki lig maçında yine sahaya çıkıyor. Türkiye Futbol Federasyonu'nun koltuklarında oturanlar değişmesine rağmen ısrarla sabit kalan bir uygulama bu. Ne mantığı ne gerekçesi var. İşlevi sadece seri başı uygulamasında olduğu gibi kupayı ligin hegemonyasına sokmak. Sonuçta karşıyız onu bir kenara ayıralım ama mutlaka bir seribaşı uygulaması yapmak istiyorsanız bunu kupanın son senesine göre veya son 5 senesindeki performansa göre yapmak gerekiyor. Geçen sene kupada final oynayan Gençlerbirliği bu sene grup maçlarına kalamadı örneğin. 26 yıldır kupayı alamayan Fenerbahçe ise kendimi bildim bileli seribaşı statüsünde. Elbet onların da oynadıkları finaller sebebi ile örneğin son 5 yıl dikkate alınırsa seri başı olma şansı olacaktır ama amacımız aradaki dengesizliği gidermek. Yine de dediğimiz gibi bu seribaşı hadisesini kaldırmak en iyisi.
Hollanda'yla başladık Hollanda'yla bitirelim. Holllanda'da bu tür düzenlemeler yok. Çok alt kademedeki maçlar yapıldıktan sonra takım sayısı 64'e düştüğü anda tüm Eredivisie takımları kupaya katılıyorlar. Eşleşmeler kura usülü ve tek maç üzerinden oynanıyor ve seribaşı denen bir uygulama yok. Dolayısıyla ilk turlarda çok güçsüz takımlar birbirleriyle karşılaşabilirken üst düzey kulüpler de aynı kaderi paylaşabliyor. Örneği dün yaşandı. AZ-PSV son 16'ya kalmak için mücadele ettiler. AZ uzatmada bulduğu golle PSV'yi kupanın dışına itti. İkinci lig hesaplarını şimdiden yapmaya başlayan ligin en güçsüz ekibi Volendam kendi evinde, Ajax'ı, yine uzatmada bulduğu golle 1-0 mağlup etti. Böylece Hollanda futbolunun 2 büyüğü kupaya havlu attılar. Vitesse deplasmanda amatör lig ekibi 6.000 nüfuslu Lienden köyünün takımı FC Lienden'e mağlup olarak elendi. Bu akşam Feyenoord, 50.000 nüfuslu Hardenberg şehrinin amatör ekibi HHC Hardenberg önünde olacak. Göreceğiz.
Yukarıdaki tablonun oluşmasında statünün payını göremeyen var mı?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
Hocam Feyenoord maçı 2.5 over olur mu sence :)
Yorum Gönder