17 Kasım 2008 Pazartesi

RAFA DERS VERMEDİ DERS ALDI


Blogda hep söylüyorum bu lafı. Atletico Madrid ve Liverpool önümüzdeki 50 yıl şampiyon olamaz diye (daha uzun süre de biçmiş olabilirim hatırlamıyorum). Bazı takımların şampiyonluk basiretleri yoktur. Inter-Atletico ve Liverpool bunların başında geliyor. Inter İtalya futbolundaki puan silmeleri, küme düşmeleri olmasa bu şampiyonlukları görür müydü bilemem (bana göre göremezdi). Liverpool yıllar sonra ilk kez bu kadar ciddi sarıldı işe. Normalde 15. hafta veya yakın haftalar geldiğinde dördüncü sıraya demir atar sezon sonuna kadar da rahatsız eden olmazsa orada kalırdı. Bu sefer lider Chelsea ile gol averajı farkıyla ayrılıyorlar. Bunun sebebi kazandıkları 10 maçın 7 tanesinde rakipten sadece 1 gol fazla atmış olmaları. Chelsea'nin +25'lik averajıyla karşılaştırıldığında kötü bir performans tabi ki. Ancak oynadıkları 5 deplasmanda gol yemediler, 13 yıldır en az 1 gol yedikleri Bolton deplasmanı olmak üzere. Xabi Alonso ve Mascherano ikilisinin orta sahadaki formu Liverpool'ın bu durumunun en önemli dayanaklarından birisi. Rafa Benitez Gillett-Hicks ikilisini sezon başında Gareth Barry'i almaları için 1 ay boyunca uğaştı durdu. Amerikalı sahipleri izin vermedi. Olay kriz boyutuna geldi hatta. Benitez'in Gareth Barry meselesi yüzünden kapının önüne konulacağı ya da istifa edeceği söylentileri her gün İngiliz basınındaydı. Barry, Anfield'a gelse idi Xabi Alonso'nun Juventus'a gidişi kesinlik kazanacaktı. Olmadı. Barry Villa Park'ta kaldı, Alonso Anfield'da. Mehmet Aurelio ve Saiodu da benzer senaryolarla kulüplerinden gönderilmek üzere iken başarının mimarları olmuşlardı geçmişte. Alonso da bu yolda ilerliyor.

Ama Liverpool'ın geçtiğimiz yıllara oranla şampiyonluk yarışına ortak olmasının en önemli sebeplerinden birisi Benitez'in göreve geldiğinden beri uygulamakta ısrar ettiği bir alışkanlığını değiştirmesi. Onun ünlü rotasyon hastalığından bahsediyoruz. Ben Liverpool'ın bu sezona kadar 2 maç üstüste aynı kadroyla sahaya çıktığı bir dönem hatırlamıyorum. Öyle ki Benitez zaman zaman iki maç arasında her 2 kanat adamını, forvet ikilisinin tümünü veya defansın göbeğindeki 2 oyuncuyu bile değiştirebiliyordu. Rotasyon tüm oyuncuları hazır tutmak ve kadrodan maksimum yararlanmak adına önemli bir seçenek. Ama bir de iskelet denen bir gerçek var futbolda. Yerine göre 2 yerine 5 yerine göre 4 oyuncudan oluşan bir iskeleti vardır kadroların. Bu adamlar söz konusu iskelet oturana ve takımda herkesin rolü sabitlenene kadar kadroda yer alırlar. Yerleri değişmez veya kadrodaki yerlerini kaybetmezler. Sir Alex Ferguson 25 yıllık saltanatını genelde tercih ettiği dominant bir kaleci, önündeki ikilide fizikli baskın bir stoper, oyunu yönlendiren bir ön libero iskeletine borçlu. Schmeichel, Van de Sar, Bryan Robson, Roy Keane, Anderson, Jaap Stam, Rio Ferdinand hep bu dişlinin parçaları oldular. Galatasaray'a UEFA Kupası'nı getiren Tafarel,Popescu, Hagi, Hakan Şükür'den oluşan tek hattır. Benitez bu iskeletin önemini anladı. Alonso ve Mascherano'nun yanında Pepe Reina, Fernando Torres ve Dirk Kuijt da artık kadronun değişmez oyuncuları. Kuijt bu sezon Benitez'in onu kanada kaydırması ile büyük bir aşama kaydetti. Kariyerinin ilk 5 yılını striker olarak geçirmiş bir adam için çok zor olan bu görevi başarmış durumda. Onun sürekli mücadele eden, yıpratıcı pes etmeyen, yapışkan oyunu rakip defansların Torres'i zaman zaman unutmasına yol açıyor. Reina, Carragher, Mascherano, Fabio Aurelio, Xabi Alonso, Steven Gerrard, Kuijt ve sakat olmadığı zamanlarda Torres takımın sürekli oynayan oyuncuları haline geldiler. 7-8 oyuncudan bahsediyoruz. Bu kadroya genelde Hyypia, Keane, Arbeloa, Benayoun, Babel gibi oyuncular girip çıkıyorlar. Ama Benitez özellikle orta saha iskeletini bozma niyetinde değil. Bu da sahadaki tüm oyuncuların fonksiyonuna alışma ve bir makin dişlisini oluşturma anlamındaki süreci hızlandırdı. Liverpool bu sezon işi sonuna kadar götürecek, Rafa bu gidişi bozmazsa. Bu arada belirtmek lazım Schuster'in Madrid'deki koltuğu ciddi biçimde salanmaya başladığından beri Benitez'in Bernabeu'ya gideceği dedikoduları çoğaldı. Teknik adamın 18 aydır imzalamak istediği yeni kontrat bu sezonki performans için kapıda bekletiliyordu. Benitez şampiyonluk adayları arasına girince Hicks ve Gillett ikilisi yeni kontrat telaşına düştüler elbet. Önümüzdeki 2-3 hafta Liverpool-Rafael Benitez-Real Madrid üçgeninde yeni gelişmelere sahne olacaktır.

Tabi kariyerinde 1 Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu, 1 UEFA Kupası, 1 Süper Kupa, 2 La Liga Şampiyonluğu bulunan ve UEFA tarafından 2 kez üstüste Şampiyonlar Ligi'nde yılın teknik adamı seçilen Rafael Benitez hatalarından ders alıyor da bizim milli takım hocamız neden hala "ders almıyor da ders veriyor" kafama takılıyor sabah sabah.

10 yorum:

L dedi ki...

kuijt önceden de tam striker değildi sanki. hatta hatırlıyorum da, l'pool'a ilk geldiğinde bocalamasını bu bölgede oynatılmasına bağlamıştım.
ama tabii bu konuda hollanda'da ikamet eden birine karşı çok da ısrarcı olamam haliyle:)

Flying Dutchman dedi ki...

Liverpool döneminde haklısın ama Kuijt futbola golcü olarak başladı Quick Boys'da. Bizim takımda (FC Utrecht) tanındı Hollanda'da, daha sonra golcü olarak Feyenoord'a aynı rolle gitti ve gol kralı oldu. Liverpool'a golcü diye geldi ama Beniez onu farklı kullanıyor. Uyum sağladı ama tebrik etmek lazım.

Çetin Cem dedi ki...

ben de katılıyorum hiç'e. evet, orijini striker ama van basten onu milli takımda kanatta oynattı 2005'te ilk parladığı günlerden beri. hatta şimdi kontrol etmek için sözlükte bi baktım kendisiyle ilgili ilk girdiğim entry'ye, 2005 yazı hakkaten.

yani doğal mevkii orası değilse bile sağda hiç oynamışlığı yok da değildi sarıoğlan'ın.

L dedi ki...

@f. dutchman

teşekkürler bilgi için.

Adsız dedi ki...

Arda'nın yaşadığı kalp problemi ve Aceto'nun dün rotasyon üzerine yazdığı yazı,sonra da bu yazıyı okununca herşey birbirine karıştı.

Her maç ve her oyuncu kullanılarak yapılan rotasyon, oyuncuların fizik olarak diri kalmaları bir yana, aynı zamanda yoğun maç trafiği içine giren yıldızların sağlıkları için de oldukça gerekli mi?

Sürekli rotasyon beraberinde başarısızlığı getiriyor mu? O zaman Liverpool avrupa da kupaları nasıl topladı?

Flying Dutchman dedi ki...

@gadee

rotasyon yapmakla dengeyi bozmak arasında da bir denge var elbet. Yani Arda gibi sezon başından beri sadece 2 maç oynamamış bir adamı dinlendirmek aşırı rotasyona girip futbolcunun istikrarını öldürmek değil elbet. Benitez de Carling Cup da bir çok oyuncusunu dinlendirdi örneğin. Ayrıca Avrupa Kupalarını topladı demeyelim pek, 1 tane kupa aldı..evet en babasını aldı ama o maçı sürekli rotasyonun başarısı olarak görmemek lazım o gece çok özel bir geceydi.

Yani rotasyon yapıp takımı diri tutacağım diye takımın oturması gereken oyun planına zarar vermemek lazım.

Joe Jonese Atesdagli dedi ki...

dutch, esasında Barry'i xabi alonso'yu satmak için değil gerrard çok istediği için almaya çalıştı rafa. ama parasal konuda anlaşamadılar diye duydum.

Adsız dedi ki...

Şampiyonlar Ligi ve Süper Kupa'yı aldılar avrupa da.Süper kupayı, kupadan saymıyorsun galiba sevgili Flying. :)Dünya kulüpler şampiyonasında ise ikinci oldular.Bir şampiyonlar ligi finali daha oynadılar ama onu kazanamadılar.

Lokal kupalardan Fa Cup'ı ve Community Shield'i aldılar.Bu tabloda bir tek lig şampiyonluğu eksik.O zaman Benitez'in rotasyon hastalığı ona başarı getirmiş gibi gözüküyor...


Nette bir tek Aceto ve bu blog'u takip ediyorum.Yakın zamanlarda,benzer içerikli,farklı mesajlar okuyunca dikkatimi çekti.

Flying Dutchman dedi ki...

@gadee

görüşlerine saygılıyım tabi farklı bir bakış açısı bu da. Ama Premier Lig şampiyonluğu Liverpool'ın üstünde çok önemli bir baskı ve artık Avrupa'daki başarıya tercih edilebilir bir duruma geldi nerede ise

bu arada süper kupayı kupadan saymıyorum pek evet :)) tek maçlık kupa mı olur yahu...bu yazıdan bağımsız olarak söylüyorum bu tür unvan kupalarını pek sevmiyorum...misal 2000'de gelen UEFA Kupası'nın değeri 100 ise Süper kupanınki 5-10 civarındadır benim için.

Adsız dedi ki...

Şampiyonlar ligini alan takım için Süper Kupa dışında alınacak başka bir kupa yok avrupa da... (ŞL oynayanın UEFA oynayamayacağı düşünülürse)Bu nedenle bana anlamlı bir kupa gibi geliyor.

UEFA'yı aldığımız günü asla unutamam.Ama Süper Kupa'yı Real'in elinden söküp almamız da unutulmaz. :) Süper Kupa'ya birazcık haksızlık ediyorsun gibime geliyor. :)