Böyle bir başlık atmamın sebebi bizimkilerin yaptığı "Büyük" Altay tezahüratından hemen sonra Manisa tribünlerinden gelen "Küçük" Altay sesleri. Amacım elbette ki karşılaştırmalı bir kompozisyon yazıp Altay'ın büyüklüğünü kanıtlamaya çalışmak değil.
"Büyük" Altaylı "Büyük" Mustafa'nın, Beşiktaş'ın teknik direktörlük koltuğuna oturduğu gün verdiği demeçte ' "Büyük" Beşiktaş camiası' demesi açıkçası ilgimi çekmişti. Bu büyük takıntısını Freud'un hipotezleriyle açıklamayacağım. Çünkü bu lakabın kökleri bazı psikolojik sorunlara değil, bir Galatasaray-Altay maçına dayanıyor.
Her ne kadar bizim kulüp "Niçin Büyük Altay?" sorusunu cevaplarken konuyu Birinci Dünya Savaşı'ndan başlatsa da gerçek biraz daha farklı. Lig kurulalı 15 sene ya olmuş ya olmamış.İlk senelerde bocalayan Altay durumu düzeltmiş ve nispeten iyi dereceler alıyor. O sıralar İstanbul'a giden Altay başkanı ile onu misafir eden Galatasaray başkanı arasında şakayla başlayan "kim daha büyük?" tartışması kakaya dönüyor ve olay bolu beyi'ne taşınıyor.Bolu beyi istikrarlı bir zat olduğundan soruya "forza livorno" yanıtı veriyor fakat bu yanıt kimseyi mutlu etmiyor. FIFA'ya verilen soru dilekçesine cevaben alınan mektupta "Beşiktaş önce Del Bosque'nin parasını ödesin" yazdığını gören iki başkan kara kara düşünürken, 1966-67 sezonu Altay-Göztepe Türkiye Kupası Finali maçının kurasında Altay yazılı kağıdı çekerek kupayı siyah-beyazlı takıma kazandıran İtalyan çocuk ortaya çıkıyor ve "iki takımın karşılıklı oynayacağı ilk maçı kim kazanırsa o büyük takım olsun" diyor. İki başkan da bunu kabul ediyor.
İki takımın oynadığı ilk maç 1-0 Altay'ın üstünlüğüyle sona eriyor ve taraftarlar bu maçtan sonra takımlarını "Büyük" Altay tezahüratıyla çağırmaya başlıyorlar. Daha sonra çocuğun bizim takımın maaşlı elemanı olduğu, kurada iki kağıda da Altay yazdığı, Galatasaray'la oynanacak maçtan önce kale çizgisine çişini yaptığı gibisinden iddialar ortaya atılıyor fakat bu iddiaların hiçbirisi ispatlanamadığı için kupa da lakap da Altay'da kalıyor.
Not: Kupa finalinde kura çeken İtalyan çocuk gerçektir.
by Sercan Akan
by Sercan Akan
4 yorum:
Bu İtalyan çocuklara kura çektirme modası da enteresanmış gerçekse. Hadi İspanya'yı eleyip 1954 dünya kupasına gitmemizde anlarım, maç İtalya'da(yamulmuyorsam Roma'da)oynanmıştı, elini sallasan İtalyan bi velede çarpar. Fakat Türkiye Kupası Finali de İtalya'da oynanmadı ki kardeşim, nerden buldunuz İtalyan çocuğu? Buradan yetkililere seslenmek istiyorum:
Oha!
Göztepe diorum baska bişi demiyorum
ben de Göztepe diyorum başka da bişey demiyorum
Altay Ulen Tenekeler.
Yorum Gönder