Transfer dönemi boyunca, İngiliz takımları Fransa piyasasına öyle bir daldı ki, neredeyse saat başı bir transfer haberi düştü Fransız basınına. İngiliz takımları sezonun ilk yarısındaki eksikliklerini kapatmak için transfer sezonunun açılmasını dörtgözle bekliyorlar. Neredeyse aralarında maddi sıkıntısı olan takım olmayan İngiliz takımları, Fransız takımları için müşteri anlamında biçilmiş kaftan. Olayın boyutu o kadar büyüdü ki, İngilizler Fransa liglerini alt liglerine çevirmeye doğru ilerliyor. İngiliz takımları için şu anda ana yetiştirici ülke Fransa. Fransa zaten doğru altyapı politikaları ve yapılarıyla Avrupa liglerinin tamamını sollamış durumda, ancak İngilizler iyiden tembelliğe alıştılar.
Fransız takımları genç futbolcuları yetiştiriyor, İngiliz takımları da gani gani olan paralarıyla Fransa’ya saldırırıp alabildiklerini alıyorlar. “Armut piş, ağzıma düş!” şu an İngiliz takımları için transfer politikası olmuş durumda. Fransa liginde parlayan her oyuncunun İngiltereden talibi var. Transfer dönemi dışındada potansiyel taliplerin, görücüleri Fransa yolunu aşındırıyorlar. Artık o kadar ilginç transfer haberleri basına yansıyor ki, internette hakkında bir cümle bilgi olmayan genç futbolcularla, İngilizlerin ilgilendiği haberleri yansıyor basına.
Ocak transfer döneminde, etkili bir İngiliz akını vardı Fransız takımları üzerinde. Ancak bu kez birkaç kayıpla İngiliz akınları savuşturuldu. Yaz transfer döneminde daha güçlü geleceklerdir. Bu kez Ligue 1, Benzema, Makoun, Chamakh, Toulalan, Matuidi gibi ligin önemli oyuncularını kaybedebilir.
İngilizlerin Fransa yağması sonucunda, Ligue 1′de de Brezilya Ligi gibi, çok genç oyuncuların zaman zaman oynadığını görmek mümkün. Genç yaşta forma giymeye başlayan yetenekli gençler 20′li yaşların başında üst düzey futbola hazır oluyorlar. Sonra mı? Sonra ver elini İngiltere!
Aslında İngilizlerin göremedikleri çok önemli bir nokta var. Milli takımlarının durumu yüzünden ağlayıp sızlayan İngilizler, kendi gençlerine kendi liglerinin takımlarında yer vermiyorlar. İngiltere’deki birçok takımda İngiliz genç futbolcu sayısı çok az. Olaya Fransızlar olarak baktığımızda, en iyi örnek Arsenal olacaktır. Arsene Wenger, sürekli Fransa ligini izliyor ve gözlemcilerine izlettiriyor. Daha kimsenin haberi olmadan genç yetenekler keşfediliyor ve Arsenal tarafından transfer ediliyor. Sonra da Wenger bu oyuncuları zaman içinde parlatıyor. Bunu Arsenal için yapıyor belki, ama bu durumdan direkt yararlananlardan biri de Fransa milli takımı oluyor. Birkaç örnek geldi hemen aklıma, Flamini’yi Wenger transfer ettiğinde çoğumuz adını ilk kez duymuştuk. Şu anda Milan'da oynuyor. Ya da Abou Diaby… Auxerre de daha yeni yeni oynamaya başlamıştı ki, Wenger onu transfer etti. Diaby şu anda Arsenal’in en önemli oyuncularından biri. Fransa milli takımı için alın size bir “box-to-box” ortasaha daha…
Fransız takımlarının ihracatta en yüksek geliri elde ettiği ülke İngiltere, İngilizler için Fransa’nın birinciliği ithalatta yaşanıyor. Transfer girişimlerinde İngilizler artık Ligue 2′ye kadar düşmüş durumdalar. Ligue 2 takımları bile İngilizlerle uğraşıyorlar. Fransa’nın alt ligleri bile artık bir vitrin. Varın siz yapın hesabını… Nereye varacak bu iş?
by LeFoot
2 yorum:
tembel mi desek yoksa çalışkan mı pek karar veremedim açıkçası.sonucta bu kadar ligi ve oyuncuyu bulup izlemek de bir emek.bizim takımlar yanıbaşlarındki yani altyapılarındaki oyuncuları farkedemeyip ellerinden kaçırıyor.adamlarsaa gidip fransa 2.liginden yıldız çıkarıyor.
ben açıkçası ikilemde kaldım..
Son dönemde Wenger sanki biraz ingiliz gençlere yatırım yapmaya başladı gibi. Wilkshire, Lansbury, Ramsey ve Simpson gibi isimleri rotasyonda daha etkin kullanmaya başladı. Bunlara Walcott'ıda eklediğimizde eskilerin Fransa ümit milli takımı tadındaki Arsenal'i biraz İngilizleşti gibi.
Ayrıca Johny Evans ve Micah Richards gibi genç oyuncular takımlarında yer bulmaya başlaması yada Evertondaki Gosling ve Baxter gibi isimlerle İngilizlerde bu yazıya konu olan tembellik sorunlarının üzerine gidiyorlar gibi.
Yorum Gönder