6 Şubat 2009 Cuma
VATAN HAİNİ (!) MESUT
1990 yılında Brezilya'lı Dos Santos ailesi İstanbul'a taşınıyor uluslararası bir şirkette iş bulan baba Edmundo aracılığı ile. Aynı yıl bir çocukları oluyor çiftin. Marcelo adını veriyorlar. Aile yavaş yavaş Türkiye'de yaşadığı sürece Türkçe öğreniyor. Marcelo büyüyor. Sokakta Türk çocuklarıyla oynayarak Türkçe de öğreniyor. Ailesinin Portekizcesini de biliyor. Ancak her ikisini de aynı anda öğrendiğinden ikisini de ana dili gibi konuşamıyor. Marcelo Türk okuluna başlıyor 6 yaşına gelince. Türk arkadaşlar ediniyor. Türk geleneklerini öğreniyor. Türk takımlarını desteklemeye başlıyor. Bir Türk kızına aşık oluyor ilk kez ilkokulda. Marcelo ortaokulda da Türk okuluna gidiyor. Derken babası onu Beylerbeyi'nin altyapısına yazdırıyor. Marcelo 13 yaşına kadar miniklerde oynadıktan sonra, İstanbulspor altyapısına geçiyor. Yıldız takımlarda oynuyor. Futbolu ve yeteneklerini geliştiriyor. Derken 18 yaşına geldiğinde onu fark eden Beşiktaş Marcelo'yu transfer ediyor. Marcelo Avrupa Kupalarında ve Turkcell Süper Ligi'nde oynamaya ve ismini duyurmaya başlıyor. 21 yaş altı Türk milli takımında forma giyiyor. Derken A milli takımda oynama şansı geliyor. Tam Türkiye ile A milli olacakken uzaklardan Brezilya'dan Brezilya milli takımı teknik ekibi Marcelo'ya "gel bizim milli takımda oyna" diyorlar. Marcelo da "peki" diyor, "doğduğum dilini konuştuğum, kültürünü öğrendiğim, şahsi eğitimimi, futbol eğitimimi aldığım, futbola başladığım, kariyerime başladığım, beni amiyane tabirle adam eden, futbolcu yapan ülke Türkiye'dir ama varsın olsun annem-babam Brezilyalı ya akan sular durur". Topluyor valizi gidiyor Brezilya milli takımında oynamaya başlıyor. Şimdi şu yazıyı okuyan herkes kendine karşı dürüst olsun. Bu adam hakkında ne düşünürsünüz?
Yukarıdaki yazıda Marcelo kelimelerinin hepsinin yerine Mesut'u, Türkiye kelimelerinin hepsine Almanya'yı, Brezilya kelimelerinin hepsine de Türkiye'yi koyun. İşte Mesut Özil'in seçiminin sebebi budur. Mesut Özil bir Alman. Ana dili Almanca olan, orda doğan, futbol eğitimini orda alan, profesyonel kariyerine orda başlamış, o ülkenin 21 yaş altı takımında oynamış kısacası orda "adam olmuş" bir genç. Vatanı Almanya, Türkiye değil. Bu adamın Alman milli takımını değil Türk milli takımını seçmesi garip olurdu zaten. Türkiye'den 1960 ve 1970'li yıllarda Almanya'ya geçen göçmüş ailelerin şu anda 18-20 yaş arası çocukları üçüncü kuşağı oluşturuyor. Bu gençler anne ve babaları ile değilse de kardeşleri ile ev ortamında dahi Türkçe yerine Almanca'yı konuşuyorlar zira o dile daha hakimler. Türkçe kelime bulamadıkları ya da zorlandıkları her anda Almanca konuşuyorlar. Artık bünyelerinde Türkten çok Alman yaşam tarzının öğeleri mevcut.
Mesut'un Almanya'yı seçmesi üzerine kıyamet kopardık. Haksız olan, yanlış yapmış olan Mesut'tu elbet. Vatanına ihanet etmişti, bizi yüzüstü bırakmıştı, kansızdı, şerefsizdi, zaten gelmesindi. Mesut'un Türk milli takımında oynamayı seçmemesi için ortaya atılan iddia da müthiş. Mesut Türk milli takımında ilk onbir oynama garantisi istemişti. Bu iddiayı kanıtlayacak hiçbir kaynak yok. Tek bir tane var, Oğuz Çetin'in 1 yıl önce bir televizyon programında Mesut'un babasından "oğlum ilk onbirde oynamak istiyor" lafını duyduğunu döylemesi. Yani tüm bu iddianın arkasında duran tek dayanak Mesut'un babasının söylediğinin iddia edildiği bir cümle. Kimse Mesut'tan böyle bir şey duymamış. İnsanların bu mesnetsiz zırvaya inanmasını aklım cidden almıyor. Şimdi düşünelim. 2 ihtimal var. Tutun ki 20 yaşındaki Mesut o kadar kendini kaybetti ki Türk milli takımında ilk onbir oynama garantisi istedi. Biz de vermedik doğal olarak ve kabul ettik. Peki Mesut Alman milli takımını neden seçti? A) Joachim Löw'den de ilk onbir garantisi istedi ve Löw "tamam Mesut, yeter ki sen iste, ben Borowski, Klose, Podolski'yi yedek bekleteceğim, söz seni oynatacağım" dedi ve Mesut da "tamam hocam geliyorum" dedi ve Alman milli takımına gitti. B) Mesut Alman milli takımından Türkiye'den istediği gibi ilk onbir garantisi istemedi, "ben son Avrupa Şampiyonası'nda yarı final görmüş Türkiye'nin ilk onbirinde oynamam ama final oynamış yani sadece bir basamak üstteki Almanya'nın yedeklerinde olmaya hatta kadroya alınmamaya razıyım" dedi. Şimdi bu iki seçeneğin de doğru olma ihtimali aklınızın ucundan geçiyor mu? Kaynağın kendisi de bambaşka bir tartışma konusu. Baba figürü futbolda biraz tartışmalı bir figür. Onlar oğullarının hep daha fazla para kazanmasını isterler ve haklarının yendiğini savunurlar, kimi zaman oğullarının kararlarında onların payı daha fazladır. Sermet Şükür Hakan Galatasaray'da oynamaya başladığı ilk yıllarda her sezon Fenerbahçe ile görüşüyordu. Bu Hakan Şükür'ü Fenerbahçe'li veya Fenerbahçe'ye gitmeye istekli mi yaptı?
Üçüncü olarak geçmişten aldığımız bir ders ve bu tür oyunculara bakışımız var. Mustafa İzzet aynen Mesut gibi yurt dışında eğitimini almış, orda büyümüş, İngilizce ana dili olan, orda futbola başlamış bir adamdı. Karga tulumba getirdik adı Mustafa diye. 2 maç oynadı bizde. Gazete manşetlerini ve yorumları hatırlıyor musunuz? "Türk'e hiç benzemiyor, İngiliz gibi, kampta pek arkadaşlarıyla konuşmuyor". Sorun da burada zaten. Adam Türk değil, İngiliz. Benziyor kısmını atın. Hamit Altıntop hiç tipik bir Türk futbolcusuna benziyor mu? Disiplinli, hakeme 30 metreden ağzından salyalar saçarak itiraza koşmayan, saha içinde soğukkanlı bir adam. Ama o Türk milli takımını seçti, Mesut Almanya'yı. Bu bir tercih ve hissetme meselesidir. Mesut kendini Alman hissediyor, kusura bakmayın ama ilk paragrafdaki örnekte olduğu gibi Türk hissedecek hiçbir neden de yok.
Bir de tabi aylar önce yazdığımız bir yazıdan alıntı yapmak lazım. Türk seyircisinin Avrupa'da oynayan ve futbol eğitimini orada almış, o ülkenin kendi kültürü ile büyüyen oyunculara olan bakışı. Mesut Özil adında 19 yaşında bir adamsınız. Sizi Alman ve Türk milli takımları kadrosunda görmek istiyor. Türkiye-Bosna maçı ve bu seneki diğer eleme grubu maçları ile ilgili tüm platformlardaki yazıları okudunuz. Allah aşkına türk milli takımını seçer misiniz? Genç oyuncuları oynattık diye "çocuk bahçesi" ve Fransa Ligi'nin gol krallığına oynayan bir futbolcu için "ona ihtiyacımız yok kendi liginde atsın bu golleri, bir daha kadroya zor girer" diye ekranlarda konuşulan bir adamın olduğu ülkenin formasını giyer misinz? Ben giymem söyleyeyim. Mesut'u milli takıma kazandırsak ne olacak. İkinci maçta "çoluk çocukla bu iş olmaz, Bundesliga'da atsın o golleri" edebiyatına başlayacağız nasıl olsa.
Alman milli takımındaki geleceği apayrı bir tartışma konusudur. Yine yaygın bir görüş var kamuoyunda, "Alman milli takımında tutunamaz" diye. Sorun tutunma meselesi değil zaten ki bu konuda da yanlış bilgilendirme var. Kimse aklına Mehmet Scholl, Eren Derdiyok ve Gökhan İnler gibi adamları getirmiyor. Mehmet Scholl'un doğduğunda ismi Mehmet Yüksel'di ve pekala Türk milli takımını seçebilirdi. Ama o zamanlar bu tür milli takım savaşlarının çok yaygın olmaması ve soyadının Scholl olması onu tartışmalardan uzaklaştırdı. 36 kez milli formayı giydi Mehmet. Hiç kenara da atılmadı. Eren ve Gökhan İsviçre onbirinin değişmez oyuncuları. Demek Avrupa'da Türk ismine sahip olan ama kendi ülke milli takımında oynayan her oyuncunun başarısız olması gibi bir durum yok. Yine belirtelim, zaten bu seçim sürecinden farklı konuşulacak bir hadise.
Mesut Özil'in kararı şahsi bir karardır. Hiç kimse bizim değer yargılarımız ile düşünmek zorunda değildir ki, hele bunu sorgulamaya kalkıp yukarıdaki bir dolu gerçeği görüp bu genci "vatana ihanet" ile damgalamak insafsızlıktan başka hiçbir şey değildir. Mesut vatana ihanet etmemiş aksine vatanının milli takımında oynamayı seçmiştir. Herkesin kararına saygılı olması lazım, aynen Hamit'e, Halil'e Mevlüt'ün kararlarına saygı duyduğumuz gibi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
44 yorum:
yazıya başından sonuna kadar katılıyorum. adam her şeyi ile alman. türk asıllı alman. belkide almanya yı seçmese vatan haini(!) olurdu.
malik fathi yi arap sanıp türk milli takımına çağırmayan kişiler var. neymiş, milli forma pazarlık konusu yapılamazmış. pehh, yesinler sizin bu düşüncenizi...
Vatan... Vatan mevzusunu futbol uzerinden bu kadar dillendir(ebil)mek bana tuhaf geliyor. Donem donem "Vatan kurtaran aslan" etiketi yemis bir suru sporcu biliyoruz ki spora dair azami beseri degerlerin cogundan nasibini almamis. Performansi ile gevsekligi ile verebilecegini vermemisler de cabasi. Gorev yaptigim yerdeki yazi geliyor aklima:
"Gorevini suistimal edene merhamet etmek, vatana ihanet etmek demektir"
Boylesi, kalbinden gelen sesi dinleyip, delikanli gibi karar verenin aksine, asil haindir. En azindan yemek yedigi kaba pislemektedir. dir dir.
Gerçekende sporu öğrendiği ve kendini geliştirdiği dönemde oluşan bu yapıya tek bir çivi bile çakmıyorken bir anda bitmiş binayı sahiplenemediğimiz için inayı suçlamak yerine bizim mütaahitleri suçlarasak daha mantıklı olmaz.
Bir gazetenin yada blogun yorum bölümünde görmüştüm 70 milyonluk bir nüfustan biz böyle yetenekleri çıkaramıyorken yabancı ülkelerin 3 milyon civarındaki Türk asıllı topluluktan bu kadar fazla yükse profilli isim çıkarması durumunuda göz önüne almak gerekir diye bir yorumu. Gerçektende yurt dışını geçtim kendi ülkemiz sınırları içinde özkaynaklarımız kullanarak yetiştirmeye çalıştığımız isimlere bile yaptıklarımız ortadayken Mesut neden böyle bir maceraya girsin.
Mesut'un adini temize cikarabilmesi icin Kubilay Turkyilmaz gibi gelip senelerce top oynamasi lazim ki, bizden biriymis gibi kabul gorsun. Bi nevi mecburi hizmet. O zaman milli takim secimi kimsenin umrunda oolmaz. Hos, bu milli takim secimlerinde dogdugu buyudugu ulkeyi secenleri tu kaka ilan edenler, iyi maasli, calisma izinli bir yabanci ulke isi bulduklarinda gobek atmazlar mi merak ediyorum. Ikiyuzluluk kaniksanmis iyice bu memlekette.
Hamit Altıntop tam bir Türk oyuncu bence; Milli Takımda iken takım arkadaşlarını küçümseyen, topla fazla oynayan, taktik disipline sadık olmayan, üstelik sınırlarını bilmeyen bir oyuncu; Almanya'da iken bambaşka; evet salya saçmıyor ama bütün beyefendiliğine ve üstün top tekniğine rağmen, en azından Galatasaray'a gelmesini hiç istemem.
Bay Y.
yuzde yuz katiliyorum. Pennearabiata'ya yazdigim yorumu biraz da editleyerek copy-paste ediyorum:
Umarim basarili olur.. Mesut'u elestirmeden once iki kere dusunmek gerek. Alman sisteminin, egitiminin, Turkiye ile kiyaslanamayacak derecede gelismis futbol okullarinin urunu olan Almanya'da dogmus buyumus bu futbolcu gencleri tepeden inme bir sekilde Turk milli takiminda oynatmaya calismak ne kadar dogru. Aynisi bize yapilsa sinirlenmez miyiz? 70 milyon nufus olan ve bunun buyuk kismi genclerden olusan bir ulkenin, 3 milyon gocmen vatandasinin arasindan cikacak yeteneklere bel baglamasi biraz garip degil mi? o 3 milyon mu cok bereketli yoksa biz mi 70 milyonu degerlendiremiyoruz.. Bu kadar genc nufus varken neden Aurelio, Hamit, Halil, Yildiray, Mevlut gibi devsirme oyunculara muhtaciz.. neden ligimizdeki Turk pasaportlu futbolcularin yarisina yakini Almanya menseli? yoksa Bulent Uygun "Turk insaninin geninde basari ve yetenek var" derken Almanya'daki Turk insanlarindan mi bahsediyordu. Neden Mesut'u Turk milli takiminda oynatamadik sorusundan once neden 10 tane Mesut gibi adam cikaramiyoruz sorusuna yogunlasmak gerek.. Gunu kurtarma politikasi icimize islemis iyice.
Keske Turkiye'yi secmis olsaydi ama Mesut acisindan cok da yanlis bir karar oldugunu dusunmuyorum. Basarili olmasi da beni gururlandirir.
Ben Avusturya doğumluyum, bende almancayı türkçeyle aynı anda öğrendim ama Allahıma şükürler olsun ki türkçem de almancam da çok iyi. ve sen burda ben dahil yurtdışında doğmuş, orada okula gitmiş, orda ilk kız arkadaşını tanımış, orda her boku yemiş olan insanlara "Türk değil" demişsin. (4. paragrafın sonunda) bir daha düşün bence.
Mesut'a gelecek olursak. Almanya doğumlu olan bir çok insan var almanya da büyüdüğü halde Türkiye hasretiyle yanan. Bu tamamen karakter meselesidir. Geçmişine verdiğin değerle alakalıdır. Mesut'ta böyle bir duygu yokmuş demek ki. Tabi nasıl olsun? adama Türkçeyi bile adam gibi öğretecek bir anne babası yoksa adam nasıl Türkiye diyebilir ki?
Ayrıca kamuoyu baskısı yüzünden bende ülkemin milli takımımın formasını giymem demişsin, ayıp etmişsin. Zaten sanki sadece bizde böyleymiş gibi görenler yüzünden bazen bu hallere düşüyoruz.
Sende yurtdışında yaşıyorsun, oysaki bilmen lazım ki Avrupa Birliğine dahil olan bir kaç ülkenin kamuoyunun da futbola bakış açısı bu şekilde, oynanan her kötü futboldan sonra a'dan z'ye sallayan bir çok ülke var. O baskıyı kaldıramayacaksan futbolcu olmayacaksın.
harika bir örnekle açıklamşsın eline sağlık
@Enis İnan
zaten yazının ilk kelimesi bunu açıklıyor. "Ben". O sensin...öbürü Mesut...sen Türk milli takımını seçersin o Almanya'yı. Ayrıca olaya genel olarak bakmak yerine bilmediğimiz aile ilişkilerine girerek yorumlamamak lazım.
Son olarak, evet giymem, giyemem. Şahsen milli takımda forma giydiğim beşinci maçtan sonra Fransa Ligi'nde gol krallığına oynarken ve 21 yaşına bir adamken "git Sochaux'da at o golleri" gibi bir yazı göreceksem kusura bakma....bu tek belirleyici değil elbet. Yazıyı bütün olarak ele alalım, içinden cımbızla bazı görüşleri çekip almamak lazım, Mevlüt'ün nerde futbola başladığı ve geçmişi biliniyor.
her şeye rağmen görüşlerine saygılıyım tabi ki....
Bu post'un üzerine Mesut Özil'le ilgili ne yazılsa ayıp olur, yanlış hareket olur. Böyle yazıları okuyunca medyada bazı sözüm ona yazar olanların ne kadar da olmaması gerektiğini anlıyorum. Eline sağlık. Blog'um da link vereceğim.
Bu arada benim bloğumu da eklersen listene sevinirim.
Ali bey tabi ki verebilirsiniz, sağolun düşünceler için de.
tabi ki ekliyorum
ztn bu almanci olayinda turkiye'yi secenlerin hepsi aile baskisi yuzunden bu karari veriyor...
mesut ne kadar o kararı vermekte serbestse bende dusuncelerıı acıklamakta serbesttım.Enis İnan cok güzel açıklamış ancak bunu anlayabilmek için başka şeyler gerekiyor.Mesut vatana ihanet etmedi elbette ama ay yıldızla forma yerine alman formasını secmeside iyi birşey değil.ben ondan cok anne babasında ararım sucu.
ayrıca şuda bir gerçekki mesut'un bu seçiminde paranında büyük rolü var.kısacası profesyonel davranmış mesut'un yolu bahtı açık olmasın demek istiyorum.umarım bı turnuva elemesınde yolu buralara düşer...
Bence de Mesut'un böyle bir karar almış olması gayet doğal. Bu karardan dolayı insanların onu yargılaması da komik. Adam doğup büyüdüğü ülkenin milli takımında forma giyecek. Bunda ters bir durum göremiyorum.
Artık hazır yetiştirilmiş futbolculara konmak yerine kendi sistemimizi oluşturup futbolcu yetiştirmenin zamanı geldi de geçiyor. Türkiye'de futbolcu yetişiyor zaten diyebilirsiniz. O zaman bizim bu yetişen gençleri değerlendirememe gibi büyük bir sorunumuz var demektir. Acabe bunun hazıra alışmış olmakla bir ilgisi olabilir mi?
Elinize sağlık, harika bir yazı..
İlk örnek bile çok şeyi anlatıyor zaten..
Ben de 2 gün önce falan Semih Aydilek ile ilgili yazmıştım. İçerde de Ömer Toprak ve Deniz Naki'den bahsettim. Bu 3 futbolcunun durumu biraz Mesut'tan farklı. u18 düzeyinde Türkiye milli forması giyen bu 3 futbolcumuz, u19 ve u20'de Almanya adına oynamış ve oynuyorlar. Yani bulduklarımızı da elimizde bi şekilde kaçırmaktayız. Tabi şu da var: Biz "buluyoruz" ya da "izliyoruz" bu adamları. Adam orda doğmuş büyümüş, ALmanlar tarafından yetiştirilmiş, sen sadece "buluyosun".
Saygılar,
İlgili Post:
http://heryolroma.blogspot.com/2009/02/semih-aydilek.html
Bir de Fatih Terim'e bu yoldan "Bravo ya bu adamı da kaçırdık ya helal olsun" tadında gönderme yapanları anlamak mümkün değil.
Hislerimin tercümanı olduğun için sana çok teşekkürler.
Gerçekten de futbol futbol olalı Türkiye'de oynandığına utanacak neredeyse. Kendini bilmezlerin yazıları okuyan, konuşmaları dinleyen, programlarını izleyen zavallı!!! bizler de ister istemez pozitif yada negatif bir tepki verme gereği duyuyoruz. Çoğu futbolu sadece ayak futbolu gibi gördüğü için, ve sadece izleyenler olarak kaldıklarından negatif tepki verirken futbolun sadece futbol olmadığını bir kültürü olduğunu, ve basit bir 4-4-2, 3-5-2,... oyunu olmadığını bilenlerde pozitif veya yapıcı tepkiler veriyor.
Burada yapıcı eleştiri yapamayanların tek sorunu cahillikleri ya da fazla milliyetçilikleridir, kanımca. Mesut olmayı kaç kişi başarabilir ki? Bırakalım da istediği yerde forma giymek için verdiği kararı uygulayabilsin!
Mesutla gurur duymamız için sadece ay-yıldızlı forma altında oynaması gerekmez, futbolcu ile futbolu ile gurur duymak gerekir.
Burada yapıcı eleştiri yapamayanların tek sorunu cahillikleridir kanımca. Mesut olmayı kaç kişi başarabilir ki? Bırakalımda istediği yerde forma giymek için verdiği kararı uygulayabilsin!
Mesutla gurur duymamız için sadece ay-yıldızlı forma altında oynaması gerekmez, futbolcu ile futbolu ile guru duymanın daha manidar olacagını düşünüyorum.
yazıya başından sonuna kadar katılıyorum. adam her şeyi ile alman. türk asıllı alman. belkide almanya yı seçmese vatan haini(!) olurdu.
bencede ama dikkat etsin ugur yıldırım,barış vakalarına benzemesin...
Bence bu tarz durumlarda hem federasyon hem de milli takımların seçicilerinin sadece kendi takımlarının çıkarını gözeterek hareket etmeleri gerekiyor.Şöyle ki;Türk milli takımında Mesut Özil'in oynadığı mevkide oynatabileceğimiz bir çok futbolcu var.Arda Turan,Tuncay Şanlı gibi 2 üst düzey futbolcumuz var mesela.O açıdan bu mevkiye çok acil bir alternatif isme gerek yok.Bu yüzden Mesut'a da ihtiyaç yok.İhtiyaç yok ise bizi seçmesi için ısrar da yok,olmamalı.Olmadı da zaten.Ne Fatih Terim ne yardımcıları Mesut Özil için çok ısrarcı olmadılar.
Fakat mevzubahis futbolcu,mevcut kadroda çok fazla alternatifin bulunduğu ofansif ortasaha futbolcusu Mesut değilde,acil ihtiyaç duyulan savunmanın ortasında oynayan çok yetenekli bir oyuncu olur ise işler değişmeli.Gerekli ilgi alaka gösterilmeli,milli takıma en çabuk şekilde kazandırılmaya çalışılmalı.
İşin doğup büyünen yer ile alakalı olduğunu düşünmüyorum,zira orda doğmuş büyümüş ama o milli takımı seçen,yıllarca oynayan bir Mehmet Scholl örneği var.Yine orda doğup büyümüş ama bizi seçen ve çok faydalı olan Hamit Altıntop örneği var.
"Orda doğdu büyüdü orda oynasın" yada "Ana-baba Türk,gelsin bizde oynasın" şeklinde hükme bağlamak yersiz.
Gayet doğru bir yazı olmuş..Bir örnekte ben vereyim Ümit Korkmaz Avusturya. Bide yabancı ülke de oynayan orda büyümüş türk kökenli futbolcular gol attıgında yada oyuna girerken bizim spikerler şahlanıyoryaa deli oluyorum yaaa..
Flying Dutchman uzun uzun aciklamis fakat benim icin bu kadar uzun aciklamaya da gerek yok. Bir insanin yasadigi ve para kazandigi ulkede sorumluluklari vardir, vergi vermek gibi. Eger oyuncunun imkani varsa gider hic omrunde gormedigi Macaristan milli takimini da secer, Macaristan bunu ister ya da istemez o ayri bir tartisma konusu fakat bir insanin dogdugu yerden veya babasinin milliyetinden dolayi bir ulkeye, federasyona, baska insanlara borclu olmasini benim mantigim almiyor. Birakin Almanya'da buyumeyi Turkiye'de buyuyen bir insana da, 18 yasina kadar Turkiye'de yasadin, buyudun, simdi bize borclusun demeye kimsenin hakki yok. Yasamaya devam ediyorsa zaten vergisini veriyor, milli takimlarda gorev yapmanini vatan borcu gibi gorulmesi bence sacmalik.
yazı çok güzel, eline sağlık üstad. bu adam zaten alman kültürüne daha yakın olduğunu açıklamış. bunun üzerine genç milli düzeyinden beri düzenli olarak çağıran taraf almanya olmuş. onun da üzerine adamın seçimi üzerine saçma sapan spekülasyonlar yapılmış, milli takım seçme olayını vatan-millet düzeyinde yorumlayanlar çoğunlukta olmuş. bir de en sonunda seni isteyen milli takım "alamancılara" ne kadar kucak açmış, yıldıray'ına, halil'ine ne kadar değer vermiş, onu da görmüş.
eh, mesut'un türk milli takımını seçmesi tuhaf olurdu zaten.
neyse, çok değil 20-30 yıl sonra milli takım-vatan-milliyet kavramı daha da fazla tartışılmaya başlanacak, belki de tanımlar kökten değişecek, o yüzden içim rahat :)
Almanyada yasayipta devamli dislanan bir Türk kendini nasil alman hisseder acaba
yazinin birinci paragrafi aynen benim de biyografime uyuyor. ancak bunlarin hicbiri kendimi alman hissetmeme sebep degil. ilk etapta kendimi türk hissediyorum, bunun sebebi de milliyetci olmam degil, ailem tarafindan türk kültürünün ve dilinin makul bir seviyede bana ögretilip yasatilmasi, ve öte yandan almanlar tarafindan zaten türk olarak "ötekilestirilmem". ama herseye ragmen, alman olmadan almanyaliyim. almanya benim türkiye yaninda ikinci degil, öteki vatanim. alman toplumunun da bir parcasiyim.
malik fathi'yi saymiyorum, cünkü kendisi de türkce bilmedigini aciklamisti. mustafa dogan cok baska bir zamana ait oldugu icin de saymiyorum. ama mesut'tan önce bir serdar tasci örnegi vardir. en sevdigi yemek annesinin yaptigi manti, türk müzigi dinler, takim arkadasi yildiray ile bazen türkce bazen almanca konusur, daima türkiye'ye tatile gider, ve türk dizileri izledigi de olur. kendi sitesinde sormuslar: "kalbinde hangi ülke yatiyor?" cevabi: "iki ülke, almanya ve türkiye".
bu bilgileri degerlendirirsem, serdar bence ayni benim gibi türktür. mesut özil de öyle. ama spor'u türkiye'de savascilik gibi bir milli mesele olarak algiladigimizdan bu tartismalar durmuyor. muhtar kent coca cola ceo'su, ve herkes onunla gurur duyuyor, cünkü ticarete "savascilik" göüyle bakilmiyor. sporu bu düsüncelerden arindirip, sporcuyu meslegini icra eden birer birey olarak bakarsak, cok daha dogru olur diye düsünüyorum. ve bu cercevede kendisi icin en iyisi ne ise degerlendirip uyguladiklarini düsünüyorum bu iki genc futbolcunun.
elbette, yildiray, halil, nuri gibi futbolcularin cok yanlis kullanildigini da degerlendirip bu karari verdiklerini düsünüyorum. ama türk futbolseverlerin tepkilerinden etkilenip böyle bir karar vereceklerine pek ihtimal vermiyorum, zira alman futbolseverleri de zaman zaman, formsuz olduklarinda türk asilli futbolculara karsi tavir alabiliyorlar (futbol forumlarinda bu acikca okunabilir).
Velhasil, uzun bir yazi oldu, ama beni yakindan ilgilendiren bir konu. serdar'a ve mesut'a basarilar. "türklüklerini" kendi özel hayatlarinda yasasinlar, ama mesleklerinde kendi cikarlari icin hareket etsinler.
muzzy izzet'i de hatırlamakta fayda var.
çok güzel bir yazı olmuş, fakat ben öyle bir ülkenin milli formasını giymem demişsin . 3-5 kendini bilmezin sarfettiği saçma sapan sözleri yüzünden bir milli duyguyu bastırabilecekmisn sence??
Harika bi yazı daha Hocam,şu blogun ilk günlerden beri okuru olmaktan gurur duymama vesile olan olan bi yazı olmuş..Eline,yüreğine sağlık.
Ferman
Selamlar,
bence yazıların bir kısmında da bahsedildiği gibi, diğer mesutlara bakmalıyız. mesut türkiye de olsa ilk 11 de forma giyebilecek miydi? mesut un yaş grubundan kaç kişi 1. ligde top oynuyor? bunlara cevap veremeden adamın tercihini sorguluyoruz. mesut a başarılar dileyelim ve kendi içimizdeki yeteneklere şans verelim. geçen yıl ligimizin gol kralı ilk 11 e giremiyor:)arda gibi son yılların en büyük yeteneği varken o bölgeye transfer yapıyoruz. mesut un tercihini belki de bu tutarsızlıklar etkiledi. herşey bir yana herkese iyi günler ve mesut a başarılar.
Yorumlarda Mesut'un bu kararına saygı duyulması güzel birşey, ancak büyüdüğü yetiştiği ülkeye vergi vermekle o ülkenin milli takımda oynamayı aynı kefeye koymak en büyük saçmalık.biraz daha laf etsek bu konuda hemen faşist damgasına yedirecek kişiler yorum yapmış.Mesut bir Türk'tür ve olması gereken yer milli takımımızdır ancak o parayı tercih etmiştir.daha popler ve gözönünde olmayı tercih edip gelecek nesillere örnek olmak yerine düzene uymuştur...
@aksilaz
hakli oldugunuz yanlar var. Ama Mesut'un yerinin mutlaka Türk milli takimi oldugu konusunda sizinle hemfikirde degilim. Türk milli takiminda kesinlikle görmek isterdim fakat Alman milli takiminda olmasini daha mantikli buluyorum.
Bir de söyle düsünelim. Mesut yarin öbürgün Alman milli takiminda cok basarili olup, iyi maclar cikarip, performansiyla maclar kazandirdiginda (ki umarim yapar), ertesi gün Türkler Almanya'da islerine gögüslerini gererek gitmezler mi? Almanya'da insanlarin milli takim konusunda ne kadar gururlu ve neredeyse fanatik olduklarini son 3,5 yildir Almanya'da yasayan biri olarak cok iyi biliyorum. Entegrasyon sorununu cözmese de cok olumlu bir adim olarak görüyorum. Saygilar..
Herşey çok doğru alman milli takımını seçmesi de çok normal ama o müthiş iddia dediğimiz şeyler Fatih Terim tarafından da doğrulanmıştı fakat Terim mesutun babasından gelen mektubu kimseye göstermemişti ve bazı şartlar koşulmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirmişti
Oğuz Çetin de belki bu yüzden öyle konuşmuştur
Belirtmek istedim.
Mesut a da sonuna kadar hak veriyorum umarım başarılı olur(Türkiye maçları dışında)
@meaglin
yukarıda bahsettiğim gibi o cümleyi tek sebep olarak çıkarıp almamak lazım yazının geneline odaklanmak daha akıllıca olur
ayrıca maalesef o kendini bilmezler "3-5" değil.....3-5 bin diyelim biz....
hiç kimse Mesut'u bu seçiminden dolayı yargılayamaz.
http://footballsoldier.blogspot.com
yazının geneline bakıp da o söylediğin cümle arasında bi bağ kuramadım yani , neden giymem diyorsun ozmn türk milli takımının formasını?
"Yorumlarda Mesut'un bu kararına saygı duyulması güzel birşey, ancak büyüdüğü yetiştiği ülkeye vergi vermekle o ülkenin milli takımda oynamayı aynı kefeye koymak en büyük saçmalık.biraz daha laf etsek bu konuda hemen faşist damgasına yedirecek kişiler yorum yapmış.Mesut bir Türk'tür ve olması gereken yer milli takımımızdır ancak o parayı tercih etmiştir."
Yapilan yorumun neresi sacmalik? Bir yazi "bu yorum sacma" denilerek sacma ilan edilmez. Anlasilmiyorsa farkli cumlelerle tekrar yazayim, gunumuzde vatandaslik anayasadaki kurallar belirlenmistir, Turk vatandasiysaniz askere gitmek, vergi vermek gibi yukumlulukleriniz vardir, hicbir yasa her Turk kendi milli takiminda oynar yazmamaktadir. Boyle olunca kimi neyle itham edebiliriz? Kimse bir milli takimda oynamak zorunda olmamali, veya bunun icin itham edilmemelidir. Bunun neresi sacma, anlatin dinleyelim o zaman. "Mesut bir Türk'tür ve olması gereken yer milli takımımızdır" cumlesinin dayanak noktasi nedir. Ismi Turk, babasi Turk oldugu icin neden milli takimimizda oynamak zorunda, bunun arkasinda yatan ideolojik, felsefik, sportif, politik nedenler nelerdir? Benim soyledigim cok basit, insanin vatani, dogdugu yer, konustugu dil ne olursa olsun hicbir milli takimda yer alma zorunlulugu yoktur, istedigi takimda gider oynar.
mesutun kararına herkesin saygı duyması lazım. türkiye de fazla mesutun üzerine gitmemiş. geleceksen gel gelmeyeceksen git. ya sev ya terk et olayına döndürmüşüz. mesutu alman milli takımında oynayan türk olarak gururla izlemeliyiz.
milli takım seçimi maneviyat işidir. ilk 11 garantisi, ya da para gibi kavramların işin içine girdiği iddialarını ben de mantıklı bulmuyorum. çevremde gördüğüm/duyduğum örneklerden kafamda yarattığım iki gurbetçi aile profili var. birincisi türklüğünü unutmayan, geleneklerini imkanlar dahilinde yerine getirmeye çalışan, evlatlarının da türk olduklarını unutmamasını sağlayan kesim (ki yanlış anlamadıysam enis inan'ın ailesinin profili bu sınıfa giriyor.) ve bir de bulunduğu sosyal çevreye kolaylıkla adapte olan ve onlardan biri olmakta bir beis görmeyen ve sıkıntı yaşamayan bir kesim var.(bu da muhtemelen mesut'un aile profili.) iki farklı yapı olması demek birinin doğru diğerinin yanlış olması demek değil bence. insanların yaşayış tarzıdır bu. ailelerin evlatlarının milli takım tercihine etkisi buradadır kanımca.
ayrıca gelmesi muhtemel eleştirilerden dolayı mesut'un türk milli takımını seçmemesini doğru bulunmasına katılmıyorum. almanya'da da sıkıntı yaşaması muhtemel. umarım yaşamaz ama "muhasır medeniyetler" seviyesindeki ülkelerin azınlıklarına uyguladıkları tutumu hep gördük/duyduk. rüzgar nereden eserse misali... fransa'nın siyahi vatandaşları olduğunu sadece spor müsabakalarında hatırlaması gibi, ufak tefek aksaklıklarda da alman kamuoyunda mesut'un türklüğü mevzubahis olabilir.
elbette bizim burada kafa patlattığımızın çok daha fazlasını yapmıştır mesut bu tercihi yaparken. kendisi için hayırlı olur umarım.
Mesut Ozil Alman Millî takimini secti diye de "o bir alman" demek cok baside kacmak olmus. Mesut bir alman degil. Bunu bir futbolcu/unlu biri olmasaydi daha iyi anlayacakti. Populer ve zengin olmasi onu digerlerinden farkli kiliyor bir noktada ve turkler basta olmak uzere yabancilarin yasadigi problemleri en azindan simdilik yasamayacak gibi gorunuyor.
Ben yurtdisindaki cogu insanin yurticindekilerden daha bilincli ve saglam bir ulke sevgisine sahip oldugunu dusunuyorum. Orada dogup buyumeleri, iyi turkce konusamamalari bizim onlar hakkinda bazi kararlar verecek merciler olmamiz anlamina gelmiyor.
Yazıda ne kadar doğruluk payı var ise,bazı şeyler yanlış. Mesala Marcello hikayesi alakasız bir örnek. Mesut orada yaşayan tek Türkoğlu Türk değil.Yanında 3 milyon kadar daha var ve bir Türk ailesinin yetiştirme tarzı ile ,Brazilya arasında dağlar kadar fark var. Mesut Almanya'da oluşabilecek baskılardan korkmuş Almanya milli takımı işine gelmiştir. Türkiye'yi seçse ve bir Hamit kadar dirayetli,başarılı olsa burada kral olurdu. Eleştiri belki daha fazla olurdu yıpratırdı ama sonuçta Almanya'da oynadığı için ne kadar yıpratırdı orası meçhul
Neyse sonuçta 3 sene önce Uğur içinde aynı yaygara kopmuştu şimdi sonuç ortada. O yüzden Türkiye bence çok şey kaybetmedi . Biri gider gelir biris:)
Bütün yorumları okuyamadım,ama hissetme vatanseverlik gibi derinliği olan konulara bence girmeyin.Bu çocuk kariyer planlamasını göz önünde bulundurarak yaptı bu tercihi bence.Yani basit bir tercih.Bu kadar yorum yapmaya değicek bir konu değil biz kendi işimize kendi emeğimize bakalım.saygılar.
bir de şöyle bir durum var;
ne kadar etkilidir bilmem ama eğer türk milli takımını seçseydi, bundesliga'da yabancı oyuncu konumuna düşecekti. belki mesut için çok fazla problem olmazdı da bu durum, diğer oyuncular için sorun teşkil ediyor sanırım bu durum.
Yorum Gönder