20 Mart 2009 Cuma

EXTREME IRONING


















Annem yıllar yılı ev işlerini yaparken sıra ütü yapmaya gelince sektirmeden "ütü yapmaktan nefret ediyorum" der. Kız arkadaşlarım ütünün ızdırap verici bir şey olduğunu söyleyip dururlar. Anlayamadım onların bu çilesini, hatta içimden "nesi var yahu, sıcacık ütüyü basıyosun elbiselerini düzeltiyorsun işte fıstık gibi" diyip durdum. Ta ki Hacettepe Üniversitesi öğrenci yurdunda bir gece ütü odasına gidene dek (evet bir ütü odamız vardı). Yıl 1999 düşünün. Sadece 1 adet gömlek ütüledim ama, o günden sonra bir dahaki ütü yapışım 2007'yi buldu, ütü kariyerime 8 yıllık ara verdim. İkinci ve son yapışım da odur zaten. Annemi aradım, kız arkadaşlarımı aradım tek tek özür diledim, "vay ben ne eşekmişim" dedim, anladım ki bu dünyanın en ızdırap verici aktivitelerinden birisiymiş ütü. Hatta cennet anaların neden ayaklarının altında diye soracak olana vereceğim cevap budur? Kadıncağızlar ömür boyu cehennem azabında ve ütü buharında kavruluyorlar, başka kimin ayaklarının altında olacak. Velhasıl, ütü, ütü masası gibi eşyaları nerde görsem arkama bakmadan kaçarım. Hem bir kere o ütü masasının bacakları bir acaiptir. Dobermana benzer ütü masası, bacaklar ipince uzun, katlanması bir acaiptir falan. Robocop'a göstersen, "bu robot benden üst model" diye arkasına bakmadan kaçar....











































Blogda yazdığım her ilginç sporda çıtayı daha yükseltemeyeceğimi düşünüyorum ama hep yanılıyorum. Buyurun yenisi "extreme ironing", artık adını siz koyun. Extreme, uç, sınır noktası, üst nokta demek hatta artık türkçeye dahi ekstrem olarak geçti. Ben amiyane tabirle "ileri ütücülük" diyorum. 1997 yılında Leicester'lı fabrika işçisi Hans Meimban, yorucu geçen bir günün ardından eve gelmiş ve "ne yapsam, ne yapsam" diye düşünürken "tamam" demiş, "hem dağa tırmanayım hem de ütü yapayım". Böylece bu rahatsız adam sporun mucidi olmuş. Sporun yapıldığı alan belli bir yerle sınırlı değil. Bisiklet sürerken, kano yaparken, dağa tırmanırken yapılabilir. Dalga geçiyor gibi görünebilirim ama elimde resmi kanıtlar var görüyorsunuz. Hatta su altı ütücülüğü, o da kesmediyse "bungee ironing" adında bungee jumping yaparken ütü yapılmasını içeren bir alt türü bile mevcut.....ve evet bu acaip aktivitenin de bir uluslararası turnuvası. Turnuvanın ilki 2002 yılı Eylül ayında Münih kenti yakınlarındaki Miesbach'ta yapıldı. Toplam 12 ülkenin yapıldığı turnuvada yarışmacılar 5 dalda yarıştılar. Kaza yapmış bir arabada, akıntılı bir suda sörf tahtası veya kano üstünde, ağaç tepesinde, kayalara tırmanırken ve serbest stil olmak üzere 5 farklı lokasyonda. Turnuvaya 3 takımla katılan İngiltere 1 numaralı takımı ile altın madalyayı kazandı.





































Sözü blogun bayan okuyucularına bırakıyorum....mikrofon sizin...

6 yorum:

voodoo girl dedi ki...

böyle yapacak hiç bir işleri olmayan insanlara çok özeniyorum bazen.

hepsi tamam da su altında ütü nedir yahu?!

çubuk makarna dedi ki...

gülmekten öldüm ya. resimler harika.
hadi bu sporu bulan adam manyaktı delinin tekiydi de bu sporu bi yerden duyup görüp yapmaya başlayan adamların ne derdi varmış. bi de alt dallara ayırmışlar. kaza yapan arabada ütü nedir yahu.
kazanan nası belirleniyo onu da yazsaydın keşke.

lyktm dedi ki...

off, 7 ay önce ilk ütümü yapmak zorunda kaldığım an geldi aklıma :S
annemi arayıp bugüne kadar ütülediği bütün kıyafetlerim için teşekkür etmiştim :)
sonrasında girdiği yerde açılmayan şemsiyeyi anıp durdum ve mecburen 7 aydır en büyük derdim budur :)
izdivaç programlarına bile katılmayı düşündüm, tek şartım ütü yapabilmesi olacaktı :)

AbSurDMaN dedi ki...

Allahım şu insanlara beyin ver.

Minero dedi ki...

Annem ve babam öğretmen olduğundan bizim evimizde kendimi bildim bileli pazar akşamları ütü yapılır. Ortaokul'dan beri de kendi gömleklerimi ütülerim. Hele liseyi yatılı okuyunca çok ütü yaptım kendi başıma. Bence de o kadar zor bir olay değil ama spor haline getirip ...unu çıkarmak saçma. Daha yararlı sporlar icat edilebilir...

Handan dedi ki...

bayan değil kadın diye hitap lütfen,

ütü kısmına gelince kırışınca kötü durmayan keten gibi kumaşlar giyin, ütü derdi bitsin, bitmiyorsa bile kendiniz yapın lütfen, ütü=kadın işi olayını kafanızdan silin!