1 Nisan 2009 Çarşamba

JOHN SITTON















Futbol sahalarında, kulübedeki teknik adamların asabiyeti ile ilgili bir çok örnek gördük. Gerek maç devamederken, gerek soyunma odasında gerekse de maç sonu basın toplantılarında patlama noktasındaki hocalara şahit olduk. Christoph Daum'un ilk Beşiktaş döneminde saha kenarında malzeme çantasını kulübenin duvarına fırlattığı görüntüler, Fatih Terim'in 2000 yılındaki Türkiye Kupası finali öncesi soyunma odasında herkesi dut yemiş bülbüle döndüren fırça ve Giovanni Trapattoni'nin Bayern Munich'in başında iken maç sonu basın toplantısında Adolf Hitler'in ulusa sesleniş konuşmalarına benzeyen patlamalarının hepsi bunlara bir örnek. Ama bu ve benzer isimlerin hiçbirisi dünya tarihinin en asabi teknik direktörü John Sitton'ı geçemezler. Zira kendi oyuncusunu devre arasında takımdan kovan ve 2 oyuncusunu yumruk yumruğa kavgaya davet eden bir adamdır Sitton. Kısa hikayesine bakalım.




















Dünya tarihinin gördüğü en ilginç teknik adam profillerinden birisi John Sitton. Bugün 50 yaşında. Taksi şöförlüğü yapıyor. Kariyerini Chelsea, Millwall, Gillingham ve Leyton Orient gibi takımlarda oynayarak geçirmiş bir adamın bugün taksi şöförlüğü yapmasını garip karşılayabilirsiniz. Ama kendisini futbol sahalarından azat eden olay 1994 tarihinde Leyton Orient'in başında iken meydana gelmiş bir soyuma odası hadisesidir. 1994-95 sezonunda League Two'da mücadele eden Orient için tam bir kabus yaşanmaktadır. Deplasmanda hiçbir maçı kazanamadıkları (aslında bu kazanamama dönemi Ekim 1993-Eylül 1995 arasını kapsar) sezon boyunca düşme potasında kalırlar. Zaten sezon sonu da lig sonuncusu olarak küme düşerler. Takımın Blackpool ile kendi evinde oynadığı maçın devre arasına girilir, menajer John Sitton takımın defans oyuncusu Terry Howard'a "yarın beni gelip gör, 2 hafta boyunca cezalısın, bu yaptığın artık bardağı taşıran son damla oldu (the straw that broke the camel’s back)" diyerek ona patlar. Bu arada diğer iki oyucusunu da kavgaya davet eder. Sitton bu devre arası taarruzu sırasında 23 kez "fucking" kelimesini kullanmıştır ve 2 oyuncuya "sen, seni küçük a.cık sana bir şeyi yapmayı söylediğimde ve sen, seni büyük a.cık sana bir şeyi yap dediğimde yapın, eğer buna karşı çıkarsanız burda kozlarımızı paylaşabiliriz, hatta ikiniz bir olabilirsiniz, hatta yardım için başka birisini de alabilirsiniz, hatta si.tiğim yemeğinizi de getirebilirsiniz çünkü sizinle işim bittiğinde ona ihtiyacınız olacak..." demiştir.

You, you little cunt, when I tell you to do something, and you, you fuckin' big cunt, when I tell you to do something, do it, and if you come back at me we'll have a fuckin' right sort out here, all right, and you can pair up if you like, and you can fuckin' pick someone else to help you and you can bring your fuckin' dinner, cos by the time I'm finished with you you'll fuckin' need it, you hear what I'm sayin' or not?

Ancak Sitton bir şeyi gözden kaçırmıştır (ya da belki kaçırmamıştır, hakikaten delirmiştir) bu konuşma, Channel 4 isimli kanalın "A Club For A Fiver" belgeseli için soyunma odasına yerleştirilen kameralarca kaydedilmiştir. Takım ikinci devreye 5 dakika geç çıkar. 2 gol daha yiyip maçı 3-0 kaybeder. Olay İngiltere'de patlar. Sitton'ın bileti kesilir. Amatör liglerde Leyton FC ve Enfield FC takımlarını çalıştırdıktan sonra kendisine bu işte ekmek verilmeyeceğini anlayınca teknik adamlık kariyerini bitirir ve taksi şöförlüğüne transfer olur. Bugün hala bu işi yapmaya devam ediyor. 2006 yılında onu sahalara döndürmek için internette başlatılan kampanya ile gündeme gelmişti ama Eylül 2008 itibarıyla kampanyaya destek veren kişi sayısı sadece 241'di. Bu kadar laftan sonra efsane vidoyu vermezsek olmaz.

4 yorum:

varol döken dedi ki...

çok güzel ya, nereden buluyorsunuz böyle konuları, helal valla...

yalnız film çekimi gibi görüntüler adam da basbayağı oyuncuya benziyor ya da ingiliz aksanı konuşan herkes oyuncuya benziyor...

joe ne diyorsun abi bu ingiliz aksanı teoremime, bütün ingiltere oyuncu değil mi?

Joe Jonese Atesdagli dedi ki...

Varolcuğum zaten yurtdışındaki insanlar British Accent'i İngilterede sadece Lord Cardlow konuşuyor sanıyor. Bununla ilgili birkaç mail aldım aslında. Abi nasıl o aksanda konuşabiliriz diye. Dil bilimci değilim ama sanırım bununla ilgili bir post atarız ilerde.

Bu arada Bu John abimiz bizim bir ara idolümüzdü, bir ara adı tecavüz olaylarına karıştı diye adına pankartlar yaptırmıştık tribünde. Güzel adamdı Sitton.

varol döken dedi ki...

bir kısa filmin perde arkası çekimlerini görene kadar ben de aksanımı british sanıyor, yabancı oyuncumuza hoaw arrhh yuooo derken dudaklarımı büzüyor ve karşı tarafın yüzünde beliren tebessümü ingilizcemin pörfekt, kusursuz böyle tayms nehri gibi akıcı olmasına sanıyordum...

sonra videoyu izleyince anladık kahpetor anlamıyormuş da hep ondan gülümsüyormuş... ne desem yes demesinden çakmam lazımdı zaten!

abi bu konuyu ekim gibi brighton da konuşalım...

CaRtMaNtR dedi ki...

Bunu seve Christian Bale'in Terminator Salvation filmindeki tiradını ve hatta o tirattan üretilen Bale-Out adlı müzikal şaheseri dinlemesini şiddetle tavsiye ederim.

Yeniden Scarface filmi çekilecekse Bale bu dalda tek aday. Bu kadar Fuck kullanan adamdan iyi Tony Montana mı olur :D