Konfiçyüs der ki “Yeni bir yere gittiğinizde o yerin kültürünü, kafa seviyesini, derinlikleri, sığlıkları anlamak için müziğini dinleyin. Müziğini dinlediğinizde o yerle ilgili her şeyi algılayacaksınız” der. Oysa İstanbul var ya, 72 milletin –biz öyle anlatıyoruz- 72 milletin geçtiği bir yer.
Fatih Akın’ın Crossing The Bridge, The Sound of İstanbul’u Siyasiyabend’in Bizon Murat’ının (bir lakap bir insanın sesini daha güzel anlatamazdı) bu sözleriyle açılır.
“Yani Zeki Müren’lerle Pink Floyd’ları aynı anda duyunca ne ondan zevk aldık ne ondan; en sonunda arayı bulduk.” der bir başka kişi.
Film, (küçük Türkiye) İstanbul’un müziğinin önemli bir kısmını örneklerle açıklayan, kurgusu ile film olmaya yaklaşmakla birlikte aslında sağlam bir belgesel; mekan seçiminden akustiğe, filme katkıda bulunan müzisyenlerin sıralamasından konuşmaların spontane içeriğine kadar türünün tek örneği bir çalışma olmuş. Eksiği gediği bulunur elbet (misal Brenna Mac Crimnon’a kadar daha niceleri vardı). Ama Fatih Akın’dan da daha fazla çalışılmış bir proje beklemek, O’nu O yapan kendiliğindenliğe gereksiz bir müdahaleden başka bir şey olmazdı. Adam takılmış işte, çok sevdiği Taksim’inde, az tanıdığı Türkiye’sinde kendi bildiği örneklerden yola çıkmış.
Filmin en güzel katkısı, sokak müzisyenliğini, aktivist bir yön katarak, derinleştiren, bir dolu demo çıkarıp da bunu bedavaya satan, sağda solda download edilsin diye yayınlayan Siya Siyabend’in tanınması olmuştur. Hayyam şarkısı ile “Şu cahillere bak, dünyanın sahibi onlar” derken Anadolu ozanları ile isyankar rockçılık arasında gidip gelen halleri insanın tüylerini ürperten cinstendi.
Filmden sonra birkaç konserleri oldu. Şanslıydım ki Ankara’daki ilk konserlerinde bulundum. Canlı performansları ile gruptaki her bir elemanın ne kadar iyi müzisyenler olduğunu algılamak zor olmadı. Vokalist Bizon Murat’ın her şarkıdan sonra “Eyvallah” deyip “E hadi, yok mu aranızda şarkı söyleyen, gitar çalan? Burada bizbizeyiz, gelin sahneye takılalım.” edaları pek bir kankaynatıcıydı.
Birkaç yıl sonraki Babylon konserlerinde Murat’ın pijamalı çıkması, bir dinleyici ile tartışmaya girişip konserde olduğunu unutması ilginçti. Filmin ilk yayınlandığı zamanlardaki hallerinden (en azından Murat’ın halinden), bir şeylerin değiştiği/kötü gittiği belli oluyordu. Umarım Ankaradaki halleri ile onları izlemek tekrar mümkün olur. Yaptığı müziği böylesine içine sindirmiş, bu kadar rahat doğaçlayabilen, yaşadığı toprakların kültürünü böylesine içselleştirirken rock gamlarından da şaşmayan müzisyenler bulmak imkansıza yakınken Siya Siyabend’in yokolduğunu görmek çok üzücü olur doğrusu. Ama yıllar sonra araştırınca gördüm ki resmi web sitesi yapmışlar; demek ki hala hayattalar…
Bir yanlarıyla Anadolu ozanı, bir yanlarıyla isyankar rockçı, bir yanlarıyla bağımlı, bir yanlarıyla doğaçlama, biraz Jim Morrison, biraz Bob Marley, biraz Aşık Veysel, biraz Ömer Hayam, biraz Picasso… vesaire vesaire…
İstiklal Caddesi’nde bizon gibi bir ses duyarsanız “cd’ler 20 lira” diye çığıran, bilin ki Siya Siyabend oralardadır.
Esin: Joe'nun sentez müzik 10laması
Not: Tam gaz devam ediyorlaramış:
"SELAMLAR KARDEŞLER,SİYASİYABEND KONSERİ -- 23 NİSAN 2009 TARİHİNDE ÇADIR BAR --BEŞİKTAŞ TA SAAT 22:22 DE....ÇADIR BAR BEŞİKTAŞ BALIK PAZARININ SIRASINDA ....TÜM KARDEŞLERİMİZİ BEKLERİZ...."
by Gand
11 Nisan 2009 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
5 yorum:
Beyoğlunun renklerinden biridir Siya Siya Bend.
İniltidir Bizon istiklalde.
Popüler Müziğe ve kültüre küfürdür bu grubun var olması.
İyi ki vardırlar.
5 adet mp3 cd si alırsın bozuğun yoksa sonra verirsindir.
Bandroldeki fiyatı denkleştirmeye çalışır karşıdaki müzik markette bir albüm almış müşteri.
Daha 1 hafta evvel Bizon Murat ile tanışıp Cd'sini aldık Tubik ile. Tubik dinledi baya. Sevmiş epeyce. Ben daha bakmadım. Ama canlılar ve yaşıyolar. Onu biliyorum. :)
komik bir paraya şimdiye kadarki tüm çalışmalarını almışsınıızdır muhtemeln :)
yani 8 albüm (en az) bilmem kaç tane video gibi...
çok seviyorum bu adamları...
yazıya kusur bulmak haddimiz değil elbet. küçük bir hatırlatma yapalım. siya siyabend cdleri 10ytl. perşembe günü akşamüstü dinledim istiklal. fiyatta indirime gittiler galiba.
Aynen öyle.. Tam 9 albüm aldık videolarla birlikte :) 3 saat yanımızda siya siyabend diye bağırdı. Neymiş diye gittik yanına, her yanından geçenle muhabbet ettiği gibi bizimle de etti bizon :) volta atan polislerden ustalıkla gizliyodu kendini.. Azcık pazarlıkla aldık cdleri. sonra bi baktık otoparka para kalmamış :) arkamızdan sesleniyodu (pc'de dinleyin) diye.. Bütün bir gün şarkılarını dinledim.. Çok da keyif aldım... Onları dinlerken de istiklal gezimizin yazısında kısacık yer verdim... "Popüler müzikten sıkılanlara, Siya Siyabend" by Bizon Murat...
Yorum Gönder