Resimde Ruud Gullit'e çay dolduran kadının adı Kath Cassidy. Newcastle United tarihindeki son kupasını kazandığında yıl 1969'du ve Kath Cassidy Newcastle United kulübünde 12 ay önce hizmetli olarak göreve başlamıştı. Çay servsilerini yapıyordu kulüp tesislerinde. Yaşı 42'ydi. O günden bugüne geçen 40 yılda Newcastle United tek bir kupa dahi kazanamadı. Ne bir şampiyonluk, ne bir Avrupa kupası, ne bir FA Cup ne bir Lig Kupası. Elde ettikleri en iyi derece ikincilik oldu. Bugün Cassidy 82 yaşında. Hala çay servisini yapıyor. Hala görevde. 40 yıldır Newcastle'ın kupa kazanamadığı bu koşunun tümüne şahit olan sayılı insandan birisi ve tek kulüp mensubu. Tam 18 menajer geçmiş onun görev yaptığı dönemde. Bugünlerde Alan Shearer'a çay getirip götürüyor. "Bizi kurtaracak tek kişi şu anda o diyor" Cassidy. Futbolcuğu döneminden de tanıyor tabi ki onu. Kevin Keegan'ı hiç unutamamaış, "o tekrar göreve geldiğinde neredeyse sevinçten ölecektim" diyor. Çocuklarını gerçek bir Newcastle'lı olarak yetiştirmiş. Torunu doğduğunda, oğlu ismini Joe Kevin Keegan olarak koymuş. Gelini şaka yollu "ben ismini Joe Beckham koymak istiyorum" dediğinde oğlu "o halde onu eve hiç getirme" diye cevap vermiş. İsmi bugün Joe Kevin Keegan Cassidy. Böyle bir ailenin de simgesi. Görev yaptığı tüm teknik adamların ona çok saygılı olduğunu hatta Greame Souness'ın kedisi kalp krizi geçirdiğinde evine gelip 2,5 saat kaldığını ve çok iyi kalpli olduğunu belirtiyor.
Shearer göreve geldiğinden beri 4 maçtır galibiyeti yok takımın, 1 gol atabildiler ve 1 kez de berabere kaldılar. Kendisine takımın durumu sorulduğunda tek bir şey söylüyor: "Elimde Jackie Milburn'ün resmini alıp soyunma odasına girer ve şöyle derdim: Kendinize gelin ve haftada 20 poundla bu adamın ne yaptığına bakın"....
Jackie Milburn...Şimdi bandı geri sarıyoruz. Tarih 1924, Newcastle'ın 20 km kuzeyindeki Ashington kasabasında bir genç dünyaya geliyor. 1943 yılında Newcastle United'ın North Mail Gazetesine "denenecek futbolcu aranmaktadır" şeklinde verdiği ilan için St. James' Park'ın yolunu tutuyor. Sahaya arkadaşından aldığı gazeteye sardığı ödünç ayakkabılar ve bir kekten oluşan öğle yemeğiyle geldiği söylenir. Oynadığı futbol beğenilir ve bir denemeye daha çağırılır. Bu denemede yapılan maçta forvete kaydırılır 6 gol birden atar, takımı maçı 9-3 kazanır ve kulübün futbolcu avcısı ve eski futbolcusu Stan Seymour onu hemen transfer eder. Milburn 1943-46 arası hem futbol oynamaya hem de savaş yıllarında madenlerde çalışmaya devam eder. Haftalık 20 pound almaktadır kulüpten. 14 yıl boyunca kulübe hizmet eder. Newcastle'ın İngiltere'de kaldırdığı son kupalar olan 1951, 1952 ve 1955'te kazandığı 3 FA Cup'ta da büyük pay sahibi olur. Çıktığı 400'e yakın maçta 200'den fazla gol atmıştır ki bugün halen Newcastle formasıyla lig, kupa ve Avrupa kupaları toplamında 206 gol atan Shearer'ın ardından lig ve kupa toplamında attığı 200 golle ikinci sırada yer alır. Bu performans onu İngiliz milli takımına gönderir ve orada da 13 kez forma giyer. 1957-60 arası İrlanda'nın Linfield takımında forma giyer. Futbolu bıraktıktan 7 yıl sonra, 1967'de Newcastle ona bir jübile maçı düzenler. St. James' Park'a tam 50.000 kişi akın eder. 1988'de, 64 yaşında iken (çok fazla sigara içmesinin de etkisiyle akciğer kanserinden öldüğünde cenazesine 30.000 kişi katılır. Bugün siyah beyazlıların tarihinin en fazla saygıyla anılan oyuncusudur....ve evet bunların hepsini haftalık bir kaç punda yapmıştır
Kath Cassidy Milburn'ün elinde tuttuğu FA Cup madalyaları ile içeri girip 20 poundla tarihi değiştiren bu adamın hikayesini anlatınca soyunma odasındakilerin fikri değişir mi bilinmez ama ben çok güzel bir futbol hikayesi dinleyeceklerinden eminim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder