Başlamadan önce bir süredir söylemeyi atladığımız şeyle girişi yapalım. AZ'in şampiyonluğu ve Louis Van Gaal ile ilgili kaleme aldığım kapsamlı bir yazıyı FourFourTwo Mayıs sayısında bulabilirsiniz. Dün sona erdi Eredivisie oynanan maçlarla. Şampiyon ve ikincinin belli olmasına rağmen son hafta oldukça dramatik bir sona sahne oldu. Zira ligin dibindeki 3 takımın da düşme tehlikesi vardı. Buna az sonra değineceğiz ama aslında sezonun şöyle bir değerlendirmesini yapmak gerekiyor. Aslında sezon boyunca bir çok yazıyla anında görüntüyü verdik blogda. O yüzden tekrar uzun raporlarla canınızı sıkmak istemiyorum. Ama bazı dönüm noktaları var bunları uzun paragraflar halinde yazmaktansa bir kronoloji halinde vermenin daha mantıklı olacağını düşünüyorum, finalde de dünün trajik finalini anlatırız.
-Ağustos ayında 3 büyük de sezona yeni teknik adamlarla başladılar. Sadece kenara bakıldığında Ajax "Saint Marco" Van Basten'i göreve getirmesiyle bir adım önde gibiydi. PSV Hamburg'la pek de fena olmayan işler başaran UEFA Kupası apoletli Huub Stevens'i, Feyenoord da Heerenveen ile son 2 sezon oldukça iyi bir tablo çizen Gertjan Verbeek'i göreve getirdi.
-2. hafta: Louis Van Gaal'in takımı ADO deplasmanında 3-0 mağlup olur. Bir sezon önce dibe vuran AZ ve Van Gaal için görünüşe göre yolun sonu gelmiştir. Van Gaal basın toplantısında "son 2 sezonun en iyi futbolunu oynadık" der ve Hollanda basınına hafiften alay konusu olur.
-Feyenoord haftalar geçtikçe kan kaybetmeye ve zirveden uzaklaşmaya başlar, PSV ve Ajax da hafiften tökezlerler, buna rağmen AZ toparlanırken Steve McClaren'in Twente'si ilk dörtteki yerini hiçbir zaman kaybetmez. Bu arada Mario Been'in takımı NEC de 3 cephede ilerlemektedir. Volendam ilk 8 haftada 7 mağlubiyet ve 1 beraberlik alarak yükseldiği ligden geri dönüş hazırlıklarına başlar.
-Feyenoord gittikçe dibe vurur ve deplasman yenilgisi, toplam yenilgi, yediği gol gibi bir çok konuda tarihinin en kötü performanslarını verir. PSV de ilk dördün dışına çıkar aldığı mağlubiyetlerle. Zirve AZ, Ajax ve bu ikisinin takipçisi Twente arasında paylaşılacaktır.
-Yeni yılın ilk günlerinde üç büyükler ilk firesini verir. Gertjan Verbeek kapının önüne konulur.
-İkinci fire PSV'den gelir, Huub Stevens da görevden ayrılır. Bu arada işler Amsterdam tarafında da iyi gitmemektedir. Ajax 3 haftada 7 puan kaybeder ve ikincilik koltuğunu Twente'ye devredip zirveden giderek uzaklaşır. Bu sırada Volendam'da kıpırdanmalar başlamıştır, takım 5 maç üstüste mağlup olmaz ve 17. sıradaki De Graafschap ile puan farkını giderek indirir.
-Ajax'ın Marsilya'ya elenmesi ile Avrupa kupalarındaki Hollanda macerası sona erer. Marsilya önce Twente'yi sonra da Ajax'ı eleyerek ülkeye önemli bir darbe vurur. Bu arada UEFA Kupası'nda beklenmedik bir performans gösteren ve NEC Nijmegen ile aynen Verbeek'in Heerenveen ile yaptığı gibi 2 sezondur iyi işler yapan Mario Been önümüzdeki sezon için Feyenoord'un başına geçmek için ikna edilir.
-Ajax taraftarları artık seslerini çıkarmaya başlar. AZ puan farkını 11 puan seviyesine getirir. PSV önümüzdeki sezon için Schalke'den ayrılan Fred Rutten ile anlaşır.
-Eindhoven deplasmanında 6-2 mağlup olan Ajax AZ'in şampiyonluğunu da ilan etmiş olur. Saint Marco için yolun sonu yaklaşmıştır. 28 yıl sonra 3 büyük dışında bir takım kupayı müzesine götürür.
-33. hafta: Twente şampiyon AZ'i 3-0'la geçerken Ajax Sparta deplasmanında 4-0 mağlup olur. Lig ikincisi de kesinleşir. Van Basten 2 gün sonra istifa eder. Son hafta dipteki 3 takım için hayati önem taşımaktadır.
Gelelim düne. 27 puanla Roda JC haftaya son sırada girdi.Volendam 28 puanla 17. De Graafschap 29 puanla 16. sıradaydı. Hala bilgisi olmayanlar için hemen belirtelim Hollanda'da normal sezonun sonunda sadece son sıradaki takım doğrudan küme düşüyor. 16 ve 17. sıradaki takımlar ikinci ligden gelecek takımlarla play-off'a katılıyorlar. Bu tabloda Roda zorlu Feyenoord deplasmanına gitti. De Graafschap-Volendam maçı ise tam anlamıyla bir kader maçıydı. Roda'nın kaybetmesi halinde diğer sonuçlara bakılmadan Kerkrade takımı küme düşecekti. Kazanmaları halinde ise küme düşecek takımı Doetinchem'deki mücadele belirleyecekti. 20. dakikada Roda 2-0 önde iken diğer maç 0-0'dı. Bu durumda Volendam ikinci lig yolunu tutacaktı. De Graafschap'ın 55'te bulduğu gol işi iyice kesinleştirdi. Derken beklenmeyen bir şey oldu Volendam 5 dakika içinde 2 gol birden buldu ve 2-1 öne geçti. Şimdi ikinci lig yolunu tutan De Graafschap görünüyordu, zira Roda Rotterdam'da 3-1 öndeydi. Ancak 77'de Koning'in kendi kalesine attığı gol maçı 2-2'ye getirdi. Roda 3-2 kazandığında kümede kalmayı garantilemişti. Volendam bastırdıkça bastırdı Doetinchem deplasmanında ama golü bulamadılar. 3 takıma da gitti küme düşme korkusu 90 dakika boyunca. İyi götürdükleri ligin ikinci yarısında finişi göremediler ve ilk haftalardaki çok kötü performansın kurbanı oldular. Roda 30 puanla 16. olurken, De Graafschap aynı puanla 17. oldu ve beraber play-off'a girdiler. Volendam 29 puanla küme düştü.
AZ doğrudan Şampiyonlar Ligi gruplarına kalacak. Twente ise 3. ön eleme turundan katılıyor. Ajax, PSV ve Heerenveen UEFA Kupası vizesi aldılar, zira Heerenveen şampiyonlar ligine katılacak Twente ile kupa finalini oynayacak. UEFA Kupası'na gidecek dördüncü takımı 6-9 sıraları arasında kalan takımların play-off maçları belirleyecek. Groningen, NAC Breda, Feyenoord ve bizim FC Utrecht. VVV Venlo bir sene sonra Eredivisie'ye geri döndü. Kısacası geçen sene Venlo çıkmış Volendam girmişti, şimdi Volendam çıktı Venlo girdi. De Graafschap, Roda JC, Telstar, MVV, FC Dordrecht, Top Oss, Excelsior, RKC Walwijk, Cambuur ve FC Zwolle yükselme play-off'una giriyorlar. Maç programını ve sezon sonu görüşlerimizi verip bitireyim.
UEFA Kupası Play-off
14 Mayıs
FC Utrecht-Groningen (rövanş 17 Mayıs)
NAC Breda-Feyenoord (rövanş 18 Mayıs)
Bu maçlarda ikili averaj hesabına bakılmıyor. Örneğin NAC ve Feyenoord'un kendi evlerinde oynadıkları maçları kazanmaları halinde üçüncü bir maç oynanıyor. Sıralamada daha üstte bulunan takımın sahasında.
Galipler arasında final:24 ve 28 Mayıs. Üçüncü maç gerekirse 31 Mayıs.
Yükselme Play-off
12 Mayıs
Telstar - MVV (rövanş 15 Mayıs)
TOP Oss - FC Dordrecht (Rövanş 15 Mayıs)
19 Mayıs
Telstar/MVV - De Graafschap
FC Zwolle - Cambuur L.
Dordrecht/TOP Oss - Roda JC
Rövanşlar 22 Mayısta. Aynen UEFA Kupası formatında olduğu şekilde üçüncü maçlara uzarsa 25 Mayısta.
28 Mayıs
Telstar/MVV - De Graafschap galibi -
FC Zwolle - Cambuur L. galibi - Dordrecht/TOP Oss - Roda JC galibi
Rövanşlar 31 Mayıs, Üçüncü maça gidilmesi halinde 3 Haziran. Bu süreç sonunda gelecek sezonda Eredivisie'de mücadele etme hakkına sahip 2 takım belirleniyor.
Gelelim sezonun bireysel raporuna. Gol kralı dışında geri kalanı bana ait.
Gol Kralı: Mounir El Hamdaoui (23 gol). Bu unvanı 1978-79'da 34 golle kazanan Kees Kist'ten sonra alan ikinci AZ oyuncusu oldu.
Yılın teknik direktörü: Steve McClaren (bu benim görüşüm, henüz Johan Cruijff ödülü açıklanmadı) Tamam Van Gaal çok büyük bir işi başardı ama tanımadığı bir coğrafyaya gelip Şampiyonlar Ligi vizesi, kupa finali (belki de kupa), ve UEFA Kupası'nda son 16'ya kalmış bir hocayı öne çıkarıyorum
Yılın oyuncusu: Eljero Elia. Tamam El Hamdaoui gol kralı ama Elia Twente'ye bir kaç gömlek atlatan bir adam oldu.
Yılın genç oyuncusu: Moussa Dembele (AZ)
Yılın kalecisi: Sergio Romero (AZ). Kupadan elendikleri maç sonrası soyunma odası camına yumruk atıp elini kırmasına rağmen.
Yılın beklenmedik çıkışı: Kenneth Perez (Twente). Bitmişti 34 yaşındaki oyuncu aslında. Ama McClaren onu tekrar rayına oturttu.
Yılın hayal kırıklığı: Feyenoord ve Marco Van Basten
Yılın taraftarı: FC Twente, Vak-P
Yılın hayal kırıklığı transferi: Miralem Sulejmani
Yılın en akılcı transferi: Viktor Elm, (Heerenveen)
2 yorum:
Volendam'a çok üzüldüm. Gerçekten ilk 7-8 hafta sonunda neredeyse düştü gözüyle bakılıyordu volendam'a. aslında emeklerinin karşılığını alabilirlerdi ama feyenoord yaptı yapacağını yine!
büyük takım olmak biraz da başkalarının kaderiyle oynamamaya bakıyor benim gözümde. (geçtiğimiz yıllarda hem rize'ye hem de sebat'a yenilerek düşme hattının kaderiyle oynayan beşiktaş'a da selam olsun!)
twente değerlendirmelerine sonuna kadar katılıyorum. alkmaar'ın sadece lig maratonuna konsantre olduğunu düşünürsek, twente'nin hem kupada hem ligde ve özellikle de uefa kupasında sonuna kadar mücadele etmesi en az alkmaar'ın başarısı kadar takdire değer. (inanıyorum ki uefa'da marsilya'ya elenmeseler onları kadıköy'de izleyebilirdik.)
Daha önce önerdiğim ve transferine hiçte şaşırmadığım bir oyuncu zaten önerdiklerimin yarısı transfer oldu hatta bunlardan biri de PSV'li Ola Toivonen
http://hakanbaysal.blogspot.com/2008/12/heerenveen-victor-elmi-ald.
http://hakanbaysal.blogspot.com/2008/11/viktor-elm-ve-patrik-ingelsten.html
http://hakanbaysal.blogspot.com/2008/12/ola-toivonen.html
http://hakanbaysal.blogspot.com/2009/03/bir-transfer-daha-patlad.html
Yorum Gönder