
Kulüp bu felaketten sonra yeni sahibini beklemeye başladı. Kulüp efsanesi Matt Le Tissier'in sahibi olduğu Pinnacle Group uzun bir süre satın alma görüşmelerini yürüttü ama bir sonuç çıkmadı. Daha sonra İsviçre'li iş adamı Markus Liebherr ve sahibi olduğu Mali Group dün gelen bilgilere göre Southampton'ı resmen devraldı. Markus Liebherr Avrupa'nın tanınmış işadamlarından olan bir milyarder. Mali Group'u kuran kişi babası Hans Liebherr. 1994 yılından beri tepede o oturuyor. Teknoloji sektöründe faaliyet gösteriyor firması ma spesifik olarak inşaat firmaları, demiryolu ve diğer ulaşım sektörlerine teknolojik destek ve araç sağlayan bir firma. Gelen haberler Liebherr'in antrenman tesislerinden, stadyumundan ve kulübe bağlı taraftarından etkilendiğini gösteriyor. Önümüzdeki hafta Liebherr yönetimde yer alacak kişileri açıkçayacak ve belki de teknik kadroda da bir değişikliğe gidilecek. İsviçre'li kısa dönemde Southampton kulübünü eski günlere döndürmek için hayatındaki bir numaralı uğraşısının Londra'da yer alacağını söylüyor. Tahminim Premier Lig'e dönüşü en az 5 yılı alacaktır Southampton'ın, çünkü bildiğim bir şey varsa o da Premier Lig'in zor bir lig olduğu kadar Championship ve alt liglerden yükselmenin ondan 5 kat daha zor olduğudur. Liebherr'in çok keçi peyniri yemesi lazım hedeflerine ulaşabilmesi için.
1 yorum:
Talihsiz bir şehirdir bu Southampton... Titanic faciasıyla başlayan kaderleri 2.Dünya Savaşı'nda bütün şehrin bombalanmasıyla devam etmiş bildiğim kadarıyla. 2000 yılında üniversitesinin yunus şeklinde amblemine tav olup aman ne güzel, güneyde şahane küçük bir sahil şehri, hem de daha çok güneş olur diye gidip de Morrissey'in "Every day is like sunday" diyerek ne demek istediğini anlamıştım:)
Olsun yine de "Saints"lere özel bir sempatim vardır her şeye rağmen, keçi peynirine kuvvet Liebherr:)
Yorum Gönder