24 Temmuz 2009 Cuma

WILD WILD EAST















"Avrupa Ligi'nin yeni formatı herkesi büyülüyor"..Dün akşam maç boyu bunu duyduk Emre Tilev'in ağzından. Neden maç boyu bu adam UEFA ve Michel Platini'yi bu kadar yağlıyor diye düşünürken 80. dakikalar civarı döküldü incileri. D-Smart'a seyirci çekmek için yaptığı propaganda buydu Tilev'in. Formatın müthiş hale gelmesi ve dağınıklıktan kurtulması. Birincisi format müthiş hale falan gelmedi. Yine Şampiyonlar Ligi formatının aynısı, grup maçları öncesi eleme maçları ve grup müsabakaları. Sadece gruptaki takım sayılarında ve bir kaç ayrıntıda değişiklik var geçen seneye göre. Tut ki format kaymak gibi oldu, D-Smart'ı alacak adamı bu ne ilgilendirir ki? Adam "usta helal olsun Platini'ye, yapmış cillop gibi format, gideyim alayım şu aboneliği" mi diyecek? Adam kendi takımına bakar, gerisi de ilgilendirmez. Benim dünkü maçtan aklımda kalan budur. Bir de tabi maç sonu röportajlarda muhabirinin ısrarla Frank Rijkaard'a isminin telaffuzunu sorması (yani soy isminin). Büyük bir deha gerekmiyor zaten tahmin etmek için, "fırank raykaard" diye okunuyor işte. Niye bu bu kadar dert olmuş onu çözemiyorum. Maç içindeb geri kalan şey de Linderoth'un sahalara dönüşüdür bana sorarsanız. İsveç'li sağ kanatta iki yerleşme hatası yapsa da en azından kazasız belasız döndü. Onun dışında genelde çok sıkıcı geçen maçtan aktarılacak bir şeyim yok, zaten hala çok erken olduğunu düşünüyorum, bu yüzden takım analizlerine girişmek için çok yolumuz var. Gelecekle ilgili söyleyebileceğim tek şey Mustafa Sarp'ın bu takıma çok şey katacağı yönünde. Hazırlık kampında ve iki Tobol maçında gördüğüm kadarıyla orta sahanın ortasında çok önemli bir güç olacak...ve tabi Arda'nın 2 senedir aralıksız oynamasıyla üzerinde zaman zaman oluşan yükün bu sene daha temmuz ayında başlaması. Mart-Nisan aylarında yeni 10 numarada düşüşler görürsek çok şaşırmamak lazım.

Gelelim kupanın geri kalanına ki oldukça çarpıcı sonuçlar olduğunu söylemek lazım. Bir doğu bloku takımının, bir Batı Avrupa takımıyla eşleştiği toplam 18 eşleşmenin 7'sinde doğu bloku takımları zafere ulaştı. Gecenin ve bu serinin en çarpıcı skoru Azerbaycan temsilcisi FK Karabakh'tan geldi. Norveç Ligi'nde 4 puan ligle lider bulunan, sadece İskandinavya'nın değil Avrupa futbolunun önemli takımlarından Prica, Iversen, Annan gibi isimlere sahip Rosenborg'u 0-0'ın rövanşında kendi evlerinde 1-0 mağlup edip turladılar. Maç sonu Azerbaycan takımının tribünlerinin görmek lazım. Azeriler demiyorum, zira gördüğüm kadarıyla üzerinde Türk milli forması bulunan bir hayli de insan vardı. Golü atan adam geçen sene Kocaelispor forması giyen Sadıgov. Müthiş bir gol attı. 3. ön eleme turunda Fin temsilcisi Honka ile oynayacaklar. Yine menüde İskandinavlar var.


















Gecenin bir başka sürprzi bana göre İskoç temsilcisi Falkirk'ün Liechtenstein'da tura veda etmesi. Eski Alman futbolcu Pierre Littbarski'nin takımı Vaduz İskoçya'da 1-0 kaybettiği maçın rövanşını uzatmaya giden maçta 2-0'la aldı. Tarihlerinde beşinci kez bir tur geçmeyi başardılar Avrupa Kupalarında. Ama hiç bir zaman aynı yıl iki tur birden atlayamamışlar. Rakipleri Slovan Liberec olacak. Pek umut yok ama göreceğiz. Michel Preud'Homme'un takımı Gent de az daha abondone oluyordu. Belarus temsilcisi Naftan'a karşı deplasmanda 2-1 kaybettikleri maçın rövanşını 1-0 alabildiler ve üçüncü ön elemede Roma'nın rakibi oldular. Anorthosis Famagusta da kupaya veda edenlerden. Aslında 1 sene önce bu olay çok büyük bir sürpriz olarak karşılanmazdı ama geçen yılki devler ligi performansından sonra artık sürpriz sayılıyor. Geçen yıl şubat ayını görmeyi düşünüyorlardı, bu yıl Ağustosu bile göremeyecekler. Ketsbaia Pire'ye giderken yanında bir çok şeyi de götürmüş belli ki. Karadağ'ın Petrovac takımına elendiler.

Henrik Larsson'un Helsingborg'u da topun ağzına geldi. Deplasmanda 2-1 kazandıkları maçın rövanşında, Gürcü Zestafoni takımı karşısında 2-0 yenik duruma düştüler. 90. dakikada attıkları gol olmasa onlar da erken veda edeceklerdi. Uzatmada bir gol daha atıp paçayı kurtardılarve üçüncü ön elemede Sarajevo'nun karşısına dikildiler. Son olarak Yunan Larissa'nın da veda ettiğini söyleyelim. İzlanda'nın Knattspyrnufélag Reykjavíkur takımının ismini telaffuz edene kadar elendiler. Reykjavik'te 2-0 kaybettikleri maçın rövanşında 1-1 berabere kaldılar ve daha kendi ligleri başlamadan harcanan paraları tek bir alana kanalize ettiler. Tümer ilk onbirde sahaya çıktı ve belki de kariyerinin son Avrupa kupası maçlarından birisini oynadı.

Gelelim üçüncü ön elemeye. Yukarıda bahsettiğimiz Gent-Roma maçı belki de turun en zorlu maçı. Bu turda kupaya dahi olan favoriler Göteborg, PSV Eindhoven, Hamburg, Lille, Club Brugge, Athletic Bilbao ve Fulham gibi favoriler görece kolay rakiplerle oynayacaklar. Bir kaza olmazsa play-off turuna 3 takımla gireceğiz gibi görünüyor. Sonrasına bakarız.

9 yorum:

hirondelle dedi ki...

çıplak gözle gördüğümü söyleyeyim:eğer bir orta saha oyuncusu sadece sağ ayağını kullanıyorsa ve kendisine gelen topu önce bir dürtüp öyle kontrol ediyorsa ve eğer bu durum ilk defa Sami Yen'e çıktığı için heyecandan kaynaklanmıyorsa Mustafa Sarp'ın bu takıma pek birşey katması beklenemez. Biz tribünlerde bol bol Mehmet Topal'ın kulaklarını çınlattık.

painkiller dedi ki...

Doğru kaza olmazsa play-off a 3 takımla gireriz. Ama Sivas elenirse 4 takım olur. Küçük bir ayrıntı sadece

roland deschain of gilead dedi ki...

Henrik Larsson'un Helsingborg'u da topun ağzına geldi. Deplasmanda 2-0 kazandıkları maçın rövanşında, Gürcü Zestafoni takımı karşısında 2-0 yenik duruma düştüler. 90. dakikada attıkları gol olmasa onlar da erken veda edeceklerdi. Uzatmada bir gol daha atıp paçayı kurtardılarve üçüncü ön elemede Sarajevo'nun karşısına dikildiler.


üstat burada bi hata var galiba...skorları bi kontrol etsene...galiba ilk maç 2-1 bitmiş olmalı

Flying Dutchman dedi ki...

Helsingborg hatası düzeltildi çok teşekkürler

Mr.Van Norden dedi ki...

FK Karabakh golundeki 4 numaralı defans oyuncusunun topun önüne atlama sahnesinde tam olarak ne yaptığını anlayan var mı?
Hislerine mi güvenmiş de topun yerden gideceğini düşünerek atlamış, yoksa gözü kapayım Şener Şen gibi "Allaaahhh!!!" nidası atıp ne olursa olsun mu demiş?

Çok komik gerçekten

Jeyhun® dedi ki...

Ek bilgi; Kocaelispor Karabag'in golunu atan Sadiqov'la tekrar anlasti. Onumuzdeki hafta gelip imza aticak.

Videonun altindaki yorumlardan biri cok bomba:"Hamımızı tebrik edirem!"

Gianavaro (59 minutes ago)
congratulations to Azeri People with this great victory!!! Hamımızı təbrik edirəm!!! QARABAĞ və BAKIYA uğurlar. İNŞAALLAH İRƏLİDƏ BİZİ DAHA BÖYÜK QƏLƏBƏLƏR GÖZLƏYİR.

BT dedi ki...

Mustafa Sarp çorbaya tuz bile katamaz.

Flying Dutchman dedi ki...

:)) Murat Özarı gibi oldu bu
Bolton kulübünün önüne 50 tane merdiven koysan bir yere çıkamaz.

Bilemiyorum, ben iyi bir transfer olduğunu düşünüyorum.

Minero dedi ki...

Galatasaray'ın maçını izlemedim ama Mustafa Sarp'ın Galatasaray'ın olmak istediği seviyenin altında ama şu anda bulunduğu seviyede olduğunu düşünüyorum. Emre Tilev'in ballandırdığı olaya gelirsek daha çok maç yayını daha çok yayın hakkı ücreti babında UEFA'nın zorunlu kıldığı bir olay. Bence UEFA kupasınn formatı çok güzeldi. Şampiyonlar ligi formatı zaten yıllardır var Kupa'yı niye bozuyoruz. Türkiye Kupası'nı da daha çok maç için heba ettiler Fortis Türkiye Kupası yapıp süprizleri sıfıra inirgediler. Benzeri olacak makas daha da açılacak bence...