13 Ağustos 2009 Perşembe

AZERBAYCAN 2009-10


















Aslında bu yazı Avrupa Ligi'nde önemli işler başaran FK Karabağ il ilgili olacaktı ama Türkiye'nin yanıbaşında cereyan eden bir Türki cumhuriyetin ligini biraz daha yakından ele almak lazım diye düşünüyorum. Zira tanıdık isimlere de rastlayabileceğimiz, yeni yeni filizlenen bir lig. Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Ukrayna ve Özbek liglerindeki atılımdan sonra Belarus ve Azerbaycan da yavaş yavaş kendini göstermeye başladı. Ermenistan ve Kazakistan'ın ise hala belli bir süresi var. FK Karabağ'ın bu sezonun başında Avrupa Ligi elemesinde Noveç devi Rosenborg'u kupanın dışına itmesi dikkatlerin bu coğrafyaya yavaş yavaş çevrilmesini sağladı. Biz tabi, iki ülkenin yakınlığı sebebi ile biraz daha aşinayız bu duruma.

Azerbaycan Ligi 1992 yılından beri düzenleniyor. Sovyet döneminde Azerbaycan takımlarının pek büyük bir başarıları yok. Neftchi Bakü 1966 yılında Sovyet 1. Ligi'ni üçüncü sırada bitirerek bu alanda Azerbaycan takımları arasındaki rekora sahip. Nitekim toplam 5 şampiyonlukla da Azerbaycan tarihinin en çok şampiyon olan takımı. Ancak 2004-05 sezonundaki şampiyonluktan sonra mutlu sona ulaşamadılar. Onu bugün ikinci ligde mücadele eden FK Ganca, 3 şampiyonlukla izliyor. Son 5 sezonda şampiyonluk sürekli el değiştirdi Azerbaycan'da. Başkent Bakü takımları son 6 yılda sadece bir kez şampiyonluğu dışarıya verdiler o da 2007'de ilk şampiyonluğunu kazanan FK Khazar Lankaran takımına. Ligdeki 12 takımın 8 tanesi, kapasitesi 10.000'in altındaki stadyumlarda maçlarını oynamak zorunda.



















Son şampiyon, 1997 yılında kurulmuş olan FK Bakü, maçlarını Azerbaycan'ın en büyük ve ilk ışıklandırmalı stadyumu Tofig Bakhramov Stadyumu'nda maçlarını oynuyor. Takımda tam 15 yabancı futbolcu forma giyiyor. Arjantin'li Fernando Nestor Perez 25 golle kulüp tarihinin en çok gol atan ikinci oyuncusu ve 2 gol daha atarsa Brezilya asıllı Azeri milli takım oyuncusu Leandro Gomes'ten birincilik unvanını devralacak. Eski günlerini arayan Neftchi, Suat Usta'nın forma giydiği takım. Geçtiğimiz yıl 17 golle gol kralı olan Uruguay'lı Walter Guglielmone'nin takımı da yine maçlarını Tofig Bakhramov'da oynuyor. Bu sezonun karşımıza çıkarttığı sürpriz takım FK Karabakh ise eski Azerbaycan'lı milli futbolcu ve milli takımda attığı 12 golle rekoru elinde bulunduran Gurban Gurbanov'un takımı. Avrupa Ligi play-off turunda FC Twente ile karşılaşacak olan, bizdeki adıyla Karabağ 1993 ve 1998 yıllarında Azerbaycan Ligi'ni şampiyon olarak bitirdi. Kocaelispor'lu Rashad Sadıgov, Avrupa ligi elemelerinde takıma yardım etmek içni 4 maçlığına takımın formaısnı giydi ve Rosenborg'a enfes bir gol attı. Litvanya futbolunun en önemli isimlerinden Valdas Ivanauskas'ın da Standard Sumgayit takımının başında olduğunu hatırlatalım. Türk futbolculardan Fatih Sonkaya ve Devran Ayhan FK Khazar Lankaran'da formasını giyiyorlar.



















Azerbaycan'da henüz taraftar kültürünün oluşması için belli bir sürenin geçmesi gerekiyor. Daha çok beyaz pantolonlu, kumaş pantolonlu orta yaş kesiminin akın ettiği bir aktivite futbol. Son Rosenborg ve Honka maçları bunun çok net örnekleriydi. Yazıyı Honka maçının Azeri spikeriyle kapatıyorum. Sizlere çattıracağımız muhabbet bu kadar.

3 yorum:

blogger dedi ki...

İlginçtir bugün öğlen saatlerinde bende yeni yeni yazmaya başladığım kendi blogumda Azerbaycan ligini konu almıştım kendime, bence Azerbaycan ligi Türkiye'nin desteklemesi gereken bir lig, mesela Azeri futbolcular yabancı sayılmamalı ve Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve diğer klüplerimiz Azeri takımları pilot takım olarak anlaşmalı, ordan yetenekli gençleri getirip, bizim oyuncularımızı da oraya yollamalılar.
Bu da benim Azeri liginden bahsettiğim yazı :
http://istatistikselspor.blogspot.com/2009/08/azrbaycan-premyer-liqas-yuksek-deste.html

Özgür dedi ki...

Azerbaycan ligi dosyanız da öncekiler gibi çok güzel, emeğinize ve ellerinize sağlık. Ancak, takımların isimlerini neden İngilizce karakterlerle verdiğinizi anlamadım. Bizim bildiğimiz halleriyle (İstatiksel Spor'da olduğu gibi,Gence, Karabağ, Hazar vs.) veya Azerilerin kullandığı şekli ile (Qarabağ, Xəzər Lənkəran vs. olarak) vermeniz daha doğru olurdu sanırım.

salva dedi ki...

Azerbaycan ve futbol ;

Komunizmin yıllarca süren etkisi halk olarak futbola bakış açılarını etkilemiştir. Aynı dili konuşup hemen hemen toplumsal açıdan yaşam biçimlerimiz çok benzerlikler göstersede futbola, özellikle tribun kültürü açısından bakış açımız çok farklı.

Azerbaycan da futbol çok sevilir.
Futbol ile ilgili Azerilerin en az %90 ının milli takım olarak desteklediği mutlaka 2 takım vardır ,Azerbaycan ve Türkiye . Bu ülkede ciddi derecede Türkiye ve GS taraftarı bulunmaktadır. Son senelerde FB nin de ligde ki şampiyonlukları ve CL çeyrek finali FB taraftarlarıda ortaya çıkarmıştır.

Ama biz de olan takımın değil de başarının taraftarı olunması bu topraklardada geçerlidir.

Ülkenin ligi birçok lejyonere rağmen zayıf bir lig. Son 2-3 senedir ülkenin ekonomik açıdan kalkınması, futbol ve altyapının için olumlu gelişmeleri de beraberinde getirecek. Ama zaman var.

Bizim super lig eskileri için de bu ülke futbolu özellikle bedelli askerlik düşüncesinde olanlar için bulunmaz bir kaftan, geçen sene yaklaşık 10-12 civarında Türk futbolcu bu ligde oynadı (Devran,Fatih Sonkaya,Suat Usta,Ali Cansun,Abdulkadir Öz,Ahmet Dursun vb.. )