6 Ağustos 2009 Perşembe

ELANO TRANSFERI ÜZERINE



Elano, Galatasaraya gelmeden önce Köln icin adi gecen bir futbolcuydu. Köln taraftarlari cesitli forumlarda tek bir agizdan cikmiscasina hemen hemen ayni seyleri söyleyip durdular. Iki temel düsünce ortaya atildi. Birincisi "böyle bir transferi kulubumüz gerceklestiremez zira bu oyuncu birinci sinif takimlara gider, Bayern Münih gibi". Ikincisi ise "biz Elano gibi bir futbolcunun maasini ödeyemeyiz, cok iyi bir futbolcu ve fakat bizim kulubün bütcesini asar".. Ben burada oyuncunun iyi bir futbolcu oldugunu belirtmekten ziyade Köln taraftarinin bilincine vurgu yapmak icin su ayrintiyi ele aliyorum. Yorumlar arasinda "keske alsak" söylemleri dahi bulunmuyor, varolan gercegi kabullenip kulubün kendi imkanlari ölcüsünde yapacagi transfer bekleniyor. Galatasaray taraftarina da herhangi bir elestiri getirme niyetinde degilim zira bu takimin ekonomik durumunun ne oldugunu cok insan algilayamiyor. Neden kötü, ne zaman iyilesti, hangi ara oyuncularin parasi verilemeyecek noktaya gelindi, bilinmiyor.. Meira'nin satisi ve Sabri'nin Terim'den maaslarin ödenmedigi icin yardim istedigi haberleri ile yaklasik 15 milyon euro bonservislerine verilip en azinin yillik alacagi 2,5 milyon euro olan Rijkaard,Elano ve Keita transferleri arasindaki zaman farki ortadadir.. Sampiyonlar Ligi'ne de girseydi takim Ronaldo icin Madrid ile kapisirdi sanirim.. Üc ay sonra takimdaki futbolcular paralarini alamadigi icin isyan etse kimse buna sasirmayacaktir. Tüm bu olup bitenleri benim gibi pek cok insan anlamiyor ama yine de bu yönetime bir güven duyuyoruz, yönetimden ziyade öncesinden yasanilmis 100 milyon euroya yaklasan Ribery sacmaligindan ders alinmis olmasina..

Bunlarin disinda Elano, cok güzel bir transferdir. Kimileri Manchester City'nin bu oyuncuyu birakmasi ile oyuncunun niteligi arasinda baginti kurma cabasi icerisindeler. 7,5 milyon euro gibi bonservisin gözardi edilmesi bir yana sistem sorunu yasanabilir, mevkisinde oynayan birden fazla iyi oyuncu olmasi, oyuncunun kendi istegi, daha önceden cikardigi ariza nedeniyle teknik adamla arasinin acilmasi gibi milyon tane ayrilmasini saglayan faktörler olabilir. . Barcelona da ayni sekilde Hagi'yi/Popescu'yu birakti, bunu veri olarak alabilir miyiz ? Stuttgart Meira'yi, Schalke Lincoln'u birakmak istemez iken Liverpool Kewell'a, Lyon da Baros'a yol verdi, sonuc ? Juventus da Henry'i istemedi gibi cok fazla örnek vardir önümüzde.. Ki ingiliz takimlarinin son yillarda yaptigi transferlerin ne kadar anlamli oldugu ise bir baska tartisma konusudur. Bizzat sattigi oyuncuya daha fazla para vererek geri almalari disinda tüm Almanya'yi kendisine güldürecek sekilde alakasiz bir oyuncuya 8 milyon Euro verip aldigi oyuncuyu bir süre sonra rezerve takima atmasi gibi tonla sacmaliklar dönüyor.. City'nin yaptigi her is dogrudur gibi bir veri alinarak degerlendirme yapabilir insanlar lakin ben De Jong'a 20 milyon euro'ya yakin bir para veren zihniyetin her eylemine dogru yaftasini yapistiramiyorum. Keza ayni zihniyetin Baros degerlendirmesi nasil oluyor ? Gittigi her kulupte gönderilmek istenilen oyuncu burada gol krali oldu.. Almasa miydik Baros'u, Hagi'yi, Popescu'yu filan.. ? Diego'yu da Porto elden cikarmak istedigi icin Bremenin almamasi gerekir diye gitsek sabaha bitmez örnekler..

Elano transferi üzerine bir de sistem tartismasi.. Rijkaard'in sisteminden uzaklasiyor gibi yorumlari okuyorum ki anlamiyorum isin dogrusu . Bu sistem tek basina 4-3-3 basligi altinda incelenemez. Öyle olsaydi Rijkaard ile Mourinho ayni dizilim ile sahaya ciktigi halde Rijkaard'i örnek göstererek Cruyff , Mourinho'nun taktigini kiyasiya elestirmezdi. Ayni dizilim ama birbirlerine zit oyun felsefesi söz konusu. Bunlarin basinda da cift ofansif orta saha ya da tek capa oynatmasi yer alir 4-3-3'ün taniminda da oldugu gibi. Gecis asamasinda iki capa ve daha cok mevcut kadronun kotarabilecegi sistemler oynanacaktir lakin ileride ulasilacak olan nokta bana göre tek capali iki ofansif orta sahali sistem. Iki oyun kurucu ile sahada yer almak ayni zamanda forvetin yanina dikilen ilerideki iki oyuncunun görevini belirler. Bu ayrinti takimin defans kurgusundan hücumuna kadar her noktasini farklilastirir, velhasil sistemin özünü belirler. Yokluktan dolayi Arda o bölgeye cekilse de Galatasarayin orta sahalarinin büyük cogunlugunun defansif yapida olmasi sikinti olusturuyordu. Hazirlik maclarindaki pozisyon sikintisi da cok net kendisini gösterdi. Elano, Keita gibi bu sisteme uyabilecek en iyi futbolcular arasindadir.. Daha iyisi samda kayisi. Saga ve sola dogru acilim gösterecek iki oyun kurucu istiyor sistem. Bu dis forvetlerin klasik bir 4-4-2 kanat oyuncusu olmasini engelleyecektir. Arda Elano ya da Elano Ayhan olabilir lakin bu iki orta saha saga ve sola dogru acilip bekler ve disforvetlerle kombinasyona gidecektir. 10 numaranin dagitacagi toplarda kanat adaminin ortalarindan dogacak pozisyonlardan ziyade Arda-Kewell-Balta ya da Elano-Sabri-Keita ile kurulacak ücgenlerin yarattigi farkli bir oyun anlayisi olacaktir, enlemesine sahanin tamamina hakim olup bosluk yaratma konusunda avantajli duruma gececek iken iki ofansif orta sahanin dogurdugu defansif problemini de beklerin biraz daha ileride mevzilenip üclü ortasaha ile bütünlesip besli bir savunma hatti kurarak defans ile orta sahanin arasini minumuma indirerek mesafeyi kisaltip takim halinde presi/savunmayi kolaylastirarak cözecektir. oyunun iki merkezli yapisini ve ayni zamanda oyun merkezinin de hucum bölgesinde kurulmasini garanti eder bir secenektir. Diger türlü kenar adamlari ortasahalasacaktir, disforvet özelligini kaybedecektir. Oyun her iki kenara da oyun kurucular tarafindan uzun toplarla degil kisa paslarla ve yer yer forvetin/capanin yardimi ile yayilacaktir.. Ezber bozacak sekilde hareketli Baros ve arkadaki capalar da görev bölgesine ve mevkisine zit sekilde hareket edip topu gerekli bölgeye tasimada önemli roller alacaktir.. bunlar gecmise bakip yapilan cikarimlardir.. ve fakat hazirlik maclarinda da gördük ki forvet özellikleri daha baskin olan adamlari tek forvetin yanina yerlestirerek iki oyun kurucuyu zorunlu kilan bir sistemi Rijkaard insa etme cabasindadir.. Yaser, Kewell ya da Keita forvet özelliklerini oyuna yansitabilecegi sekilde yer alacaktir daha cok.. Hepsi bir öngörüdür ve bir ihtimal 7-9-43 de oynayabilir takim zira sistem/dizilim fetisisti olmamak gerekir..

By Borges

14 yorum:

Al lee dedi ki...

yazılarını takip etmeyeli uzun zaman olmuş Borges, ellerine sağlık.
yalnız ben sistem konusunda aynı fikirde değilim. Zira genel Barca kadrosu Marquez-Xavi-Deco'dan oluşuyordu diye hatırlıyorum. 2 ofansif oyuncu sıkıntı yaratabilir takımda tabi bu da takım halinde box-to-box ile çözümlenebilir ama her zaman dediğimiz gibi, çok çalışmamız lazım çookk..

Borges dedi ki...

Ofansif orta saha terimi belki cok dogru degil. Ofansif orta sahadan ziyade iki yana acilacak oyun kurucudur.. ve fakat Defansif orta sahalardan da bu isi kotarabilecek olan oyuncu sayisi cok azdir. Bana göre burada bir birikme yasanmistir. Velhasil Elano-Arda'li sistemi defansif olarak kotarabilirlerse iste o zaman gercek anlamda bir 4-3-3 izleyecegiz. Hollandali Rutten, Schalkede bu orta sahayi becerememisti, sistem cöktü

Kalten dedi ki...

Şahsi düşüncem Galatasaray'ın Keita-Elano-Arda-Kewell-Baros'u ilk 11 çıkarırsa kuvvetli takımlara karşı (derbiler ve Euroleague) iyi sonuçlar alıp, basit maçlarda (Süper Lig'in geri kalan maçları) dağılabileceği yönünde.

Bu hızlı-teknik forvet hattı kapanan defansları açmada, çirkin karambol oyunlarında kuvvet ve orta/kafa eksikliğinden dolayı çok etkili olamayabilir (Liverpool'un geçen seneki maçlarını hatırlayın).

Ayrıca bu bir ilk 11'de kalecinin de Franco olduğu düşünülürse, Süper Lig'de yer alacak ön libero ve defans 5'lisinin en az 4'ünün Türk olması gerekecek. Bu da her ne kadar "ama hepsi milli oyuncu" da dense Galatasaray'ın geri bloğunun ağırlığının ortaya çıkmasına yol açacaktır bence. Balili-Youla vs. tarzı kontratak forvetleri bu tip maçlarda GS geri dörtlüsünü (özellikle de tandemi) çok zorlayabilir.

Bekleyip göreceğiz :)

Nostradamus dedi ki...

Abi özlemişiz böyle yazılarını ben sistemden çok kaynak meselesine takıldım. Bu transferlerin hepsini sponsorun karşılayacağını sanmıyorum, kaynak yaratmak için Servet veya Mehmet topalın satılacağı söyleniyordu o da olmadı.
Yıllık ücretler ise ayrı bir konu yabancılar ile türkler arasında uçurum var adeta
Locaların satışı+ sponsorlara güveniyorlar herhalde

aksilaz dedi ki...

Elano ve Arda aynı anda orta sahada oynayacağı maçlarda Galatasaray savunmasının yapması gereken tek şey mümkün olduğu kadar orta sahaya yakın oynamak olacaktır. Mehmet Topal bu blolar arasında köprü olmayaı başarabilen bir isim zaten. Bu yüzden Arda-Elano performansından çok savunmanın göstereceği performans daha önemli olacaktır. Bu yüzden Emre Güngör acil olarak monte edilmeli Zan yerine.

Sistem konusunda ise takıntılı değilim. Arda-Elano-Keita-Kewell lı çıkılan bir maçta şu bölgede şu oynayacak demek anlamsız. Bu dörtlüden herhangi birini hücum hattında nereye koyarsanız koyun farkını gösterecektir.

Borges dedi ki...

Kalten: Tandem konusunda hemen herkes endise duyuyor zaten. ama ben takim savunmasinin cöktügü anlarda bu gibi sorunlarin yasanabilecegini düsünüyorum. Sorun her seye ragmen yine de tandemden ziyade o boslugu rakibe veren takim organizasyonun eksikligi olacaktir. Yük aslinda daha cok beklere biniyor.. Bakilmasi gereken nokta Beklerin performansidir derim ben.

Nostradamus: Yönetim her ne kadar aksini iddia etse de bana göre yeni stadin localarindan ve koltuklarindan elde edilen gelirin bir kisminin kullanilmasi ile bu transferler gerceklesmistir. Aradaki mesafe cok dar, secenek cok yok, dün meira'yi satanin bugün parali olmasini ben böyle acikliyorum daha cok.

Aksilaz: Köprü, oyun kurucular olacaktir. O topu sahanin en diplerine tasima görevlerini layíkiyla yaparlarsa ileri üclü ve hatta öndekilerin ofans becerisi her seyi belirleyecektir. Defans ise beklerin de katilimi ile orta beslinin takimin önü ve gerisi ile birlikte uyumlu birlikteliginin sonucu olacaktire ya da olamayacaktir, tek basina tandem performansindna ziyade bir takim organiztasyonu belirler derim..

aşkın dedi ki...

Almanlar kaç yazdı rakamı acaba

bsrcnzyrt dedi ki...

bu seneki barça sayesinde bu kadar başarılı bir tasvirleme yapabildiğini düşünüyorum
okurken izledim resmen.birinin bunu yazması gerekiodu gercekten.
umarım rijkaard ve oyuncular becerebilir de bi fenerli olarak saracoglundan cok sami yene giderim bu sene.
bu arada hosgeldin yeniden

Empyrium dedi ki...

Borges seni okumak ne büyük keyif, anlatmak mümkün değil.Eline sağlık.

Not: Adnan Polat zaten loca ve vip koltuk satışlarından elde edilen gelirinin küçük bir kısmının kullanılabileceğini söylemişti. Kaynak konusuna verdiğin cevaba istinaden yazıyorum.

umutation! dedi ki...

Borges güzel yazmışsın da, şu saçma sapan adamları ciddiye alıp yazmışsın ona bozuldum. Elano transferini başarısız bulan adamda (hakan şükür olsa bile) sadece art niyet aranır. Dahası, bu adamı Rijkaard istiyor, ne demek Rİjkaard'ın sistemini bozacak? Sistemi bozacak olsa niye alsın, bak gene sinirlendim.

Bu kadar yazı döşeyeceğine Elano Blumer başlığı altına büyük bir soda resmi koysaydın yeterliydi. Anten de olur mesela, çekemeyen anten taksın hahah... Böyle yoruma böyle espri, hakan ünsal için gelsin bu da...

cingibi dedi ki...

teşekkürler borges hocam bu güzel yazınızdan dolayı zevkle okudum

Redman dedi ki...

Ozlemisiz borges hakikaten.

Yazinin ozellikle son paragrafina sonuna kadar katiliyorum. Benim blogdan ayni konuyla ilgili bir yazi da ben paylasayim: http://amerikadeplasmani.blogspot.com/2009/07/4-3-3-fetisizmi-ve-sistem-uzerine.html

Gorusmek uzere...

Borges dedi ki...

Basar: Biraz barca analizi gibi, dogrudur. Lakin isin temel prensiplerini ele almaliyiz.O köselere ulasilacaktir, ilerideki üclü sabitlenecektir ama nasil? burada farkli yollar izlenileblir, yine de temel yaklasim önemlidir.

Empyrium: Bilgi icin tesekkürler, tekrardan selam efendim :)

Umutation: Bir iki kisi degil aslinda. Hakan Sükür'ün tüm söylediklerine karsi da cikmiyorum, iyi yerlere de parmak basmistir ama Ridvan Dilmen, Yilmaz Özdil gibi adamlardan tuhaf aciklamalar gelmistir, onlara da istinaden..

Cingibi: Sagolasin..

Redman: Sükür ki dizilim/sistem hakkinda güzel bir yazi okudum sonunda. Katilmadigim bir iki nokta olsa da temelde yaklasimi cok dogru buluyorum, cok güzel kesinlikle..

Muratonovic dedi ki...

Ben isin Koln kismina takildim. Bu kadar koklu bit kulup ve bu kadar taraftari olan bir kulup nasil olurda Elano icin gerekli maddi yapiya sahip olamaz ? Bi yerde bi gariplik var..