Dün akşam Upton Park'taki hengameyi bir çoğunuz görmüşsünüzdür. Ben görüntülerin kendisi hakkında çok fazla yorum yapmayacağım ama bunun Türk tribünlerini işgal eden ya da futbolu izleyen insanlardan gördüğü tepkiden yola çıkarak, benzer olaylardaki tutumumuz hakkında bir kaç şey söyleyeceğim. Hala bilmeyenler varsa Lig Kupası'nda karşı karşıya gelen, iki ezeli rakip West Ham United ve Millwall taraftarları, 3-1 West Ham'ın üstünlüğü ile biten maç sonrası, stadyum dışında birbirine girdi, bıçaklanan ve yaralananlar var. Maç içinde de West Ham taraftarları önce normal süresi 1-1 biten maçın uzatma dakikaları başlamadan, sonra da West Ham ikinci golü attıktan sonra sahaya girdiler ve maçın 4-5 dakika durmasına sebep oldular.
Görüntüler burada. Upton Park'ın güvenliği, iki takım arasındaki ilişkiler, taraftarların durumu ve bundan sonra olabilecek olayların tümü FA tarafından masaya yatırılacaktır. Biz kendi derdimize gelelim.
Blog yazarlarından mafalda ile bir diyaloğumuz vardı hiç unutmam. Ona, Green Street Hooligans filmini beğendiğimi söylediğimde "
her yerde futbol sahalarındaki şiddeti, taşkınlığı, insanların ölmesini eleştirip sonra GSE süper film diye ortaya çıkmak ne kadar doğru" demişti. Kulağıma küpe olmuştur o laf biraz benim (gerçi hala severim filmi). Türk insanının bu tür, Avrupa'da gerçekleşen tribün hadiselerinde, ilginç şekilde Avrupa tribünlerini yüceltme kendisini aşağılama ve bu konuyla ilgili normalde sahip olduğu görüşü anında göz ardı etme gibi bir alışkanlığı var. Böyle teorik konuşma yerine pratikten örnek verelim.Türkiye'de stadyum dışında olan şiddet olayları, sahaya taraftarların girmesi, tribünlerin sahaya yabancı madde atması gibi eylemler taraftarlarca kıyasıya eleştirilir ve kendi takımını baltalayan, anlamsız hareketler olarak görülür. Buraya kadar problem yok, buna biz de katılıyoruz. Ama aynı hadiseler yurt dışında meydana gelince, herhangi bir maç sonrası taraftarlar birbirlerini yaralarsa veya dün akşam gördüğümüz gibi sahaya girip maçların yarıda kalmasına sebep olurlarsa "
işi bilen taraftar", "
karizma taraftar",
"takımına bağlı taraftar" moduna sokuluyor, işte takıldığım bu. Hele bu iki zıt davranışın peşi sıra gelmesi beni daha da hayretlere sürüklemiş durumda.
Diyarbakır'daki maçta takımları öndeyken sahaya müdahale eden, ilerleyen dakikalarda da sahaya atlayan Diyarbakırspor'lu taraftarlara (ya da taraftara) demediğimizi bırakmadık ki haklıydık. Yaptıkları kendi camialarını baltalamaktan başka bir şey değildi. 1 gün geçti sadece. West Ham'lı taraftarlar takımları öne geçtiğinde sahaya atladılar, "
müthiş taraftar", "
işte ezeli rekabetin çekiciliği", "
ultra kültürü geri döndü" oldu. Bu anlayış insanı öyle bir psikolojiye sokuyor ki, görüntüleri izlerken bile göze perde inmesine yol açıyor. İnternet üzerinde "
işte bizim taraftar sahaya atlar kaleye girer, onlarınki sahaya atlar futbolcuya gider yapar" gibi müthiş yorumlar okuyorum. Halbuki olaylarda sahadaki futbolculara dokunan bile yok. Aslında var bir kaç tane, ama onlar da West Ham taraftarlarının, kendi oyuncularıyla el sıkışması. Hatta aynen Diyarbakır'da olduğu gibi Upton Park kalelerine girip ağlara yaslanan, direklere asılan bile var. Yani hadisenin gelişimi, sahaya giriş amacı, yarattığı etki neredeyse aynı ama holigana göre şerbet var.
Bir taraftar kavgasının, saha içinde futbolu engelleyen bir eylemin, maçtaki iki takımın rekabetinin arkasında tarihi gerçekler yatması, bir çok değişkene bağlı olması, o hareketin anlamsızlığını ortadan kaldırmaz ve ülkeye göre değiştirmez. 100 yıllık rekabet West Ham-Millwall maçında dün akşam olan da, Diyarbakırspor-Fenerbahçe maçında olanlar da taraftarın, futbol sahalarını "piç" etmesinin çok net bir örneğidir. İnsan hayatına kastetmek de her yerde suçtur ve bir utançtır. Diyarbakır sokaklarında da, Londra sokaklarında da, beyaz perdede de....
19 yorum:
"West Ham'lı taraftarlar takımları öne geçtiğinde sahaya atladılar, "müthiş taraftar", "işte ezeli rekabetin çekiciliği", "ultra kültürü geri döndü" oldu."
Oldu da kime göre... Sana? Misal bana göre olmadı.
tamam biz de olanlara ithafen yazdık zaten :)
Kardeşim bakış açısı çok güzel, zaten bence bir çok sorunun temelinde bu tutarsız davranışlarımız var. Yalnız şöyle de bir çelişki var. Görüntüleri izlemedim ama sahaya taş, içi dolu şişe gibi şeyler atılmamıştır büyük ihtimal.
yok sahaya atılan bir şey ben de göremedim...sanmıyorum olduğunu
tam da football factory filmini izlememin üstüne böyle bir olayın olması beni şaşırtmadı. Orada adam chelsea taraftarıydı gerçi ama olay aynı olay. Filmde şu deniyodu: "Eğer yeterince şanslıyasnız Lig Kupası'nda karşınıza Millwall çıkar. Ömürde birkaç defa gerçekleşebilir böyle bir şey." Mucize gibi gösteriliyor filmde bu Lig Kupası eşleşmesi. O yüzden olay çıkması gayet doğal. Ama yoruma katılmamak elde değil. Onlarda olunca vay efendim ne çılgın adamlar yaw. Çok matraklar. Her takımın holiganları var kavga ediyolar falan çok güzel. Bize gelince kahrolsun fanatizm.
gerçekten doğru tespitlerde bulunmuşsun. genel olarak biz de -türk insanı- kendimizi aşağılama huyu var. yok avrupa'da yere izmarit atılmıyor, yok avrupa'da şunu yapmıyorlar bunu yapmıyorlar. adamlar gelişmiş, falan filan. yok böyle bir şey ya. biz neysek onlarda o yani..
Çifte standarda hayır :)
Ben şimdi asıl iki federasyonun da vereceği cezaların ne kadar caydırıcı özellikte olacağını beklemek ve görmek istiyorum ...
sen ne diyosun dutchman. milwall-west ham eşleşmesine sırf bu kavgalar çıkacak diye sevinenler var daha. maç sonrası fotoğrafları görünce bir tarafları okşanan insanlar var. endüstriyel futbola karşı zart zurt diyenler var ohoo daha neler var.
Kimse tribünde ve/veya saha dışında dünyanın geri kalanının pirüpak olduğunu iddia etmedi.Saha içerisinde cereyan edenlere bakılınca fark net görülüyor.
Madde atılması yok, rakip futbolcuya saldırı yok, iki takım futbolcularının maç boyu didişip sonunda mahalle kavgası çıkarması yok.
Savaşın bile etiği vardır denir ya, holiganlığın bile etiği olduğunu gösterdi adamlar ve en azından saha içerisinde belli bir sınırı aşmadılar.Reklamlarını yapıp çekildiler.
Bu maç ile D.Bakır - Fb maçını bir tutmak, hele de enteresan bir üslupla ''nedir bu Batı hayranlığı'' şekline sokmak ya sığ bir düşüncenin ya da ''eleştireyim de nasıl olursa olsun'' düsturunun açık bir örneğidir.
Bu blog iyi bir blog olmasa bu kadar insan takip etmez ama şu ombudsmanlık tavrı olmuyor, zorlamamak lazım.
eline sağlık, harika bi yazı.
filmde gördükleriyle gaza gelip "oo süper rekabet, işte futbol bu" moduna giren futbol romantikleri renklerinin futbol sevgisi değil, yabancı hayranlığı olduğunu milli maç gibi bi maçta sahaya atılanları görüp bu kez "hiç yakışmıyor futbolun ruhuna :(" zihniyetiyle kanıtlamıştır.
@aşkın:
sırf zenci diye carlton cole'a ırkçı tezahürat yapılması ile sırf "daha" türk takımı diye fenerbahçeliler'e domates atılması arasında bi zihniyet farkı göremiyorum.
Konumuz ırkçılık mı yoksa holiganlık mı, ırkçılıksa Türkiye'de ırkçılık olmadığı mı iddia ediliyor, ayrıca Türkiye'de siyahlara karşı ırkçılık olmadığına mı inanılıyor?
fenerbahçeli rambo sahaya girince de böyle gülümsemeler görüyoruz fenerbahçe taraftarında.
"rambo yine yapacağını yaptı" "ne kadar da fanatik bu rambo. hehe :)" gibi.
ama diyarbakırda girince yorumları okudum."işte taraftar da girdi tam oldu", "bu ne yaa", "taraftara bak" gibi. asıl çifte standartta fenerbahçe kendisine de bakması lazım.
elbette diyarbakır maçında yaşananlar utanç verici. diyarbakır taraftarının acil düzelmesi lazım.
biri marketing basarisi , oburu allahin belasi...geceden beri butun postlarda yorumlarda benzer sacmaliklar.
GSH guzel filmdi ama belli ki fazla etkilemis bizim "futbol"severlerimizi.
klavyenize , yorumunuza saglik.
Çok güzel bir yazı, temel olarak yakındığınız konu üzerinde düşünürken kader bu yazıyı buldurdu bana ilginç.
Hayranlık! insanın gözüne bir perde çekiyor bunu bir kez daha görmüş olduk.
Ben kendi adıma bunu beğendiğimi söylemedim İbracadabra.Tasvip de etmiyorum.
İtiraz ettiğim nokta bunun Türkiye'de yaşananlarla bir tutulması.Siz bunu Trabzon-Sivas, Gs-Fb, D.Bakır-Fb ile aynılaştırırsanız istemeden de olsa yarın bunlara da itiraz ederken karşı argümanlar gelir, aynısının başka ülkelerde yaşandığı da söylenir.
Marketing olduğuna katılıyorum ki ben de belirttim zaten.
Seçme şansım yoksa Türkiye'de olanlar yerine orada olanları tercih ederim, sahaya girenlerin tümü ömür boyu stadlardan men edilecekler.
West Ham-Millwall ve Fenerbahce-Diyarbakir eslesmeleri arasinda daglar kadar fark var. Bir kere oyle gecmisten gelen bir husumet yok bizim tarafta. Bizimkisi bir futbol derbisi de degil futbola baglayalim. Ayrica holiganligin da bir adabi var dogrusu vardi. Eskiden gizli yapilirdi iki grup arasindaki holigan kavgalari. Sadece yumruklar konusurdu. Sosyolog kose yazarlari yaziyordur buyuk ihtimalle ama benim anladigim ne Londra`daki ne de Diyarbakir`daki olaylarin futbolla zerre alakasi yok. Uzun suredir birikmis bir gerilimin kalabaliklarla beraber ortaya cikisidir bunlar buyuk ihtimal. Futbol da bu olaylarin cikisi icin en uygun sartlari hazirliyor.
Yorum Gönder