Mafalda'yı geçtiğimiz hafta 2 kez AEK'nın kendi evinde ligin iki devi ile oynayacağı maçlar için yazı yazmaya niyetlendirdim ama ikisi de hüsran oldu. Önce Olympiakos'a, sonra Panathinaikos'a mağlup oldular 4 gün arayla. Bu haldeki insana oturup yazı yaz denmez. Ben de başka yerden gireyim bari. Ege Denizi'nin 2 yakında görev yapan, 2005 yılında St.Denis'de Barcelona ile Şampiyonlar Ligi kupasını kaldıran iki Hollandalıdan birisi dün akşam % 100 lig performansına Eskişehir'in sayesinde (ya da nedeniyle) son verdi. Diğeri hala bu performansı devam ettiriyor. Son 15 yılda Yunan Liginin fatihinin kim olduğunu herkes biliyor. Olympiakos'a rakip bile çıkmıyor. Hele bu geçtiğimiz sezon iyice ortadaydı. AEK'nın bu sene zirveye ortak olamayacağı daha Eylül ayının sonunda olmamıza rağmen belli olmuş durumda. Lig PAO ve zirveden indirmeye çalıştığı rakibi arasında geçecek.
Henk Ten Cate bu sefer geçtiğimiz sezondan farklı başladı yarışa. İlk 5 maçta 5 galibiyet. Ergotelis (0-3), Xanthi (1-0), Panthrakikos (0-1), Aris Thessaloniki (2-1) ve dün de AEK'yi Atina'da 1-0 mağlup etmeleri.
Son 12 yıldaki en iyi lig başlangıcı bu. 1997-98 sezonunda da Panathinaikos lige ilk 5 hafta kayıp vermeden başlamıştı. Ama lig sonunda 3 puan farkla Olympiakos'a verdiler şampiyonluğu. Tarihlerindeki en iyi başlangıç için ise sadece 2 yıl geriye gidiyoruz. 1994-95. Bu ayrıca Olympiakos'un hegemonyasının başlamasından önce elde ettikleri 2 şampiyonluktan birisi. İlk 9 haftada 9 galibiyet almışlardı. Zaten Olympiakos'un 16 puan önünde şampiyon oldular o sezon. Ten Cate o rekora da ortak olursa Olympiakos'un elinden şampiyonluğu alabilir. Kesin alır diyemiyorum, zira 1995'ten beri çok şey değişti. Olympiakos da bir sezon boyunca nerede ise doğru dürüst mağlubiyet almıyor. Yani Hollandalı'nın Zico'yu alt etmesi için o sezondan da ekstra şeyler yapması gerekiyor. Olympiakos ile maçları 12. hafta. Oraya kadar ligi tepede götürebilirlerse Yunanistan'da bir şeylerin değişmesi ihtimali doğabilir.
1 yorum:
normalde olympiakos'u fenerbahçe'ye panathinaikos'u gs'ye benzetirim.biri ligi daha çok önemser avrupa'da başarılı olamaz ki geçen yıl kurdukları kadro bence uzak ara tarihlerinini en iyi kadrolarından biri idi ona rağmen st. etienne'ye elendiler.başlangıçtaki anorthosis faciasını saymıyorum bile.pana ise ligde sürekli geriden gelmesine rağmen avrupa kültürü bakımında hep olympiakos'un önüne geçmiştir.tabi buradaki benzetme nedenim futbol mantalitesi.yoksa fb ile gs arasında şampiyonluk sayısı bakımından pana ile olympiakos kadar fark yok.
bu yıl ise bana roller değişecek gibi geliyor.pana ligi alacak bence.olympiakos zico'nun sistemine bana göre uygun bir takım fakat alışana kadar sürpriz puan kayıpları yaşamaları muhtemel.pana ise ligi sanki bu yıl daha çok önemsiyor gibi.şampiyonlar liginden elenmelerinden sonra ben avrupa liginde gruptan çıksalar bile ileriyi göremeyecekleri kanısındayım.olympiakos ise avrupa'da uzun süre sonra başarıyı zico ile kazanacaktır ve muhtemelen kaçan lig şampiyonluğu sonrası kokkalis'in bu takım yürüye yürüye şampiyon olmalıydı eleştirilerine maruz kalacakatır.
harbiden ne çok benziyoruz şu komşuya.
Yorum Gönder