29 Eylül 2009 Salı

2009 FIFA 20 YAŞ ALTI DÜNYA ŞAMPİYONASI-2



















Mısır'da devam eden turnuvanın ikinci maçlarına geçildi dünden itibaren. Cuma günü bir hazırlık yazısı yazmış ve turnuvada dikkat çekebilecek yetenekleri belirtmiştik. Maçların tümünü 90 dakika olmasa da büyük bölümler halinde izleme fırsatını buldum. Öncelikle mevcut durumu ortaya koyup, ardından kişisel görüşlerimize geçmek yararlı olur diye düşünüyorum.

A grubunda Paraguay ve İtalya 0-0 berabere kaldıktan sonra, Mısır ve Trinindad&Tobago'yu 2-1 mağlup edip dörder puana yükseldiler. Mısır üçüncü sırada 3 puanla. 6 grubun ilk iki sırasını alan takımla, en iyi dört grup üçüncüsü bir üst tura çıkacağı için şansını kaybetmiş değil. Trinidad&Tobago ise evine dönecek bir mucize olmazsa. Yalnız belirtmek lazım Orta Amerikalılar, dün İtalya ile oynadıkları maçta, özellikle maçın ikinci yarısında çok iyi oynadılar ve İtalyanlara nefes aldırmadılar. Ancak atletik yapılarının gelişmişliği kadar taktik disiplinleri iyi olmayınca maçtan mağlup ayrıldılar. Paraguay'da cuma günkü yazıda belirttiğimiz üçlü Paraguay'dan Hernan Perez, Robin Ramirez ve Federico Santander hakikaten etkili oluyorlar. Katıldığı her dünya kupasında maçlarını izlerken eziyet duyduğum Paraguay (ki yine gelecekler Güney Afrika'ya) bu oyuncuların birkaçını kadrosuna katarak bize rahat nefes aldırabilir. İtalya tarafında beklediğim gibi kaleci Vincenzo Fiorillo gayet iyi bir performans sergiliyor. Onun dışında şu ana kadar parlayan bir oyuncu göremedim.

B Grubunda Tahiti'nin dramı mevcut. İspanya ve Venezuela'ya 8-0 mağlup oldular. İspanya maçı öncesi hafiften acıdım adamlara. İngilizceleri dahi yoktu ve hakeme hangi kaleyi alacaklarını anlatana kadar bir tarafları şişti. Kabile yemeğinden çıkıp gelmiş bir grup adam gibi duruyorlar. Çok fazla faul yapıyorlar, oyun disiplini sıfır, e tabi yetenek açısından da üst düzey değiller (bir de ilginç şekilde takımın yarısı ince bıyıklı). Okyanusya elemelerinde Yeni Zelanda'yı nasıl mağlup ettiler bilemiyorum. Kaleci Hauata 180 dakikada 16 gol yedi. Adamın yüzünden "neden ben?" ifadesi okunuyordu açıkça. İspanyollar Fran Merida'nın önderliğinde ve Aaron Nguez ile Emilio Nsue'nin bitiriciliği ile yürüyorlar. Nsue siyahi bir oyuncu belirtelim. Venezuela'da ise Las Palmas'lı Jose Salomon Rondon ve şu anda 4 golle turnuvanın gol kralı (Tahiti sağolsun) Yonathan Del Valle öne çıktılar. Bu grupta Venezuela ve İspanya 6 puana sahipler. Nijerya ise tam bir hayal kırıklığı oldu. Henüz puanları yok.

























C ve sonraki gruplarda henüz ikinci maçlar oynanmadı. Almanya, Kayserispor'lu Semih Aydilek'in penaltı golüyle başladı turnuvaya. Favorilerden biri olduklarını gösterdiler. Ben ABD'den daha iyi performans bekliyordum ama nerede ise hiç etkili olamadılar. Kamerun da Güney Kore maçında özellikle ikinci yarının başında fizik gücüyle ezdi Asyalıları. Bu grupta iki takımı durdurabileceğini sanmıyorum Amerikalıların ve Korelilerin. 2 Ekimdeki Almanya-Kamerun maçı grup maçlarının en güzel karşılaşmalarından birisi olur belirteyim.

D grubunda sürprizler Uruguay ve Özbekistan oldu. Özbekistan'ın futbol hamleleri altyapıdan da meyvesini vermeye başladı. Gana karşısında genelde oyunu kendi sahalarında kabul ettiler (özellikle golden sonra) ama 5 sene önce futbolda esamesi bile okunmayan bir ülkenin gençlerinin bu seviyeye gelmesi önemli. 2-1 kazanabildi Gana. Hem de 1-0 geriden gelerek. İngiltere-Uruguay maçında ise defalarca yerimden kalktım uyku hastalığına yakalanmamak için. Dakika 80 olduğunda daha fazla dayanamayıp House izlemeye başladım, Uruguay'ın golü 84. dakikada gelmiş. Gana bu gruba ağırlığını koyacak gibi duruyor ilk maçlar çerçevesinde. Malum "Uruguay yapımı Messi", Lodeiro'dan pek bir numara göremedik şimdilik. İngiltere-Özbekistan maçı ilginç bir maç olur söyleyeyim. 150 senedir futbolu oynayan ve öğreten ile 5 senedir emeklemeye çalışan ülkenin futbolu arasında ilk maçta nerede ise fark yoktu.

E grubunda beklenilen adam Douglas Costa ilk maçta sahaya bile çıkmadı ama diğer işaret ettiğimiz oyuncu Alan Kardec 2 golle başladı turnuvaya. Brezilya rahatlıkla çıkacak tabi ki gruptan. Cuma günü dikkat çektiğimiz 2 adam daha gol kaydettiler. Çek Cumhuriyeti'nin Avustralya'yı 2-1 mağlup ettiği maçta Tottenham'lı Pekhart Çeklerin ikinci, AZ'li James Holland da kanguruların golünü kaydetti. Brezilya-Çek Cumhuriyeti yarın oynanacak. Bir başka izlenilesi maç, hatırlatalım.



















F grubuna gelelim. 2-2 biten BAE-Güney Afrika maçı her yönden ilginçti bizim için. Bizim Kermit Erasmus Güney Afrika'nın 2 golüne de imza koydu. Bu performans devam ederse onu 2010 kadrosuna aldırır. Feyenoord siyahi oyuncu bulmakta cidden maharetli bir kulüp olduğunu bir kez daha gösterdi. Tabi Hollanda'nın en fazla siyahi insanın yaşadığı şehrin Rotterdam olmasının da payı büyük bunda. BAE'nin gollerinin ikisi de kayıp zamanda geldi. Takımın 10 numarası ve ikinci golün sahibi Theyab Awana'yı çok beğendiğimi söylemeliyim. Birebirlerde etkili, pas trafiğinde çok yetenekli, ayaklarına çok hakim ve gol yolların ısürekli zorlayan bir adam. Müthiş oynadı. Araplar turnuvanın dikkat edilmesi gereken takımlarından birisi söyleyeyim. Honduras'lı Mario Roberto Martinez'e değinelim. Valerenga onu bu yıl Honduras'taki bir gençler turnuvasında görüp Honduras takımı Real Espana'dan transfer etti. Çok kâr edecekler gibi ondan. Macaristan'ı 3-0 mağlup ettikleri maçta 2 muhteşem gol attı. Bu gruptaki maçlar güzel geçecek gibi.

Turnuvanın genelinde farkedilen, Mısır'da oynanmasının da etkisinden midir bilemiyorum, bir Afrika Kupası havasında olması. Defans kurgularının genelde zayıf kaldığı, bireysel yeteneklerin ve fizik gücünün maç sonuçlarına doğrudan etki ettiği. İspanya şu ana kadarki maçlarda en Avrupalı takım görünümündeydi. Bana göre Brezilya'nın da önünde turnuvanın favorisi durumundalar. Brezilya ve Almanya onların arkasında yer alıyor. BAE ve Paraguay çeyrek finale kadar gelebilecek sürpriz ekipler olabilirler. İngiltere'nin ilk maçta büyük hayal kırıklığı yaşattığını eklemek lazım.

Grup maçları sonunda bir yazı daha yazarız.

3 yorum:

Hrngndz dedi ki...

afrotoyu unutmayalım mısırdaki..

Adsız dedi ki...

tırt bi turnuva...messi agüero mikel obi taiwo fabregas vs. gibi adamlar çıkmaz bu jenerasyondan. bi de arjantinsiz turnuva hakkımızı burda kullandık ve hiç memnun kalmadık..vuvuzelayla mavi-beyaz formayı izlemek istiyorz.maradona akıllı olsun!

Adsız dedi ki...

Paraguay çok iyi gözüküyor şimdilik.Dün Mısır ı 52 dakika 10 kişi oynayarak yendiler ve olabilecek en kötü şey oldu herhalde.Ev sahibi ile oynuyosun 1-0 öndesin dakika 38 kırmızı kart üstüne gol.Buna rağmen 2.yarıda hiç 10 kişi gibi durmadılar ve kazandılar.Fizik güçleri çok iyi İtalya maçındada belli oldu paraguay baya gider gibi duruyor şimdilik.