Hıncal Uluç kaç yaşında? Oldukça yaşlı.
Allah uzun ömür versin; uzun uzun yazsın. Çünkü düzenli ve huzurlu yaşantı tekdüze oluyor bir süre sonra. Arada sırada sinirlenmek lazım. Sağ olsun, kendisi bu lüzumun giderilmesinde, bize çok yardımcı olan bir yazar.
Futbolun dışında yazdıklarına dair diyecek fazla bir şeyim yok. Belki katılacak onlarca şey bile buluruz, arasak. Ama iş futbola gelince, orası başka...
Çok uzatamayacağım, yazmaya takatim yok ama görünce dayanamadım.
Fenerbahçe'nin Gaziantep'e kaybetmesi üzerine aşağıdakileri söylemiş kendisi.
"Ben hayatımda bu kadar kötü bir Gaziantep gördüğümü hatırlamıyorum. Mahalle takımı gibiydi. Pardon, mahalleli gibiydi, takımı değil! Ortada takım yoktu. Futbolun ilk icat edildiği yıllarda, kale de yokmuş, takımların formaları da yokmuş, oyuncu sayısı da yokmuş. Öyle anlatır futbol tarihi sayfaları. O zaman araba yok tabii sokaklar boş. Bin 800'lü yıllar. Sokaktan geçen, canı isteyen bir tarafa doğru vururmuş topa, herkes kendi başına. Böyle bir Gaziantep vardı. Bu kadar takım oyunundan uzaktılar. Bu takıma Fenerbahçe yenilebiliyor"
Şunu okumaya başlayan, daha ilk cümleden Hıncal Uluç'un hayatını Gaziantepspor'a adadığını falan zanneder. Halbuki değil... Tamam, mübalağa bir söz sanatıdır ama bir yazar sezonun muhtelif haftalarında bir sürü takım için aynı cümleleri kuruyorsa o iş sanat olmaktan çıkar, işkembe-i kübraya girer. O bunu sürekli yapıyor.
Rahmetli Kenan Onuk, izin vermedi yaptıkları programda. Ne zaman ki ekranların futbol konusundaki emme basma tulumbası Haşmet Babaoğlu ile yalnız kaldılar, Michael Jordan & Scottie Pippen gibi oldular iyice. Arada bir cılız "Orada Hıncal abi'ye katılmıyorum. Hepimizin gözden kaçırdığı bir nokta var. Gerçi bir yandan bakınca haklılık payı da yok değil." serzenişi; o kadar.
Memlekete gelince, vakit olduğunda dalacağım arşivlere. Bir sezon seçeceğim öylesine. O zaman diliminde kaç kez "İnanamadım" yazmış, kaç defa "Falanca takımı bu kadar kötü görmedim" demiş, kim için "Futbolu bilmiyor" diye fikir belirtmiş, bir bir sayıp, alt alta yazacağım.
Büyük ihtimalle sonuç "Gelmiş geçmiş kimsenin bir bok bilmediği, kendisinin ise her bokun en iyisini bildiği" doğrultusunda olacak. Biz de monoton hayatın etkilerinden bir kez daha sıyrılıvereceğiz.
by Canarino
by Canarino
5 yorum:
Korkak Souness
Korkak Terim
Korkak Lucescu
Korkak Hagi
Korkak Gerets
Korkak Feldkamp
Korkak Skibbe
Korkak Bülent
Korkak Rijkaard!!
Hangisini beğenicek acaba Hıncal Uluç merak ediyorum.. Dediğiniz gibi hep aynı yorumlar...hep...
Gaziantep'te 2 yıl boyunca forma giymiş bir oyuncu vardı, bilmem hatırlar mısınız? Tarek el-Taib. Galatasaray'a karşı çok iyi bir maç çıkarmıştı bu adam 2004-2005 sezonunda. Ardından Hıncal Uluç'un şöyle bir açıklaması olmuştu 90 dakika'da: "Ben Galatasaraylı yöneticilerin yerinde olsam, yapılacak tek şey var. Koyacak Galatasaray kadrosunun yazılı olduğu listeyi Gaziantep başkanının önüne, 'Seç buradan Hasan Şaş hariç istediğin 7 ismi, ver bana El-Taib'i.'. Başka türlü bu Galatasaray adam olmaz. Gaziantep başkanına da helal olsun, nasıl da bulmuş bu adamı?".
O maçtan sonra da hiçbir zaman adından söz ettirecek bir futbol ortaya koyamadı El-Taib. Ben de o demeçten sonra bir daha Hıncal Uluç'un hiçbir yorumunu dinlemedim zaten...
Allah uzun ömür verir vermez pek ilgilenmiyorum ama uzun uzun yazmasın arkadaşım.
Bu kadar yanlış ve boş yazıp da bu kadar etkin olması insanı sinirden deli ediyor.
Ancak kabul etmek gerekir ki bu adamlar-çok özel de bu herif- toplumun yansımasıdır. Adam olalım ki önemli yerlerdekiler de adam olsun.
Atletizm hakkında yazdıklarını yorumlayacak bilgi dağırcığına sahip değilim ama mevzu bahis basketbola geldiğinde de kendisinin açıklamalarının son derece yanlı ve bilgisizce olduğunu eklemek gerek.
Birde yanılmıyorsam bir keresinde Federer için tenisçi değil demişliği vardı. (Eğer yanlış hatırlıyorsam bilenlerin düzeltmesini rica ederim)
Yanlis hatirlamiyorsam Özhan Canaydin, Hincal Uluc'un bu "adam degil" yakistirmalari ile ilgili bir arsiv hazirlatmisti ve "piyasaya sürecegim" demisti. Ne oldu acaba o is?
Yorum Gönder