26 Ekim 2009 Pazartesi

GERİ DÖNÜŞLERİN TAKIMI

Geçen Pazar'a kadar Milan ve Leonardo'nun durumu knock-out olmaya yakın boksörden farklı değildi. Ligde son 3 maçta 2 beraberlik ve 1 mağlubiyet alınmış, Şampiyonlar Ligi'nde de sahalarında Zurich'e 1-0 kaybetmişlerdi. Van Basten'in gölgesi Leonardo üzerinde dalgalanmaya çoktan başlamıştı. Sezon başında Kaka'nın gönderilmesi ve yerine doğru dürüst transferlerin yapılmamış olması ile Galliani yonetimine karşı bir başka cephe de taraftarlar olmuş, zaman zaman yaptıkları protestolar ile de seslerini yükseltmişlerdi. Sportif anlamda istenilen skorların gelmemesi Milan taraftarlarının sabrının iyice taşmasına sebep olacaktı. Bu şartlarda geçen hafta San Siro'da Roma karşısına çıktı Milan. Maçın hemen başında Jeremy Menez'in attığı gol, zaten takıma pamuk ipliği ile bağlı Leonardo'nun Milanello günlerinin sonuna yaklaştığını haber verir gibiydi. İkinci yarıda sahneye Brezilyalılar çıktı ve hemşehrilerinin takımdan bu kadar cabuk ayrılmasina seyirci kalmadılar. Önce devrik kral Ronaldinho sahneye çıktı penaltı golüyle ve beraberliği getirdi. Ardından Pato, Leonardo'nun Milanello pasaportuna bir temdit almasını sağlayacak golü attı. Hafta içi durak Madrid'di. Dida, Leonardo'nun cellatlığına soyunmuş, ellerindeki topu Raul'un önüne bırakmıştı. Kimse'nin Milan'dan bir beklentisi yoktu bu maç için belki ama, büyük bir kulübün başarılar ile yaşlanmış oyuncuları için sahada verilmesi gereken bir onur mücadelesi vardı. Once Pirlo şöyle uzaklardan bir selam çaktı Casillas'a. Casillas geri çevirmedi bu şık daveti. Casillas'ın Milan icin düzenlediği hayır gecesiydi 21 Ekim akşamı. Pato'ya da geçiş izni verdi Pirlo'dan sonra ve Milan geriden gelip öne geçti. Madrid beraberliği yakalasa da Milan maçı kazanacağım diyordu bulduğu pozisyonlar ile. Önce Pato'nun şutunu çıkardı Casillas, sonra temiz bir golunu iptal etti hakem De Bleeckere Milan'ın. Bu kadar on çalışmadan sonra Pato geceye noktayı koydu. Maçın sonunda Milanlıların yaşadığı sevinç, galibiyeti kendilerinin de beklemediğini gösteriyordu aslında.

Ve dün gece Milan Chievo deplasmanına çıktı. Yine maçın başında geriye düştüler. Birkaç günlük rüya sona eriyor diye düşünurken, son yılların kayıp yıldızlarından birisi daha parlamaya karar verdi. 81'de vurdu ilk kafasını direkten dönen topu tamamlarken Nesta ve skoru 1-1'e getirdi. Ve maçın son anlarında yine sahnede Nesta vardı. 5 dakikalık uzatma dakikalarının başında kornerden gelen topa vurduğu kafa ile maçı Milan'a getirdi. Milan son 3 maçında da geriden gelerek kazandığı maçlarla yeni “The Team of the Come Backs” olma yolunda baslangıç adimlarını atmış gözüküyor. Beşiktaş'ın bir dönem sürekli geriye düşüp maçlarını kazandığı günleri hatırlatan Milan için, bu geri dönüşlerin takımı moral olarak yukarılara taşıdığı aşikar. Ancak Milan ne oyun olarak ne de kadro olarak tepeyi zorlayacak bir seviyeye gelebilmiş değil. Milan bu tip maçlar oynamaya devam ederse, bir şampiyonluk öyküsü olmasa da güzel bir futbol hikayesi yazılabilir hakkında sezon sonunda.

by Demetrio Albertini

2 yorum:

Adsız dedi ki...

http://photos-b.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc1/hs276.snc1/10334_161541502698_616377698_2639602_5999659_n.jpg

cm 01-02 de yaşadığım ilginç bir olaydı yıllar önceydi çok da güzeldi şimdi düşününce:)

ben man utd 90da 3 gol yiyip yenilen benim evet. acaba cm ile ilgili postlara bunu da ekler misiniz?

Adem dedi ki...

Geri dönüşlerin takımı geri dönülemez yollara girdi... Nereye kadar gidecek kimse bilmiyor. Bu arada Demetrio Albertini, Vimeo ya da benzeri bir platformda Aynı isimle aktif bir kullanıcı tanıyorum. Futbol vidyoları ekler sürekli. O sen misin yoksa? :)

Adem