26 Ekim 2009 Pazartesi

STEVE SIMONSEN

























Blogda geçtiğimiz sezon Bolton ile müthiş bir performans gösteren Jussi Jääskeläinen ile ilgili bir yazı yazmıştık. Finlandiya'lı kaleci 12 yıldır Bolton Wanderers kalesinde istikrarlı bir performans veriyordu ve geçtiğimiz yılın ilk yarısında bu performansını zirveye taşıdı. Bugün de kökeni kuzeye dayanan bir kaleciden bahsedeceğiz. Fabio Capello hafta sonu White Hart Lane'e geldiğinde amacı uzun süreli bir sakatlıktan çıkmış olan Jonathan Woodgate'in ve diğer oyuncuların son durumunu görmekti. Ama hiç beklemediği bir adamdan gelen milli takımlık bir performans gördü karşısında. Maçta oynayacağı, başlama vuruşundan bir gece önce belli olan Danimarka asıllı İngiliz kaleci Steve Simonsen'den. Aslında maçta Stoke'un kalecisi Danimarka'lı Thomas Sørensen koruyacaktı ama cuma gecesi geçirdiği rahatsızlık nedeni ile kadrodan çıkarılınca kale 30 yaşındaki kaleciye emanet edildi. Stoke yedek kalecisiz çıktı maça. Simonsen de Peter Crouch ve bir dolu Tottenham'lı oyuncuya karşı tek başına savaştı. Çıkardığı çok net 4 gol pozisyonu var. Maçın belli bir dakikasından sonra gol yemeyeceği belli olan kaleciler vardır ya, hani, kaleyi 7.32'den 2 metreye indirmiş gibi görünürler. Simonsen de öyleydi işte cumartesi günü. Peter Crouch her hava topunu alıp köşelere çaktı topları o da hepsini çıkardı. Tottenham Aaron Lennon'ın sakatlığı ile 10 kişi kalınca Stoke yavaş yavaş rakip kaleyi yokladı. Önce Tuncay'ın vuruşu az farkla auta gitti, ardından da Whelan 86'da Stoke'a mucizevi bir 3 puan getirdi. Maçın 10 dakikalık özeti burada.

Danimarka'lı bir deniz subayının oğlu Simonsen. Annesi İngiliz. Sunderland taraftarı olarak büyümüş ve kariyerine Tranmere Rovers'da başlamış bir isim. 17 yaşında Tranmere ile ilk maçına çıktı. 19 yaşında 3.3 milyon pounda Everton'a transfer oldu ki bu Everton kulüp tarihinin en pahalı transferiydi. İngiliz futbolunun geleceği en parlak kalecilerinden birisi olarak sayılıyordu. Performansı onun 21 yaş altı milli takımına seçilmesini sağladı.Ancak 2001-02 sezonu dışında Everton'da kaldığı 6 senede yaklaşık 30 maçta forma giyebildi. 2004 yılında Stoke City'e bedelsiz transfer oldu. Stoke ile geç kalmış patlamasını yaptı ve takımın bir numaralı kalecisi oldu. 2004-05 yılında taraftarlarca yılın oyuncusu seçildi. 2006-07 sezonunda üstüste 7 maçta gol yemeyerek kulüp rekorunun sahibi oldu. Ancak 2008-09 sezonunda Danimarka'lı Sørensen'in transferi ile yedek kulübesine mahkum oldu ve sadece 5 maç oynayabildi. Bu sezona da yedek kulübesinde başladı. Ta ki cuma gecesi Sørensen'in rahatsızlığına kadar. Sahaya çıktı, Danimarkalı'yı hiç aratmadığı gibi Stoke hocası tony Pulis'in de aklını fena karıştırdı. Sørensen döndüğünde kaleyi devralacak mı, yoksa bu muhteşem performansın sahibi adamı yedek kulübesine mi çekecek.

Hiç yorum yok: