4 Kasım 2009 Çarşamba
MTV NATION VE MANYAK PROGRAMLARI
Prag'da aşırı soğuk sebebiyle ara ara otele sığındığımız dakikalarda, TV kanalları arasında, haber kaynaklı olanlar bir kenara bırakılırsa Eurosport ve MTV İngilizce yayın yapan kanallardı. 17 yaş altı turnuvasındaki bazı maçlar öyle bir işkenceydi ki yıllardır oturup 5 dakika bile bakmadığım MTV'yi izlemek zorunda kaldım. En son Number One TV'nin ilk yayına geçtiği yıllarda, MTV ile ortak yayın yaptığı dönemde izlemiştim. O zamanlar European Top 20, Hit List UK gibi izlenilebilir programları vardı MTV'nin. Şimdi yayınladıkları şarkılara baktığımda o zamanki No Mercy'nin Where Do You Go şarkısı, Beatles'ın Let It Be'si gibi geliyor bana. Zaten şu son haftada MTV'de 16 kere "auuuuu" diye kıçını kaldıran Shakira ve 28 kere fil bacağı gibi basenleri olan Beyonce'nin Azer Bülbülvari titreme dansından başka bir şey görmedim. Şimdilerde bu tiplere şarkıcı diyorlar ne yapayım. Zamanında sümsükler ordusu gözüyle baktığımız Take That tayfasından, bizim oğlan Robbie çıktığında bile yine bu iyidir diyorum. Ama benim dikkat çekmek istediğim yayınlanan şarkılar değil, MTV'nin prime time'a yerleştirdiği akıllara zarar programlar.
Bir dolu var sanırım ama ben sıklıkla iki örneğiyle karşılaşıyorum. İlki Scream Queens isimli bir program. Yaşları ve IQ'leri 18-25 arasında değişen 10 kız 8 hafta boyunca, birincinin bir korku filminde rol alma hakkı kazanacağı bir yarışmaya katılıyorlar. Yarışma bu hanımkızlarımıza çeşitli senaryolar vererek onların oyunculuk kabiliyetlerini görmek üzerine. Doğal olarak 10 kızın oyunculuk kabiliyetinin toplamı, Kıvanç Tatlıtuğ'un oyunculuk kabiliyeti kadar oluyor ancak. Jüri üyeleri Saw serisinden tanınan aktris Shawnee Smith, Slither isimli tiksinç filmin yönetmeni James Gunn ve kim olduğunu öğrenme zahmetine katlanmak istemediğim bir zat daha. Yarışmanın ilk sezonu bitti ve birinci olan yine adını bilmek istemediğim bir kızımız Saw VI'da oynamaya hak kazanmış. Hayırlı olsun diyeyim. Yarışmanın trajikomik yönü kızların oyunculuk yapmaya çalıştığı sahneler ve ardından ve eş zamanlı kendileri ve diğer yarışmacılar hakkında yaptıkları fitne fücurun sergilendiği anlar. Anlayacağınız Lisa'dan oyuncu olmaz, Jessica anca pornoda oynar, Sarah'nın göğüsleri sarkık gibi karşılıklı atışmalar var. Neyse bu programa üstün körü baktım, asıl bombası diğeri.
The Girls of Hedsor Hall. Son yıllarda gördüğüm en bomba reality show programıdır kesinlikle. Şimdi geçmişinde, striptizcilik, uyuşturucu bağımlılığı, babası belli olmayan bir çocuk, hırsızlık, fahişelik, cepçilik, yankesicilik, peçetecilik ve benzeri kendilerinin utandığı şeyler bulunan ve yine yaşları ile IQ'leri 20-25 arasında değişen 12 tane kızı, İngiltere Buckingham'daki Hedsor Hall adındaki şatonun ufak bir versiyonuna yerleştiriyorlar. Başlarına da 3 tane jüri atıyorlar. Amaç bu sapkın kızları yemek pişirtmek, temizlik yaptırmak ve benzeri yollarla birer Çalıkuşu haline getirmek ve hanım hanımcık yapmak. Jüriler kızlardan daha komedi. Birisi 2006 ABD güzeli Tara Conner isimli bir arıza. Güzel seçildikten sonra kokain skandalına karışmış, Miss Teen America ile öpüşürken görülmüş vesaire...Birisi yaklaşık 250 kilo ağırlığında, son ilişkisini 6 yaşında komşunun oğluyla yaşamış bir duba, diğeri de İngiltere kraliçesinin yandan yemişi 70'lik, ama dayaklıklığından hiçbir şey kaybetmemiş bir cadaloz. Müthiş program. Ara sıra kızların sadakatini ölçmek için aralarına erkek salıyorlar, kimisi eleniyor kimisi kalıyor, bir diğeri böyle kaslı karınlar gözümün önündeyken, birincilik uğruna ben bir şey yapamıyorum diye kızamık çıkarıyor, öbürü yemişim Çalıkuşu'nu gelin koçlar birlik olalım diyor, bir diğeri öbürünü ispiyonluyor, ispiyonlanan ispiyonlayana gıcık gidiyor, elenme gecesi toplu halde "tek isteğim hayatımı düzeltmek, iyi bir kız olucam artık yol kenarından adam kaldırmıycam ühühühü" diye ağlıyorlar, jürideki manyaklar "hayatın anlamı ne senin için?" gibi müthiş sorular soruyorlar. Anlatılmaz yaşanır.
Boş vaktiniz varsa izleyin diyeceğim ona bile yazık. Ama müptelası olmamak mümkün değil. Yakında Türkiye'ye gelecektir. İzleme rekorları kırar çok açık söyleyeyim. Tabii bütün bu farsın içinde şunu da sormadan edemiyorum. Bu hale nasıl geldik?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
8 yorum:
the sun okuyucu yorumları köşesine "where are we going" yazan ilk ingiliz kızıyla evlenmek istiyorum...
yalnız elde hazır çete var, nerede bu mafya, nerede bu çete... reislerimiz uyuyor mu? şunları şöyle toplasanız, silah eğitimi, yakın dövüş eğitimi, biraz da mimik eğitimi, al sana kurtlar vadisi pusu ya taze kan...
bahadır özdener sözüm sana: gör bu kızları, en azından birini o hatice şendil'in yerine bir düşün... bir düşün be, iki dakka düşün ne kaybedersin, polat'ın bir mimiğini mi...
yalnız yapılan yorumlardan bu yarışmaların kimler için yapıldığı ne kadar belli oluyor... memlekette ne kadar işi gücü olmayan, avare boş adam var, bu programlar hep onlar için... oysa ben dün gece national pornographic izledim!
ayrıcana scream queens programına katılacak bir numaralı adayım kıvanç tatlıtuğ...
memleketimin en güzide sitesinden gelsin, buyrun:
http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/19573/kivanc-tatlitug-ve-oyunculuk-aski
Bırde 16 yasındaki kızların dogumgunlerıne dikiz yapan bir programları vardı. denk geldıgım bır bolumde kucuk abla annesınden hedıye olarak araba ıstemıs, fakat araba partıden once gelınce cıldırıp olay cıkarmıs, küsmüş, herkesin arasında anasını bi güzel haşlamıştı. Araba bıldıgınız sıfır km amerıkan muscle idi. Neyse sonra anası olayı düzeltmek için aracı partide tekrar hediye etmiş, küçük pislik sanki ilk kez görmüşcesini aracı çığlıklarla sevinmiş,delirmişti sanki süprizi bilmyormuşcasına. Tabi bahsettiğim parti muhtemeldirki OC civarında falan geçiyor olsa gerekki,ortada dönen masrafın haddi hesabı yok idi.
avrupa'da var mi bilmiyorum ama su ana kadar seytrettigim en fantastik reality show tool academy'dir. mtv'de olup olmadigina emin degilim ancak zamaniniz ve imkaniniz olursa kesin seyredin, ben boyle absurd ve sacma bir sey gormedim
bende budapeste'de otelde bir mtv showunu keşfetmiştim. son anlattığın şova benzer ama ülkemiz kaldıramaz henüz öyle bir programı. ancak o da bir kere izlendi mi müptelası olunacak cinsten..
kendi blogumda programı anlatmıştım..
http://kaanozaydin.blogspot.com/2009/09/rock-of-love.html
hedsor hall olayına hak vermemek elde değil hakikaten. nereye gidiyoruz?:(((
açtım baktım youtube'da ilk videoya bizim tvlere kötü diyoruz, ki kötüler, bu ne ola ki diye bakakaldım. ahanda video bu;
http://www.youtube.com/watch?v=DsBDcHdsmpI
1.27 sularında "vada fak yu seyin tu mi biiç!" demesi akabinde zenci ablanın sarışını ciddiye almayarak üstüne sadece su dökmesi de iyiymiş. bırakın yaa...
Yorum Gönder